Kamın cübbesine Altaylılar manyak, Yakutlar kumu yahut oyün tangasa (şaman giyimi) derler. Kam bunları ancak âyin yaparken giyer. Şamanlığa namzet olan genç, staj gördüğü müddet içinde içinde, cübbe giymez, âyinleri adî elbisesiyle yapar. Geleneğe uygun bir cübbe hazırlamak pahalıya mal olduğu için bazı kamlar, ruhlarının özel müsaadeleriyle, birkaç yıl cübbesiz âyin yaparlar. Fakat cübbesiz kamlar kötü ruhlara karşı .fazla cesaret gösteremezler. Bunun içindir ki her kam ne yapıp yapıp şaman kıyafeti elde etmeğe çalışır. Kamlar için kıyaffetten sonra en önemli şey davul yahut dümbelektir
Kamlık (şamanlık) sanatı öğrenmekle elde edilemez. K am olmak için belli başlı bir kamın neslinden olmak gerektir. Hiçbir kimse kam olmak istemez. Fakat geçmiş kam-ataların ruhundan biri kam olacak torununa musallat olur; onu kam olmağa zorlar. Bu hale Altaylılar “ töz basıp yat” (ruh basıyor) derler. A ta ruhu musallat olan adam bundan kurtulmağa çalışır, şamanlığı kabul etmemekte ısrar ederse deli olur. Şamanlar’ın hepsi sinirli, melânkolik adamlardır. Bir ailede çocuklardan biri şamanlık istidadı göstermeğe başlarsa, büyükler derhal bunun önüne geçmeğe çalışırlar. Çünkü, şamanın kazancı çok az olur, çok zaman ücretsiz âyin yapar. Evlâdından biri şaman olursa, aile bir işçi kaybetmiş olur.
Reklam
NERDEN NEREYE
Bu dinin ruhanileri: KAM'lar, yahut KAMAN'lardır. Şaman sözcüğü bundan çıkmıştır. Şaman'a Yakut'larda OYON adı verilir ki, Oğuz'lardaki OZAN sözcüğü ile aynı asıldandır. Böylece, OZAN'ın kadim zamanda ŞAMAN olduğu anla- şılıyor. Yakut'larda kadın Şaman'a ODAKAN derler... Erkek Şamanlar da yaptıkları dini yahut sihircil törenlerde başarı kazanmak için, kadın gibi saçlarını uzatırlar, kadın elbisesi giyerler, ince sesle konuşurlar, hatta kendilerinin gebe kaldıklarına, bir takım balık, karga, ve ilh. gibi şeyler doğurduklarına inanırlar... Şaman, kadına ne denli benzerse, manevi değeri o denli çok olur. Bu kadınlaşma din mecburluğu, Şamanları ters cinsiyete dek götürdüğü söyleniyor." (Keza, s. 21-22).
Müslüman Türklerde Şamanizm Etkileri
Türkler Anadolu'ya geldikleri zaman, bir asırdan beri, İslam dinini kabul etmiş bulunmakla beraber, göçebe hayatın icabı, henüz sathi bir şekilde İslamlaşmış ve İslam cilası altında eski Şamani ve inanışları yaşamıştır. Baba İshak, Barak Baba, Sarı Saltuk, ve sair Türkmen babaları bir müslüman şeyhi kadar eski Türk şaman (kam)larının da bir devamı idiler. Bu sebeple Şamanilik müslüman Türk tarikatlerine tesir etmiş; ayinlerine girmiş, raks ve müzik de dini bir vecd unsuru haline gelmiş ve Müslüman alimlerinin mücadeleleri bu unsurları bertaraf edemememiştir.
Sayfa 76 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Şaman(Kam) kişiler, tanrılar ve ruhlarla insanlar arasında aracılık yapma gücüne sahip olan kişilerdir.
Felsefi ve anlamlı söz paylaşımlarına rastlıyorum, Osho, Paolo Coelho gibi yazarlardan alıntılara.. Kızılderilileri tekrardan başka bir anlamı yok gibi. Alıntı içeriklerine bakın tamamı doğa'nın tüm elementleriyle yaşam kavgasında olgunlaştırdığı saf şaman öğretileri.. Yanlış anlaşılmasın, anlamsız demiyorum, bilâkis çok anlamlı, ama özgün değil ki.. Bu yazarların şöhretlerini borçlu oldukları Kızılderilileri andıklarına rastlamadım. Onlar ışıklı kelimelerle süsledikleri ruh okşayan hayali cümleleri 'hazırdan alıp' tarihe geçerken, çok büyük acılar yaşatılan ilham kaynakları, o felsefeyi ruh-madde ilişkisinden, doğa'nın sunduklarından ve binlerce yıl öncesinin Kam öğretisinden günümüze onlar şöhret olsun diye değil, dünya daha yaşanılır olsun diye taşımışlardı..
Reklam
Günümüzde pek yaygın bir hatayla "Şaman" diye ad- landırılan ama dönem insanlarmın "Kam" dediği din adamlarmm başlıca iddiası insanların doğayla ilişkisi- ni sorunsuz hale getirmek, büyü yoluyla şifa dağıtmak ve gelecekten haberler verebilmekti. Kamlar defin ve evlilik gibi sosyal ritüelleri de yönetirdi. Klasik anlamıyla Ortadoğu'da yaşanan "Çok Tanrılı" (Polite-ist/Paganik) ve "Tek Tanrılı" (Monoteist/Hanif) dinler çatışması Çin'de, Amerika'da, Afrika'da ve dünya- nın her yerinde olduğu gibi Orta Asya'da da yaşanıyor- du. Soylarının Hz. Nuh'un oğlu Yafes'ten geldiğine ina- nan bozkır insanlarının öz lisanında -kadim Sami diller- de' rastlanan- "Peygamber, Kadir, Hikmet, Cebrail, Ruh, Nefis, Şeytan" gibi dini terimlerin birebir karşılıklarının bulunması Kuran-ı Kerim'e de şahitlik eder niteliktedir. Çünkü Kutsal Kitap tüm peygamberlerin halklarına on- ların dilleriyle yollandığını söylüyor". Zaten "Hatem-ül Enbiya" olarak anılan Hz. Muhammed de kendisinden evvel yüz yirmi dört bin nebi yaşadığını rivayet etmiştir.
Evvel zaman içinde, kalbur saman Ezelden ebede bir muamma insan Sözle söyle düşle dilimde masal İzle gözle özle nasibini al Masal bu ya her iş gelirmiş başa Ey insan kal insan her dem hep hepten aşkla Gelen gider, giden gelmez, bu bir sır Gelir bir bir, gider bir bir, kalır BİR Gönül ver masala bu kıssadan hisse İyi belle israf olmasın tek hece
242 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.