Öncelikle şunu kabul edelim ki: Ortaçağın, hele din konusunda dogmatik anlayışın içinde doğmuş olan Dante, Hıristiyan dininin tüm dinlerinin zirvesinde olduğuna inanan bir kişiydi. Bunu aklınızdan silmeyin ki ileride Cehennem'de kimlerin olduğunu duyduğunuzda küfür etmeyin.
O zaman Cehennem'de kimlerin olduğuna bir bakalım.
Sokrates, Platon,
"...sence bir gün düzelir miyim?.."
Sayfa 13..
Başlıyor bir bilinmeze yolculuğum. Giden benim, varacağım yer de ben, vakit benim, aynı zamanda yolun kendisi de ben. Hatta bavulumda bile ben varım.
Pastiş suyundan mı, ironikorganik Çin tuzundan mı bilmem zehir zakkum gibi oldu makarnam.
Artık bütün o cinayetler, işkenceler, zulümler
Kum Kitabı’nı İletişim yayınlarından okudum. İletişim Yayınlarına ayrı bir sempatim var. Kitapların Kapakları olsun, yazım fontu olsun, harflerin rahat okunabilir büyüklükte olması olsun bir okur olarak beni cezbediyor. Yeni basımlarında “Kronoloji” başlığı altında yazara etki eden evrensel ve kişisel olayları tarihsel sırayla vermesi de gayet
Bilenler bilir, yabancı dille eğitim veren kurumlarda genelde bir seviyede “American Short Stories”, “Modern Short Stories” tarzı kitaplar okutulur. Öyküler -ingilizcesiyle “Short Story”ler- aslında Amerikan edebiyatının ve dolayısıyla bir dönem dünya edebiyatının belkemiğini oluşturmuşlardır. Rip Van Winkle, 39 Basamak ya da Walter Mitty hep o
Boşversene sen niye beklemeli
Sıktı artık bu kent beni
Çekip gitmeliyim hiç düşünmeden
Bulmalıyım aradığım o yeri
Şiirmiş, bilgelikmiş, her neyse
Ne varsa benden kalsın geride
Kalsın o yalanlar, o yalan ilişkiler de
Ve ölümler ki sevdanın ikiz doğurduğu
Yetsin, taşımak istemiyorum hiçbirini yedeğimde
Nerdesin ey benim her gün yeniden
Boşversene sen niye beklemeli
Sıktı artık bu kent beni
Çekip gitmeliyim hiç düşünmeden
Bulmalıyım aradığım o yeri
Şiirmiş, bilgelikmiş, her neyse
Ne varsa benden kalsın geride
Kalsın o yalanlar, o yalan ilişkiler de
Ve ölümler ki sevdanın ikiz doğurduğu
Yetsin, taşımak istemiyorum hiçbirini yedeğimde
Nerdesin ey benim her gün yeniden doğan
Boşversene sen niye beklemeli
Sıktı artık bu kent beni
Çekip gitmeliyim hiç düşünmeden
Bulmalıyım aradığım o yeri
Şiirmiş, bilgelikmiş, her neyse
Ne varsa benden kalsın geride
Kalsın o yalanlar, o yalan ilişkiler de
Ve ölümler ki sevdanın ikiz doğurduğu
Yetsin, taşımak istemiyorum hiçbirini yedeğimde
Nerdesin ey benim her gün yeniden doğan
Boşversene sen niye beklemeli
Sıktı artık bu kent beni
Çekip gitmeliyim hiç düşünmeden
Bulmalıyım aradığım o yeri
Şiirmiş, bilgelikmiş her neyse
Ne varsa benden kalsın geride
Kalsın o yalanlar, o yalan ilişkiler de
Ve ölümler ki sevdanın ikiz doğurduğu
Yetsin, taşımak istemiyorum hiçbirini yedeğimde
Nerdesin ey benim hergün yeniden doğan
"Küçücük pencerem bahçeye bakar
Bademler, erikler geceye bakar
Bir ışık dökülür yapraklardan şıkır şıkır" (turgut uyar)
insanın geceyle gündüz, ruh hali ve düşünceleri değişiyor galiba.
dışarıda ötüşen kuşlar, bahar, güller, leylaklar, mor salkımlar, binbir türlü çiçekler, papatyalar, ekşi erikler, kızaran kirazlar, kaçışan
Önce gözleri gitmez aklımdan, sonra her şeyi yetişir. Evet, zihnime kazınmış yerleri arasında gözleri birincidir. İki kara üzüm, yeni kopmuş salkımdan.
Ey sen, aklını devrimden kaçıran
Çocuklar yok mu dünyada, yok mu denizler?
Apansız bastıran kırımlar yok mu?
Salgınlar sürgünler savaşlar
Ölüm seni çevirmez mi?
Kimse kurtarmayasıya
Ölüm seni çevirmez mi?
Kaç kaç kaç kan ter içinde
Ölüm seni çevirmez mi?
Sıcak bir yaz öğlesinde beton kente düşmüş
Serçedir devrimci, ülkesi azgelişmişse
Sürüp çıkarmıştır yüreğinden
Kurudur kavruktur aşka şiire
Uçurken devrime devrime
Ürperir ve söyler "Ölüm aklımda"
11 Şubat 2024 /Pazar günü
Yarın okul var. Saat 17:36. Hatırşinas'tayım. En sevdiğim hava: güneş çoktan bulutların arkasında kaybolmuş. Kartal tarafı gri bulutlarla dolu. Yağmur yağacak belli ki. Hatırşinas'ın bahçesinde önümde üç dört kitap-yeni bir tevbe saati- çay-üşüme hissi-hepimiz bir aradayız. Bulak günlerdir yok. la Marine