Gülten Akın ne demişti: “Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya!” Kimsenin vakti yok! Çünkü herkes hem kendi­lini hem karşısındakini aşağılayan bir hırgürün coşkusuna kapıl­mış. Geri kalan zamanda da toplumun yeni kahramanlarını sey- ınliyor. Daha bir kuşak önce çocukların örnek almaması için uğ- htşılan, olumsuzluk örneği olarak gösterilen ilkel tipleri!Ihı ortamı yaratanlar niye böyle davranıyorlar bilmiyorum. Neden iyinin yerine kötüyü, erdemin yerine cıvıklığı, namusun yetine namussuzluğu, kalitenin yerine kalitesizliği, merhametin mine gaddarlığı, gelişmişliğin yerine ilkelliği geçirmeye uğraşı­mı l.ır. Bu topluma bu kadar mı düşman bunlar?
    Devrimini gerçekleştiremeyen sınıf görgüsüzdür.     Kabaca üç sınıf, yeryüzü tarihinde geçmişten geleceğe egemenliklerini kurmuş, toplumların yaşamına damgasını vurmuştur. Eskilerde aristokrasi, büyük toprak sahibi…Sonra burjuva, fabrika sahibi…Ve proletarya, emek sahibi…     Tarihte tarımdan endüstriye geçişin öncülüğünü yapan burjuvazi,
Sayfa 351Kitabı okudu
Reklam
Sanatkâr, düşünen, duyan, seçen ve yaşadığı toplumu, dünyayı daha iyiye, daha güzele doğru değiştirmek isteyen bir adam olarak çevresiyle, insanlığın gidişiyle ilgilenmesin...bu olamaz. Peki, bilim adamının, politika adamının yahut daha iyi yaşama şartlarına kavuşmak isteyen halk adamının bu yoldaki çalışmalarına uygun olarak sanatkâra düşen ödev nedir? Bu ödev onun, sahip olduğu aletle, yani sanatıyla kendisini daha iyi bir dünya amacına vermesidir. Böyle olduğu için de sanatkârın, önce sanatının ustası olması gerekir. Bu ustalığa sahip olmak yolunda yürümeyen bir sanatkâr, inandığı, seçtiği yollarda bir fedai, bir nefer olabilir. Ama ona bir sanat adamı olarak hizmet etmek talihini kazanamaz. Bu talih ona dışarıdan da verilemez. Sanat adamı talihini kendisi yaratır. Önce cemiyet meseleleri mi? Yoksa sanat meseleleri mi? Bence bugünkü sanatkârın yolu, en ileri, en mükemmel bir teknikle halk adamının sanatını yaratmak yoludur.
Bir hocam 'Kötü binada iyi insan yetişmez’ derdi. Çarpık şehirden de düzgün insan çıkmaz. Hepimizin sevdiği bir futbolcu, politikacı, sinemacı veya müzisyen var. Fakat her birimiz yaşayan bir mimar benimsiyor muyuz? Romalı Mimar Vitruvius, 2000 yıl önce yazdı: ‘Bir binanın üç özelliği olmalı: Sağlamlık, kullanışlılık, estetik.’ Bu nitelikler,
Rousseau'nun tıp ve hekimlere olan bakışı;
Güçsüz bir vücut ruhu güçsüzleştirir. İnsanlar için, iyileştirdiğini öne sürdüğü tüm hastalıklardan daha zararlı olan tıbbın gücü buradan geliyor. Kendi adıma, hekimlerin hangi hastalıklarımızı iyileştirdiklerini bilmiyorum, ama bize çok daha kötü hastalıklar verdiklerini biliyorum: Korkaklık, ödleklik, saflık, ölüm korkusu. Hekimler vücudu
Sayfa 31, 32, 33 ve 34 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, XIV. Basım Aralık 2020, İstanbulKitabı okudu
FÜTÜROLOJİ Bilim, geleceği görmemizi sağlayabilir mi? Geleceği doğru bir şekilde tahmin edebilmek kulağa fantastik geliyor, ancak fütüroloji (teknolojik gelişmeleri ve çevre trendlerini tahmin etmek) gerçekten var olan bir alan. Fütüroloji, kristal küre veya kahve falından farklı olarak, gelişmeleri tahmin etmek için bilimsel verileri
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
265 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.