Dostoyevski hakkında ne zaman iyi bir şeyden bahsetseydim, birileri hemen önüme şunu koyarlardı: Evet ama Türkler için dediklerini ne yapacağız! Yahu bu adam Türkler için ne demiş olabilir ki, diye düşünür dururdum! Neler dememiş ki? Ya İstanbul’a karşı olan emellerine ne demeli!
Dostoyevski’yi iki açından ele almakta fayda var, ilki edebi