Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sanatçının Duası
Ah! Hep böyle acı mı çekmeli,yoksa hep kaçmalı mı güzelden? Doğa,acımak bilmez büyücü,her zaman üstün çıkan karşıt,bırak beni!
Sanatçının Duası
Şimdi de göğün derinliği şaşkına döndürüyor beni, duruluğu çileden çıkarıyor. Denizin duyarsızlığı, gözlerimin önünde ki görünümün değişmezliği ayaklandırıyor beni.. Ah ! Hep böyle acı bu çekmeli, yoksa hep kaçmalı mı güzelden? Doğa, acımak bilmez büyücü her zaman üstün çıkan karşıt, bırak beni isteklerime ve gururumu baştan çıkarmayı bırak artık! Bir düellodur güzeli incelemek, sanatçıyı yere sermeden önce dehşetten haykırtan bir düello.
Reklam
“Sanatçının İtiraf Duası Nasıl da içine işler insanın güz akşamları! Ah nasıl da acı verir! Çünkü öyle tatlı duygular vardır ki nasıl doğdukları bilinmese de, öylesine yoğun etkiler insanı; Sonsuzluk bunların başındadır ve daha keskini de yoktur. Gözlerin göğün ve denizin sonsuzluğuna dalması ne de büyük zevktir! Yalnızlık, sessizlik, göğün eşsiz kutsallığı! Ufukta titreyen ve küçüklüğüyle, yalnız haliyle çaresiz varlığıma öykünen küçük bir yelken, dalganın tekdüze ezgisi, bütün bunlar benimle düşünür, ya da ben onlarla düşünürüm (zira düşlerin enginliğinde ben çabucak yitip gider!); tüm bu nesneler düşünürler, diyorum, ama onlar gereksiz ayrıntılara dalmadan, tanımlama yapmadan, sonuç çıkarmadan müziksi bir biçimde düşünürler diyorum kendi kendime. Yine de bu düşünceler, ister benden çıksın, ister nesnelerden, fazlasıyla yoğunlaşıyorlar çabucak. Güç, hazda bir tedirginlik, olumlu bir acı yaratır. Aşırı gerilmiş sinirlerim hırçın ve hüzünlü titreşimler veriyor yalnız. Ve şu an göğün derinliği yüreğimi yakıyor, saydamlığı çileden çıkarıyor beni. Denizin duygusuzluğu, önümdeki manzaranın değişmezliği isyan ettiriyor beni... Ah, hep böyle acı mı çekmeli, hep kaçmalı mı güzelden yoksa? Doğa, acımasız büyücü, her daim üstün gülen yarışmacı, bırak yakamı! Arzularımı ve gururumu kışkırtmayı bırak artık! Teketek bir savaştır incelemek güzeli, sanatçı dehşet içinde haykırır bu savaşta, yenik düşer sonra da.”
Sanatçının Duası..
Ah! Hep böyle acı mı çekmeli, yoksa hep kaçmalı mı güzelden?
İş Bankası Kültür Yayınları
Sanatçının Duası
Gün sonları ne kadar içe işleyici güzün! Ah! Can yakacak kadar işleyici! Çünkü öyle hoş duyular vardır ki, dalgaları yoğunluklarını önlemez; Sonsuz’un ucundan daha keskin uç da yoktur. Bakışı göğün ve denizin uçsuz bucaksızlığına daldırmak ne büyük haz! Yalnızlık, sessizlik, gök yüzünün benzersiz arılığı! Ufukta titreyen, küçüklüğüyle, yapayalnız kalmışlığıyla benim çaresiz yaşamıma öykünen bir küçük yelken, dalganın tekdüze şarkısı, tüm bu nesneler benim aracılığımla düşünüyor, ya da ben onların aracılığıyla düşünüyorum (çünkü ben düşlerin enginliğinde öyle çabuk yitip gidiyor ki!); düşünüyorlar, diyorum, ama dilbazlıklara, karşılaştırmalara, sonuç çıkarmalara başvurmadan, ezgimsi bir biçimde, çok güzel bir biçimde düşünüyorlar. Gene de, ister benden çıksınlar, ister nesnelerden fırlasınlar, bu düşünceler fazlasıyla güçleniyor çabucak. Güç hazda bir huzursuzluk, olumlu bir acı yaratır. Fazlasıyla gerilmiş sinirlerim tiz ve sızılı titreşimlerden başka bir şey vermiyor artık. Şimdi de göğün derinliği şaşkına döndürüyor beni, duruluğu çileden çıkarıyor. Denizin duyarsızlığı, gözlerimin önündeki görünümün değişmezliği ayaklandırıyor beni... Ah! Hep böyle acı mı çekmeli, yoksa hep kaçmalı mı güzelden? Doğa, acımak bilmez büyücü, her zaman üstün çıkan karşıt, bırak beni! İsteklerimi ve gururumu baştan çıkarmayı bırak artık! Bir düellodur güzeli incelemek, sanatçıyı yere sermeden önce dehşetten haykırtan bir düello..
İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Şiir Gibi! Bazen Yüce Sanatçı’nın yeşile boyadığı bir dağ, maviye boyadığı bir deniz, rengarenk yarattığı bir kuş, aslı bulunmaz bir şiir olur ruhumuzdan okunur. Şiir sadece yazılan şeylerden mi ibarettir? Çocuk gülümsemesi şiir değil mi? Bir safta durmuş, Yaratıcı’sına secde eden her kesimin olduğu bir topluluk şiir değil mi? Aruza, heceye ne gerek var ruha dokunan her şeye şiir desek ya… Anne, babanın evlada duası da şiir sayılsın!
Reklam
Ne Tanrı'ya ne de bir azize yöneltilmemiş olan duası, üşütücü sabah meltemi kapı eşiğindeki aralıktan sızıp ayaklarına gelirken bir ürpertiyle başladı ve trenin direnen ritmine uydurduğu bir saçma kelimeler dizisiyle sona erdi. Sessizce, dörder saniyelik aralarla ve telgraf direkleri musikinin dörtnala akan notalarını tam zamanında gelen ölçülerle sürdürdüler. Bu öfkeli musikinin korkusunu yatıştırdı
III Sanatçının duası
Bakışı göğün ve denizin uçsuz bucaksızlığına daldırmak ne büyük haz! Yalnızlık, sessizlik, gök yüzünün benzersiz arılığı! Ufukta titreyen, küçüklüğüyle, yapayalnız kalmışlı­ğıyla benim çaresiz yaşamıma öykünen bir küçük yelken, dalganın tekdüze şarkısı,
Sayfa 3 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Sanatçının Duası
Şimdi de göğün derinliği şaşkına döndürüyor beni, duruluğu çileden çıkarıyor. Denizin duyarsızlığı, gözlerimin önündeki düşmezliği ayaklandırıyor beni...
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.