"Neden yaşamalıyım, yani benim bu aldatıcı ve fani yaşantımın ne gibi bir kalıcı sonucu olacak? Bu sonsuz evrende benim sonlu varoluşumun anlamı nedir?"
"Kalabalığın tanrılar hakkında söyledikleri doğru tanrı tasarımlarına değil, yanlış sanılara dayanır. Bu sebeple onlar kötülerin başlarına gelen belaları, ya da iyilere gelen iyilikleri hep tanrıların takdiri olarak görürler. Çünkü kalabalık kendi çeşidinden olmayanı yabancı sayar, onun için de ancak kendisine benzeyen tanrıları benimser."
“Öyle sıkıcı, yavan, boş ve yararsız geliyor ki her şey bana şu dünyada. Yazık, ah, çok yazık! her yanını ot bürümüş bir bahçe, tohuma kaçmış baştan başa. Doğada çürümüş, kokuşmuş ne varsa onlara kalmış her yer. Böyle mi olacaktı..."
"Mutlu ve ölümsüz bir varlığın ne kendisi tasa çeker, ne de başkasına bunu yükler; bu sebeple ne hiddet tanır, ne de iyilik. Böyle şeyler yalnız zayıflarda bulunur."
"Eğer herhangi bir duyumu kayıtsız şartsız inkar eder ve bu sırada, doğrulamasını beklediğin bir görüşle duyumların gerçekten verdikleri duygularla düşüncenin sezgili tasavvurları arasında fark görmezsen, bu yanlış görüşün yüzünden bütün öteki duyumları da birbirine karıştırırsın ve böylelikle her türlü kriteri kaybedersin. Buna karşılık duyumları güvenilir olarak kabul eder, sadece ummaya dayanan tasarımları ve duyuların doğrulamadığı başka her şeyi de güvenilmez olarak görürsen o zaman aldanmaktan kurtulursun ve böylece her türlü iç huzursuzluklarını ve neyin doğru, neyin yanlış olduğunu kestirmedeki her türlü iç kararsızlıklarını daima göz altında bulundurabilirsin."
"Hazzın bizim için hayatın en üstün amacı olduğunu söylemekle ne sadece her şeyin tadını çıkarmak isteyen sefihlerin zevklerini, ne de maddi hazları söylemek istiyorum. Bunu yalnız, öğretimizi anlamayan bilgisiz insanlar, ya da kötülük olsun diye anlamamış görünenler söylerler. Bizim için haz, bedenen acı çekmemek, ruhen de hiçbir huzursuzluk duymamaktır."
"Pencereden sarkmış, koca şehirdeki rengarenk yığınları seyrederken ruhum tek bir düşünceyle meşgul: Bütün samimiyetimle ölmek, hesabı kapatmak, dünyadaki hiçbir şehir üzerinde bir daha ışık görmemek, bir daha asla düşünmemek, hissetmemek, güneşin ve günlerin akışını ardımda bir paket kağıdı gibi bırakmak; geniş yatağın kenarına oturup var olmak için elimde olmadan harcadığım çabayı, ağır bir kıyafet gibi üzerimden çıkarmak istiyorum."