Zülfü Livaneli, sanırım Türkiye nin en çok okunan Türk yazarı olabilir. Bir diğeri de
Ahmet Ümit sanırım. Halkın istediğini iyi bilen ve bundan ekmeğini iyi kazanan iki kalem. Tam adı Ömer Zülfü dür. Gürcü asıllıdır. Siyaset, film, dizi, müzisyen, yazar demek sanırım daha doğru. Birden fazla sektörde aynı derecede ünlü olan nadir insanlardandır Livaneli.
Bu platformda üyelik oluşturduktan yaklaşık birkaç ay sonra mütemadiyen çoğunlukla bana ithafen paylaşımlar yapan bir hesapla süreli olarak karşılaştım ve karşılaşmaktayım.
Aslında 1k’da oluşturduğum profil ismi üzerinden paylaşımlar yaptığı ve hiç üzerime alınmadığım içeriklerle dolu iletileri olduğu için çoğu kez burada konuşup bir samimiyet
Osamu Dazai, bana göre intiharın hayatının başından beri etrafında dönmüş bir insandır. İncelemem tamamlandıktan sonra ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. 6 kere intihar girişimi, 3 kere de ailesinin evlatlıktan reddettiği, birçok kez evlenen garip bir hayat hikayesi ve böyle bir kafanın yazdığı bir kitaptan bahsedeceğim birazdan.
İlişkilerde, iletişimde çok ince çizgiler vardır; o kadar incedir ki bazen gözün, bazen zihnin, bazen hislerin fark edemez. Bu ince çizgilerin kuramcısı başından beri o inceliği bilir. Ona göre adımlarını atar. Size kötü bir söz söylemez, sesini yükseltmez, bilakis sesini ve söylemini daha da yumuşatır. Çünkü daha kuramın başında o incecik detayı çoktan hesaplamıştır. O detayın başında, merkezinde ve sonunda senin fikrine saygı göstermek yoktur, senin gerçekten de ne düşündüğünü umursamıyordur, sadece bu kuramla birlikte kendi fikrini, kendi zekasını incecik ayrımla birlikte ortaya dökmeye çalışıyordur. Lütfen, sadece samimiyet diyorum.
Örneğin:
Ben insanları sevmem, kadınları ve kendimi severim. Kadınlar ve ben; insan-lar olduğumuz için, insanları da severim.
Bu örneğin bu konu ile hiç ilgisi yok. Çünkü ben samimiyet istiyorum.
Buraya çook uzunca birşey yazmak isterim lakin kısa ve özet geçerek bu kitabı, içeriği kadar saf ve özünde bırakmak için en güzel kelimelerle çok süslemeden anlatmak istiyorum. Öncelikle sevgili İbrahim Yusuf palanın imzalı bir şekilde evimin adresine kadar kargolamasıyla bu onur verici hareket başlamıştır. Psikolojik kitap hiç okumadım ve bana karmaşık geleceği ve beynimi yoracağını düşündüğüm için hep uzak kalmışımdır ama büyük önyargımı kırmış oldum bu kitapla. Başlarda bazı olayların açık ifadelerle anlatılması beni biraz düşündürdü ama bu da yazarın içtenliği ve gerçekliğiyle anlatması sayfalar geçtikçe daha da okuyucuya samimiyet vermesi soluksuz bir şekilde okumama zemin hazırladı. Olaylar, olaylar, olaylar... Ve apayrı olayların bir insan Zihni’nde yaşanılan kesitlerin sonuç olarak bütünleşmesi de beni benden almadı diyemem, fazla etkilendim kitaptan. Bir insan beyninin neler yapabileceğine kanıt bir öyküleme.. Tekrar tekrar okuyup olayları her saniye yaşamaya doyamadan bir çırpıda bitireceğim güzel bir psikoloji başlangıcı yapmış oldum.. Yazarın kalemine sağlık umarım çok çok böyle başarıları olur ve daha çok kitabını okuruz. Şiddetle tavsiye ederim kitapla kalın..