"Sana inanan tek bir kişi varsa kurtulursun, ben bunu bilir bunu söylerim. Bir kişi bile yeter insanın kara kara kuyulardan çıkmasına; gerçekten varsa yeter. Hatta sana bir sır vereyim mi, o kişi kendin bile olabilirsin Osman."
Biz ölümsüzler ciddiye alınmayı sevmeyiz, şakadan hoşlanırız daha çok; ciddilik, delikanlı, zamana bağlı bir şeydir. Sana bir sır vereyim mi, ciddilik zamana aşırı değer verilmesinden kaynaklanır.
Sana inanan tek bir kişi varsa kurtulursun, ben bunu bilir bunu söylerim. Bir kişi bile yeter insanın kara kara kuyulardan çıkmasına; gerçekten varsa yeter. Hatta sana bir sır vereyim mi, o kişi kendin bile olabilirsin Osman.
Ölüp gitmiş yaşlılar ciddiye alınmamalıdır, yoksa kendilerine haksızlık edilmiş olur. Biz ölümsüzler ciddiye alınmayı sevmeyiz, şakadan hoşlanırız daha çok; ciddilik, delikanlı, zamana bağlı bir şeydir. Sana bir sır vereyim mi, ciddilik zamana aşırı değer verilmesinden kaynaklanır. Ben de bir vakit zamanın değerini gözümde fazla büyütmüştüm, yüz yıl yaşamak gibi bir isteğe yer vermiştim gönlümde. Yaşamda ise, biliyor musun, zaman diye bir şey aranmaz; sonsuzluk dediğimiz yalnızca bir an'dır, bir şakanın yer alacağı kadar uzun bir süre yani.
'Oğlum, hikmetli oğlum, sana bir sır vereyim mi? Tanrı başımıza gelenlerle uğraşmaz.Çünkü başımıza gelenler gerçek değil. Biz gerçek değiliz. Tek gerçek var o da Tanrı. Biz gerçek değiliz. Tek gerçek var o da Tanrı. Biz gerçekte Tanrı'nın kucağında uyuyor ve yaşamak sandığımız bir rüya görüyoruz. O ise başımızı okşayarak uyanmamızı bekliyor'