Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hoşuna gitti mi? Göğsümü avuçluyor, sıkıştırıyor irileştiriyor ve dayanamayacağım kadar hassaslaştırıyor. Alt dudağımı dişliyorum ama yalan söyleyemem kuralları çiğ-neyemem. Hem yalan söylemek isteyen kim? Bu adamın gönüllü kölesiyim ve her dokunuşu sanki bir lütuf. Evet hoşuna gitti. Sana acı olabilir demiştim ama sadece daha fazla zevk «-n
Sayfa 151
BDSM, sanatın en derin ve çarpıcı yönlerinden birini ifade eder. #Güç, #acı, #hazz ve #bağlılık gibi derin duyguları işlerken, sanatçılar estetik bir şölen yaratır. Bedenlerin dansıyla, karanlıkla ve ışıkla oynayarak, izleyicileri derin düşüncelere ve duygusal bir yolculuğa davet ederler. Bu sanatsal ifadeler, toplumun sınırlarını zorlar ve
Reklam
The Kiss 1907-1908
Eğitimini sanat ve meslek okulunda tamamlayan Gustav Klimt, önceleri dekorasyon ressamı olarak çalıştı. Daha çok avangart bir sanat çizgisinde ilerleyen Klimt, eserlerinde kadın bedenini kullanmayı alışkanlık haline getirdi. Birçoğu ince bir erotizm içeren tablolarında özel süslemeler de yer alır. Kendine has tarzı ile çağdaş birçok sanatçıdan ayrıldı ve bir süre sonra Viyana Sezession grubunu kurdu ve ilk başkanı seçildi. Klimt’in stili, Art nouveau sanat ve sembolizmin bir karışımı olarak dikkat çeker. Farklı renk karışımları, hoş süslemeler ve dekoratif çizgileri, sanatının olmazsa olmazlarıdır. Beyin kanamasından hayatını kaybeden ressamın en ünlü tablosu olarak tarihe geçen Öpücük', anın ve mekânın dışında, bir yerde birbirlerinden geçercesine öpüşen bir çiftin tasviridir. Tabloda, Klimt’in vazgeçemediği çizgiler ve dekoratif süslemeler dikkat çeker. Kadın ve erkeğin dünyasındaki farklılığa dikkat çeken ressam, kadını çiçekler arasında tıpkı bir ilkbahar gibi resmederken, erkeği daha sert çizgiler ve geometrik desenlerle yansıtır. Kadın ne kadar kırılgan ve yumuşaksa, erkek o denli sert ve nettir.
188 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Tablodaki Kadın
Asuman Kafaoğlu Büke tarafından kaleme alınan “Tablodaki Kadın” sanat tarihinin kitap tutkunu kadınlarını konu edinen ilginç bir çalışma. “Epsilon” etiketiyle Kasım 2022’de raflarda yerini alan kitapta ressamların fırçasından çıkan kadınların hepsi kitap okumakta… Yazar, “Azizeler”, “Mecdelli Meryem”, “Meryem’e Müjde”, “Bilge Kadınlar”, “Kırlarda Okuma”, “Hedonizm”, “Dikey Okuma”, “Ev Hâlleri”, “Mektup”, “Ders Çalışma” ve “Erotizm” başlıklarıyla bölümlendirdiği kitabında kadınların okuma yolculuğunu incelemiş. Asuman Kafaoğlu Büke’nin kitabını tanıttığı arka kapak yazısından bir paragrafı da şuracığa yazayım: “Ressamlar, öteden beri kitap okuyanları, özellikle de kitap okuyan kadınları resmetmeyi sevmişler. Her kitabın farklı mimikler ve duruşlarla okunduğunu izlemek, ayrıca bir düşünme nedeni olmuş ressamlara. Bizler de okuyan kadınların resimlerine baktığımızda, kim oldukları, ne okudukları ve nasıl okudukları hakkında bilgi edinebiliriz, çünkü okunan metin bir şekilde bedene yansır. Merak, dikkat, heyecan, hüzün ya da sıkıntı izlerini görebiliriz. Okuma eylemi üzerine yoğunlaşmak ayrıca bize kitabın yüzyıllar içinde nasıl farklı şekillere büründüğünü de gösterir.” Konu, okumaktan açıldı, okumakla bitsin o zaman… Ne zaman ki kadın, erkek, çoluk, çocuk okumanın hakkını vereceğiz, işte o zaman önümüzde bambaşka bir geleceğin kapıları açılacak. Yürekten inanıyorum buna… Siz de inanın!
Tablodaki Kadın
Tablodaki KadınAsuman Kafaoğlu Büke · Epsilon Yayıncılık · 202224 okunma
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
"Dejenere sanat" ya da " dekadan sanat" suçlaması tüm tarih boyunca tekrar tekrar karşımıza çıkar; eserlerin imhasına, yazarların baskı ve kıyım görmesine bu suçlama eşlik etmeseydi, bunu üzüntü verici bir bayağılık ve afaniziyak (aphanisis: arzunun yok olması) bir konformizm olarak görebitirdik
Reklam
Picasso, sanat ve cinsellik "aynı şeydir" dedikten sonra kendi tecrübesine gönderme yaparak şunu önerir: "Düzüşmek istediğinde düzüş."
Bataille, çağdaş felsefeyi, insanın kendi gerçeğine yaklaşması açısından yetersiz bulmaktadır. Ona göre, insanın kendi gerçeğine varabilmesi için erotizm, ölüm ve şiddete iç deneyim (bilgisizlik, sessizlik) aracılığıyla girmesi ve bunlara karşıdan ve yalana kaçmadan bakması, sanat, edebiyat, antropoloji, dinler tarihine kendi iç deneyiminin canlılığıyla yaklaşması ve insanlığın yaşadığı çelişkileri ve bunlardan doğan çözümleri kendi gerçeğiyle karşılaştırması gerekir.
Sayfa 13 - ÖnsözKitabı okudu
Mısır panteonunda, özellikle de İsis kültünde dişilik özelliklerinin öne çıkmış olması düşündürücüdür. Edebiyat ve sanat, eş ve anneye saygı gösterilmesini asiller çevresinin dışına çıkacak şekilde vurgular. Hem aşk hikâyeleri hem de aile sahneleri şefkatli bir erotizm, rahatlık ve samimiyet havasının üzerinde durur. Bazı kadınlar okuryazardır ve Mısır dilinde kadın kâtipler için bile bir kelime bulunmaktadır. Fakat tabiatıyla, kadınlar için ev dışında rahibelik ve fuhuş dışında açık olan fazla meslek bulunmamaktaydı. Bununla birlikte varlıklı olmaları halinde mülk sahibi olabilirlerdi.
Sayfa 63 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Erotizm bir sanat olabilir, pornografi ise genellikle bir ticaretten başka bir şey değildir.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Severiz Tolstoy Amca`yı
Tolstoy`a göre sanat , Rabbin de içinde dahil olduğu ve ilk (eşi benzeri olmayan) yapıtın kusursuz (neredeyse..) işlenmiş insan görseli, duyusal, hissel vb. yapıtın adıdır sanat şeklinde nitelendirmektedir. Sonra da şikayet eder. Sanatı erotizm ve romantizmle bağdaştırırlar anlatımını söylemektedir. Son zamanlarda ki yazar ve ressamlara ve hatta virtiözlere biri diğerinin kopyası olduğundan şikayet etmektedir. Eğer bir sanatta kopya varsa o sanat değildir, olamaz da mantığıyla sanata yaklaşmaktadır. Tolstoy`un en sevdiğim yönlerinden birisi de kuşkusuz doğru eleştirili sivri dile sahip olması. Benim gibi düşünenler olduğu gibi tersini düşünenler hatta "Tolstoy sanat mı yapmış... hangi yazısı sanat ?" diyenler de olacaktır. Sevdiğim yazarlardan (Üstat) biri olan Tolstoy`u saygıyla selamlıyorum...
İbadet
Çağımız komünist (ve faşist) sisteminde yöneticiler, kapitalist sistemde ise piyasalaştırılmış metalar, tüketim şehveti, sözgelimi otomobil tutkusu, bir sanat ya da spor yıldızına karşı duyulan perestiş, erotizm, ülkemizde (ve benzer ülkelerde) ulusal liderler ve tiranlar (hatta dini liderler, mesela şeyhler) çevresinde oluşturulan kültler de, birer ibadet ve tapınma biçimidir.
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
88 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.