Oysa, İspanyol egemenliğinde geçen upuzun üç yüzyılın sonunda, bundan on bir yıl önce, gaddar Genel Vali Don Juna Samano, bir gezgin kılığına girip altından tanrı heykelleri ve işlenmemiş zümrütlerle, kutsal tukanlarla, ışıl ışıl Muzo kelebekleri vitraylanyla tıka basa dolu sandıklarını yüklenip aynı yollardan kaçıp giderken, balkonlardan ağlaya ağlaya çiçekler atarak ona sakin bir deniz ve iyi bir yolculuk dilemeyen hiç kimse kalmamıştı.