Bodhisattva
Bir bodhisattva ya zaten aydınlanmaya erişmiş ya da aydınlanmaya erişmeye hazır olan, ancak nihai aydınlanışını hisse sahip tüm varlıkları korumak için yeniden samsara döngürsüne girerek erteleyen kişidir.
Sayfa 104Kitabı okudu
Meditasyonun İşlevi
Bu kim ve kim meditasyon yapıyor? Farkındalığı, ben ve benim tanımlamaları olmaksızın deneyimlersiniz. Bu meditasyon uygulaması, sizi samsara'da tutan bağlanma prangalarını aşındırabilir ve aynı zamanda bilgeliğe -olayların gerçek doğasını berrak bir şekilde görmeye terfi ettirebilir. Meditasyon, nedensellik zincirini ya da Buda'nın bağımsız kökün faaliyeti olarak adlandırdığı şeyi deneyimlemek için bir alan tanır.
Reklam
Samsara
“Mnemosyne’nin berrak suyunu bulmuş olman için dua ediyorum, umarım bulmuşsundur ve bu dünyaya; insanların içinde yuvarlanmak zorunda kaldıkları bu tekerleğin içine, bu gürültülü sahneye, bu açlık ve hırstan, anlamsızlık ve baskıdan, şiddetten ve kuşaklar boyu tekrar edip duran ahmaklıklardan, aptallıklardan saflıklardan ve vahşetten bir şey olmayan bu anlamsız yere bir daha gelmek zorunda kalmazsın. Umarım bir daha doğmaz, bir kez daha ölmek için boş gözlerle her şeye baştan başlamak zorunda kalmazsın.”
Sayfa 114Kitabı okudu
Patanjali’ye göre insanı bu samsara çemberinde (hayat döngüsü) tutan en büyük nedenlerden biri, insanın mutluluk arayışıdır. Mutluluğu sonlu olanda, saf olmayanda aradığı müddetçe acı kaçınılmazdır.
Tek bir düşünce bile olmadığında, gökyüzün bütün bulutlardan arındığında, o zaman güneş parlar. Normalde o kadar çok düşünce, arzu, hırs, hayal bulutlarıyla kaplıyız ki, güneş parlayamaz. O, karanlık bulutların arkasına saklanır: Arzu bir buluttur, düşünce bir buluttur, hayal etmek bir buluttur ve kişi ne olduğunu bilmek için bulutsuz
Sayfa 123 - Ganj YayıneviKitabı okudu
Beni deli edip kavga çıkartmama neden olan Samsara kokusuydu. Oysa o ana kadar sakindim. Bir kadeh şarap içerken yeni aldığım kitapları karıştırmış, iki kez stüdyoyu arayarak Osman’a “Gel artık, yalnız bırakma beni,” diye nazlanmıştım. Muhtemelen o zamanlar takıldığı stüdyoya gelip giden sayısız kadından biri Samsara sürmüştü. Osman kokuyu eve taşımış, beni delirtmişti.
Reklam
Çilecilik sadece bizde yok demek ki
Ruhani dönüşüm ve bu dönüşümün "yükselişi", bedenden ayrılmış tin, samsara'dan* koparılmış nirvana'ydı. Yogilerin yaşamdan geri çekilmesi, yaşamı in­ kar eden çilecilik gibi uygulamalar neredeyse istisnasız düa­list bir nitelik taşıyordu.
Samsara çarkı, dünyada bir başlangıç ve son olmayıp daimi bir döngü bulunmaktadır. Budizm :)
"Kralım samsara sallanan bir tahtırevan gibidir; ona binen varlıklar mutlaka düşmek zorundadır. Bir gün ayrılmak zorunda olduğumuza göre neden bu kadar tedirginsin?"
Sayfa 84
İnsanları yanlış bir ben (Atman) duygusuna iten ve onları doğum ölüm döngüsüne (Samsâra) mecbur bırakan beş unsura verilen addır. Beş adet Skandha vardır: Bunlar: 1. Rupa (şekil, biçim), 2. Vedamet (duyular) 4. Samenâ (anlama, ayırt etme), 4. Samskâra (Vedana ve Samsara'dan gelen etkilere verilen tepkiler), 5. Vienana (bilinç), (Pali dilinde sırasıyla Rüpa, Vedana, Sanna, Sankhara, Vinnana). Bu unsurların sürekli hareketliliği ve değişkenliği, benliği yaşama ve dolayısıyla da acı çekmeye sürüklemektedir.
Sayfa 85
Reklam
yaşam'a evet, peki, ama "tüm biçimlerine" mi?
"Nietzsche'nin son felsefesi, ilk felsefî dünya görüşünün ya da Budist çileci ideallerin, istencin yadsınmasının ve yaşamdan el çekmenin yüceltildiği Schopenhauercı metafiziğin tamamen tersidir. Ruh göçü yoluyla reenkarnasyona dair eski Hindu öğretisi, benliğini yok etmeyi başarana kadar herkesin mirasçısı olduğu bu lânet, Nietzsche tarafından tamamen tersine çevrilir. Tekrar oluş döngüsünün baskısından kurtuluş değil, ona sevinçle geri dönüş, en yüksek etik mücadelenin amacı haline gelir; Nirvana değil, Samsara bu en yüksek idealin adıdır. Karamsarlığın iyimserlik yararına yola getirilişi Nietzsche'nin başlangıçtaki ve sondaki düşünüşü arasındaki asıl farktır; bu yola getiriş, bu yalnız ve dertli kişinin gelişiminde benliğin alt edilişinin kahramansı zaferini bizim için resmeder. Yaşam döngüsüne takılmış, aralıksız ve sonsuzca ona mahkûm olduğumuzdan, onunla özdeşleşme yoluyla barışık olmak ve ona sevinçle ve kuvvetle göğüs germek için onun tüm biçimlerine "Evet!" demeyi öğrenmeliyiz. Pervasız bir yaşam sevgisi o halde yeni yasa koyucunun tek ve kutsal ahlak söylemidir; Nietzsche'de esrimeye yakınlık ve yaşamın sınırsız yüceltilişi, kutsal tanrı kültüne dönüşerek dinsel aydınlanmayı olumlar."
Sayfa 171 - Nietzsche'nin Sistemi / Africano Yay. Çev. Ayça GöçmenKitabı okudu
"Ölüm ve Işık her zaman veher yerdedir; onlar, belki yeni bir güzellik yaratabilmek için, Samsara'nın içinde sözcükler yakar. Aslında tüm dünya olan Adsız'ın düşlerinde başlar, biter, uğraşır ve didinirler."
Kendimizi içinde bulduğumuz acı çekme döngüsünün Budizm'deki karşılığı samsara sözcüğüdür. Samsara, parmağınızda çıkan șeytan tırnağının yarattığı basit rahatsızlıktan, çok sevdiğiniz bir dostunuzu ya da ailenizden birini kaybettiğinizde hissettiklerinize kadar her şeyi kapsar. Samsara, sahip olmadığımız șeye özlem duymamız, bunun da bizi mutsuz etmesi demektir. Sahip olmadığımız șeyi elde ettiğimizde ise, çoktan bizi eğlendirecek yeni bir șeyi düşünmeye başlamamız demektir. Samsara, umuttan ve korkudan beslenir.
lfşa edilmiş Mutlak'ın iki . yönü olan Sonsuzluk ve Zaman'ın, Nirvana ve Samsara'nın nihai özdeşliği herhalde bundan daha görkemli bir samimiyetle tasvir edilemezdi.
Sayfa 167Kitabı okudu
Resim