Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
‎” 'Kağıt mendiller…' diyerek cebimden bi tomar çıkardım ve sevdiceğime gösterdim. İşte bize dayatılan hayat da tıpkı bunlara benziyor. Kullan, işini görsün ve at, unut onu, sonra yenisini alırsın. Bireyin topluma yabancılaşmasının ilk adımı olan tüketim toplumunu çok güzel özetliyor bu mendiller. Ben var ya, bu tüketim toplumu hadisesinin orta yerine sıçayım sevgilim. Dev şirketler insanları sürekli tüketime sevk ediyor. Ve bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok. İnsanlar yiye yiye dana gibi götlerle gezer oldu. Ha şişmanladın mı? Kolay, aynı firma sana light ürünler sunar. Markaları da insanlaştırdı pezevenkler. Daha doğrusu insanlaştırmadılar da bize öyle sundular. Korur, baştan çıkarır, yolda bırakmaz, güven verir, kıskandırır. Sanki ürün değil bizim mahalledeki Sebahattin abi, öyle mükemmel bir insan evladı sanki.”
İşte tam burada, yabancı okur, okumaya devam etmeden önce dur ve kendini bir yokla! Korkunçların korkuncunu öğrenmeye gücün var mı? Sana söyleyeceklerim duyulmadık şeyler; bir kez gözlerini açtım mı, yepyeni bir dünya göreceksin artık, eskisineyse bakamayacaksın. Ama bu yeni dünya çirkin olacak, rahatsız edici ve can sıkıcı da. Sana herhangi bir umut, çıkış yolu ya da avuntu kalacağını bekleme; tek avuntun, artık gerçeği biliyor olman ve bu gerçeğin kesin gerçek olduğu. Gerçek seni korkutuyorsa bundan sonrasınıokuma! Mutlaklık seni ürkütüyorsa bu sayfaları bir kenara bırak! Ruhunun huzuru önemliyse sözlerime kulaklarını tıka! Bilmezlik bir ayıp değildir, çoğu kimse mutluluk olarak görür onu. Gerçekten de, bu dünyadaki tek olası mutluluk bilmezliktir. Öyle düşüncesizce kaldırıp atma onu!
MAİTRE MUSSARD’IN VASİYETİKitabı okudu
Reklam
Tepkisiz
Durdum ve bir kez daha konuşmaya karar verdim. “N’olur anla beni. Benim kendime hayrım yok kaldı ki sana nasıl olsun?” dedim. Sadece boş boş bakıyordu bana. “Bitti, niye anlamıyorsun?” dedim, tepkisizdi. Bu suskunluğu anlayışsızlığı beni deli ediyordu. İşte o an tepem attı. Ayağımı yere vurarak bağırdım: “Hoşt! Hoşt! Kışşt! S.ktir!” Bu ani hareketim karşısında korktu ve kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırarak kaçtı. Dört metre ha var ha yok, öteye gitti durdu. Bakıştık. Sonra yeniden peşimden gelmeye devam etti. Bilseydim eğer bu kadar yavşak bir köpek olduğunu acaba elimdeki kıymalı poğaçanın yarısını verir miydim?
Ve annemin bana hayatım boyunca söylediği söz kulaklarımda yankılandı: "Herkes kendini kurtarır, olan sana olur".
Fizyonomi/İLM-İ SİMA
Vücut dilinin, insanların ruh halini ortaya koyduğunu ifade eden uzmanlara göre eller, bakışlar ve duruş, kişiliğin aynası oluyor. Kişilerin karşısındakine mesajı, yüzde 7 oranında sözlerle, yüzde 93 oranında ise ses ve beden diliyle verdiğini vurgulayan psikologlar, hangi hareketin ne anlama geldiğini ise şöyle ifade ediyor: * İşaret parmağını
Bir postacının elinden mi, yoksa kutusundan mı alacaksın mektubumu bilmiyorum. Birazdan takılacaksın satırlarıma. "Bana mı?" diyeceksin. Evet sana ey dost! Sana söyleyeceklerim var. Kelimeler, karınca yuvası gibi kaynıyor zihnimde. İçlerinden biri kağıda düşüyor, yedi harfli: DOSTLUK.
387 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.