Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sevgili ilk ve son aşkıma
Herşeyin ilkini seninle yaşamak çok güzel. Dünyanın bu kadar yaşanabilecek halde olduğunu düşünmezdim senden önce. Bana yaşattığın her saniye için teşekkür ederim. Gözlerine her baktığımda bana yaşa der gibi , umut bulmuş hayaller, yaşama hevesi olan gözler gibi bakıyor. Gözlerin bir nota gibi sakin ve huzurluydu. Evrenin tüm ışığı olsun ben sensiz karanlıktayım ve inan ki seninle olduğum karanlıkta çok güzel. Ellerinden her tuttuğumda kavuşurdu ruhlarımız birbirine,birbirlerine bağlanmış kırmızı ip tutuşturmuş kalplerimizi de. Sen benim küçük yanımsın...çocuk yanımsın.Tuttugum el bir çocuğun eli sevdiğim saçlar bir çocuğun saçı ,baktığın gözler içindeki çocuğun gözleriydi. Görüyordum seni... En başından beri olan gerçek seni... Anlıyordum, hissediyorum tüm sustuklarını çünkü gömmüşsün gökyüzüne sana yapılan haksızlıkları her gün baktığım gökyüzü anlatıyor gömdüklerini. Görüceksin gördüğün tüm umutlar yıldıza dönüşecek ve biz o gökyüzünü beraber seyredeceğiz. Senin gözlerinden daha parlak bir gökyüzü hayal edemiyorum ilk defa birşey hayalimden dahada inanılmaz olamıyor. İlk defa gerçekte olan şey hayallerimdeki gibi. Bizim kavuşmamız şiir gibi herkes anlamaz bazıları farklı anlamlar çıkarır asıl gerçek anlamı sadece biz biliriz. İyi ki varsın her zmaan dedigim gibi "eğer sen düşersen seni kaldırmaya çalışırım,kaldiramazsam bende tam yanına uzanırım". Seni her zaman seveceğim gülüşün dudaklarından hiç eksik olmasın. 🫂🪷🐈‍⬛🐈
Sana birşey olsa haberi olmayacak insanları taşıyorsun içinde, sana birşey olmasın diye içi titreyenler varken...
Reklam
"Yeter ki Onursuz olmasın aşk" ...
"Ozan Açık Hava Sineması"nın önündeki kaldırımda toplanmışlardı. Meral hafifçe Musta'nın kulağına eğilerek: -"Bir dakika bakar mısın, sana birşey söyleyeceğim", de­di. Sonra hızlı adımlarla karşı kaldırıma geçip, bir metre ka­dar yükseklikteki bahçe duvarına yaslanıp, durdu. Halinde bir huzursuzluk seziliyordu. Aniden bir şey yapmaya veya bir şey söylemeye karar vermiş gibiydi. Durup dururken böyle hareket etmezdi hiç Meral... Musta, buna bir anlam veremediği için, akşam nereye gi­deceklerini kararlaştırmak üzere toplanmış oldukları grubu bırakıp, onu fazla bekletmemeyi tercih etti. Karşıya geçince­ye kadar da, belki aklından hızlıca bir şeyler geçti ama, hiç biri soruya cevap olmadı. Yanına varınca, şöyle bir gruba göz attı. Herkes kendi ale­mindeydi. Meral'e döndü: -"Ne var?" Meral, bir şey söyleyecek ama karar veremiyormuş gibi duruyor, yere bakıyordu. Hafifçe yanakları kızarmıştı. Musta bunu farketti. Bir şey olacaktı ama, bunun ne oldu­ğunu da pek tahmin edemiyordu. Parmaklarının ucunda yumuşak bir şeyin dokunduğunu hissetti. Bu Meral'in parmak­larıydı. Daha, "ne oluyor?" diye düşünmeye fırsat kalmadan, Me­ral birdenbire: -"Ben seni çok seviyorum, biliyor musun?" dedi. " ..... ?!" Musta her şeyi bekliyordu da, bunu hiç beklemiyordu... Gözünün önünden bir morluk, bir yeşillik, sonra da bir alâim-i sema (gökkuşağı) ve bir El Niño geçti. ("El Ninyo" okunur. Güney Amerika' da bir tayfuna verilen ad)
Sayfa 61 - 1.Basım - Ağustos 2006 son kısımdaki fırtına kısmını özellikle sevdim :)
Bir hikaye
~ ~ >> İbrahim Ethem hazretleri varını yoğunu, tahtını bırakır ve seneler sonra kendi yaptırdığı camide yatsı namazını kılar . dışarıda kar vardır, ve hava çok soğuk, şurada kıvranayım da sabah olunca giderim, diye düşünür.bu esnada caminin bekçisi gelir, Ne yapıyorsun burda? der, İbrahim ‘. Ethem Müsaade et şurda yatayım, sabah namazından
Sana birşey olsa haberi olmayacak insanları taşıyorsun içinde, sana birşey olmasın diye içi titreyenler varken.
Söylediler yandım kul oldum:(
Yorgun ve mutsuzum çaresiz ve hissizim alıp başımı gidesim var ama yapacak gücüm yok küçük bir umut arıyorum ama bulamıyorum öyle yoruldum ki cabalamak bile istemiyorum iyi düşünsem olmuyor kötü düşünsem kendime yakışmıyor ne yapicagimi bilmiyorum ağlamak istiyorum ama sesli göz yaşlarımi saklamadan sessizce değil haykıra haykira bağırarak bırakıp
Sayfa 1
Reklam
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir. _En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler. _Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
_Tüm özü düşünmekten başka bir şey olmayan ve var olmak için herhangi bir yere gereksinimi bulunmayan, herhangi maddesel bir şeye bağımlı olamayan bir töz olduğumu anladım. _Tanrı ben olsaydım tanrının varlığına inanabilirdim. _Zihinde hiçbir şey yoktur ki daha önce duyularda olmuş olmasın. _Yanılmış olabilirim, altın ve elmas diye aldığım
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
308 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.