Başlangıçta sadece SU vardı.
Evvelce gök, ay, güneş, hava, ateş, toprak ve ağaç yoktu: Sadece SU vardı.
....
SU kaybolmaz. SU döner. SU dolaşır. SU akar.
SU gezer. SU uçar. SU yutar. Su uyur.
Ve SU bilir.
Buket Uzuner'in “Tabiat Dörtlemesi” olarak planladığı ‘Su, Toprak, Hava ve Ateş’ serisinin ilk kitabı
Kitabı bilmeden okunan muhteşem eserler katagorisine koymalıyım. Hakkında hiç bir fikrim olmadan rastgele bir şeçim neticesinde okumaya başladım. Okumaya başlayalı daha bir kaç sayfa olmuştu ki eser kalitesini, mükemmel sunusunu ortaya koydu. Öncelikle tasvirler, gözlemler çok başarılı. Öyle ki; eserde ifade edilen anlatımlara kayıtsız
Çok kıymetli yazarımız, Servet SOMUNCUOĞLU topçuların, popçuların, evlilik ve yarışma programlarında boy gösterenlerin kabul gördüğü toplumumuzda belki de birçok insan tarafından tanınmadan 06 Ağustos 2013 günü, İstanbul'da 49 yaşında iken bu âlemden göçtü. Kaldı ki hiçbir zaman böyle bir derdi de olmadı. Onun tek derdi TÜRK kültürüydü bu uğurda,
Üstümdeki tozu, pisliği atıp kendime gelme amacıyla okuduğum, Şamanlık ile ilgili yazılan en kapsamlı kitaplardan biri. Verilen bilgiler son derece ufuk açıcı, genel anlamda konuyla alakalı bir aydınlanma yaşıyorsunuz; en azından benim kadar cahilseniz.
Şamanlığın; ne olduğunu, ne olmadığını öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Malum, Avrupalılar
Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz
Nehirler kendi suyunu içemez
Ağaçlar kendi meyvesini yiyemez
Güneş kendisi için ısıtmaz
Ay kendisi için parlamaz
Çiçek kendisi için kokmaz
Toprak kendisi için doğurmaz
Rüzgar kendisi için esmez
Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz
Her şey birbiri için yaşar!
Birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur...
Eski çağlarda yürürlükte olan bir anlayıştı bu.
Bütünlüğü anlatırdı, özü iki cümleydi:
“Ben, biz olduğumuz zaman ben olurum”
“Ben, ben olduğum için sen, sensin”
~Kam Davul~
Yaşlı ve bilge Şamanların anlattıklarına göre zamanın başlangıcında yaratılan ilk Kam da bir kadınmış ve onun neslinden gelen diğer Kamlar bu bilgiyi hiç unutmamışlar.