Çoğumuz Bu Şakadan Muzdarip Olduk HHDHDHDJSJDKDJJD
"Sana bir sır vereyim mi?" "Ne sırrı?" "Doğumunla ilgili sırrı." "Doğumumla ilgili hiçbir sır yok." " Olmaz mı? Kimseye söylemeyeceğine yemin eder­sen söylerim ancak." "Yemin ederim." " Söylüyorum o zaman: Sen evlatlıksın. Bizim aile­mizden değilsin. Seni bir tarlada, terk edilmiş halde çırıl­çıplak buldular." Tila, "Hiç de bile," diyor. "Annemle babam sana bunu ileride, büyüdüğünde söyleyecek. Bir bilsen nasıl da acımıştık sana, çırılçıplak­tın, öylesine cılızdın ki." Tila ağlamaya başlıyor. Onu kollarıma alıyorum. "Ağlama. Öz kardeşim olsan ancak bu kadar sevebi­lirdim seni." "Yana kadar mı?" "Hemen hemen. Ne de olsa Yana benim öz karde­şim." Tila düşüncelere dalıyor. "Madem öyle, neden soyadım sizinkiyle aynı? Ne­den annem beni ikinizden daha fazla seviyor? Siz hep ceza alıyorsunuz, Yano'yla sen. Ben hiç almıyorum." Ona açıklıyorum. "Soyadımız aynı çünkü seni resmen evlat edindiler. Annem sana bizden daha iyi davranıyor çünkü seni ger­çek çocuklarından ayırmadığını göstermek istiyor." "Onun gerçek çocuğuyum ben." Tila avazı çıktığı kadar bağırıp eve doğru koşuyor. "Anne! Anne!" Peşinden koşuyorum. "Hiçbir şey söylemeyeceğine yemin etmiştin. Şaka yaptım."
Sayfa 13 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Hayatının ziyan olduğunu düşündüğün zamanlarda, bir şansının daha olması ihtimali insana iyi geliyor. Telafi sınavı gibi bir şey.. maalesef yok öyle bir olay. Elimizdeki tek seçenek bu hayat, her ne yaşayacaksak burada yaşayacağız. Sana inanan tek kişi varsa kurtulursun. Bir kişi bile yeter insanın kara kara kuyulardan çıkmasına; gerçekten varsa yeter. Hatta sana bir sır vereyim mi, o kişi kendin bile olabilirsin."
Reklam
"Maalesef sen delisin, çatlaksın, sıyırmışsın. Ama sana bir sır vereyim mi; iyi insanların çoğu öyledir." Lewis Carroll, Alice Harikalar Diyarında
Sayfa 66 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
bi ara bunu bende kardeşlerime yapıyorumdum. :)))
En sevdiğim şey, küçük kardeşim Tila'ya masal an­latmak. Annemizin kıymetlisi o. Benden üç yaş küçük olduğundan ne anlatsam inanıyor. Mesela, bahçenin bir köşesine çekip ona soruyorum: "Sana bir sır vereyim mi?" "Ne sırrı?" "Doğumunla ilgili sırrı." "Doğumumla ilgili hiçbir sır yok." "Olmaz mı? Kimseye söylemeyeceğine yemin eder­ sen söylerim ancak." "Yemin ederim." "Söylüyorum o zaman: Sen evlatlıksın. Bizim aile­ mizden değilsin. Seni bir tarlada, terk edilmiş halde çırıl­ çıplak buldular." Tila, "Hiç de bile," diyor. "Annemle babam sana bunu ileride, büyüdüğünde söyleyecek. Bir bilsen nasıl da acımıştık sana, çırılçıplak­ tın, öylesine cılızdın ki." Tila ağlamaya başlıyor. Onu kollarıma alıyorum. "Ağlama. Öz kardeşim olsan ancak bu kadar sevebi­lirdim seni."
Sayfa 12 - Can yayınlarıKitabı okudu
Sana tanrı hakkında bir iki sır vereyim. Tanrı seyretmeyi sever. O bir oyunbazdır. Bir düşünsene, insana içgüdüler verir sana bu olağanüstü yetiyi verir, sonra ne yapar dersin? Sırf kendi eğlencesi için, kendi özel kozmik komedi filmi için tam zıttı kurallar koyar. Gelmiş geçmiş en büyük ahmak. Bak, ama dokunma. Dokun, ama tatma. Tat, ama yutma. Ve sen sekip dururken, o ne yapar? Hasta, kahrolası kıçıyla güler! Hasisin tekidir! sadisttir! görevi başında bulunmayan bir derebeyidir! buna tapmak mı? asla
Sana inanan tek bir kişi varsa kurtulursun, ben bunu bilir bunu söylerim. Bir kişi bile yeter insanın kara kara kuyulardan çıkmasına; gerçekten varsa yeter. Hatta sana bir sır vereyim mi, o kişi kendin bile olabilirsin.
Reklam
Sana inanan tek bir kişi varsa kurtulursun, ben bunu bilir bunu söylerim. Bir kişi bile yeter insanın kara kara kuyulardan çıkmasına; gerçekten varsa yeter. Hatta sana bir sır vereyim mi, o kişi kendin bile olabilirsin.
Sayfa 118Kitabı okudu
Sana inanan tek bir kişi varsa kurtulursun, ben bunu bilir bunu söylerim. Bir kişi bile yeter insanın kara kara kuyulardan çıkmasına; gerçekten varsa yeter. Hatta sana bir sır vereyim mi, o kişi kendin bile olabilirsin
Ciddilik, delikanlı, zamana bağlı bir şeydir. Sana bir sır vereyim mi, ciddilik zamana aşırı değer verilmesinden kaynaklanır. Ben de bir vakit zamanın değerini gözümde fazla büyütmüşüm, yüz yıl yaşamak gibi bir isteğe yer vermiştim gönlümde. Yaşamda ise, biliyor musun, zaman diye bir şey aranmaz; sonsuzluk dediğimiz yalnızca bir an'dır, bir şakanın yer alacağı kadar uzun bir süre yani.
Sayfa 90 - Goethe
Sana inanan tek bir kişi varsa kurtulursun, .......... hatta sana bir sır vereyim mi, o kişi kendin bile olabilirsin Osman.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Benimle konuşan yazarları çok severim :))
Fısıltıyla... -[Gayet kasık bir ses] Sana bir sır vereyim mi? -[Merakla ve istekli bakan gözler]... -Cevabın evetse sayfaları çevirmeye başlayabilirsin!
“Üstadım sen ki debbağların pirisin neden burada bahçıvanlık yapmayı tercih ettin? Burada da bir debbağ atölyesi açabilirsin,” diye sorduğumda gülümseyerek; “Sana bir sır vereyim mi dostum,” dedi. “Evet, gerçekten merak ettim,” “Zindanda kaldığım beş sene içerisinde düşünmeye çok zamanım oldu. Bütün yaşantımı belki de binlerce kez gözden geçirdim ve sonunda bu hayatta yaptığım en büyük hatayı buldum. Şeyhim Kirmani’nin bana pek çok kez anlattığı, benim de her defasında canı gönülden dinleyip kabul ettiğim, Yaradan’ın tecellisini görmek için yarattıklarına bakmak gerektiği gerçeğini hayatımda hiçbir zaman tam olarak uygulayamadığımı anladım. Bir ağaçta, bir çiçekte, toprağın kendisinde Yaradan’ı göremediğimin, daha doğrusu onu görmek için bakmadığımın farkına vardım. Yaşamı hep mücadele ile geçen insanların yaptıkları en büyük hata sanırım bu. Yaşamak adına mücadele ederken gerçek yaşamı yaşayamadan ölüp gitmek, ne kadar acı değil mi? Şimdi bahçıvanlık yapmamdaki sebeb de buradan gelmektedir, Allah’ın yarattığı her güzelliği daha yakından görebilmek, onlarla biraz vakit geçirip onlara hizmet edebilmek için bahçıvanlık yapmaya karar verdim.”
Sayfa 324 - Fark YayınlarıKitabı okudu
Tolun, sevdi mi, sevildi mi?" "Bütün insanlarda olduğu gibi ikisi de. Sana bir sır vereyim mi Ay Kız, insanlar sevgiyi tam bilmez. Sevgi saf ve karşılıksız olursa sevgidir. İşte bunu beceremezler. En fazla da sevgiyle nefreti karıştırlar.
Alırlar seni mesela atarlar içeri, kodese sana mesela ağır gelir hapis hayatı vesaire. Ama bir dakika. Bir dakika. Orada birisi var o hapishanede. Tamam mı? Onu irşat edecek Allah-û Teâlâ. Seninle onu diriltecek. O hapisten çıktıktan sonra öyle bir fırtına olacak ki senin yapamadığın şeyi icabında Mevla ona yaptıracak. Allah'ın ha böyle işleri de vardır ha. Vardır ha. Vardır ha. Burada sana bir sır vereyim. Sen eğer Cenâb-ı Hakk'a eğer kurbiyet sahibi olursan, yakınlık sahibi olursan Mevla sana seni niye oraya gönderdiğini de bildirir sana.
566 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.