Her devirde, orta yaşı bulmuş insanlar, yaşadıkları zamanın aşklarını beğenmemiştir güzel çocuğum. (Zamanı gelince sen de beğenmeyeceksin.)
"Aah aah nerde o eski aşklar!" diye iç çekmeleri bundandır.
Eh haksız da sayılmazlar hani! Benden bir yada yarım kuşak öncesinde Yesari Asım Ersoy'un "Ömrüm seni sevmekle nihayet son bulacaktır. Son darbe-i kalbim yine aşkın olacaktır." nağmeleriyle aşk yemini eden büyüklerimizi " Seni gidi fındıkkıran... Ocağına düştüm yavrum... Ölürüm sana..."lar keser mi hiç?
Gerçek o ki her geçen gün romantizmden biraz daha uzaklaşıyoruz sevgili torunum.
"Sürgünde hiçbir şey güvenli değildir, özünde kıskanç bir hâldir sürgün. Sahip olduğunuz çok az şey olunca, elinizdekilere saldırgan bir korumacılıkla tutunursunuz," diyordu Edward Said. Ne dersiniz? İnsanın dünyadaki yaşamı da bir sürgün değil midir zaten?"
Nerede,hangi şartlar altında bulmuş olursan ol;boşa harcanmayacak kadar değerli bir olgudur AŞK!
kullanıyor mu yoksa kullanılıyor muyuz?
21. yüzyıl panoptiğinin amacı toplumsal sınıflandırmadır.
Sayfa 213
Seni Seviyorum !
Ne çok kirlettiniz bu iki güzelim kelimeyi sevmek oysa ki sevmek ınsanı doğayı kısacası yaradan ötürü yaradılanı sevmekdi ...
Oysa ki günümüzde o kadar anlamını yitirmiş basitce kullanılır olmus ki ...
Gercekten sevmek iki kelime mi sevginin anlamını gercekten bılmeyenlerin ağzında sakız olmus ...
Adına da görmeden sevmek
Dinleyelim önce;
m.soundcloud.com/safena-1/journey
🎵
/" Masanı terk etme," demişti Kafka, "masanda otur ve dinle.Hatta dinleme bile ,sadece bekle,sessiz,sakin ve tek başına olmayı öğrenmen gerek. İşte o zaman dünya senin karşında maskelerini indirecek,kendini sana sunacaktır. /
Sanal Aşk- kemal sayar
Zihnini ve kalbini temiz tut.