750 syf.
10/10 puan verdi
Bazı kitaplar için farklı yaşlarda ya da durumlarda okunduğunda farklı tatlar verir,değişik duygu yoğunlukları yaşatır derler ama Ulysses için her okuduğumda ancak yeni bir bölümünü daha iyi anlamlandırabildim diyebilirim. Kitabı evet evet evet nidalarıyla bitirdim, bir daha bu denli zorlayıcı bir kitapla karşılaşır mıyım(?) bilemiyorum. Kitabın başında daha önce karşılaştığım(Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi) Stephan’ı görünce kitabın ana değişkenini bu karakterin belirleyeceğini düşünmüştüm ama Joyce modern bir destan olarak kurguladığı ve Odysseus’nın yolculuğuna paralel bir şekilde ilerleyen Bloom gibi bir karakter armağan ediyor edebiyata. Gerek bilinç akışının en iyi örneği olması gerekse kullandığı tekniklerle(bir bölümde geçen olayları anlatmak yerine soru cevap olarak ilerletmesi, farklı yüzyıllardaki yazma tekniğini kullanması ki akılıma Tutunamayanlarda yer alan rubailer,nesirler geldi) daha değerli bir hale geliyor Ulysses. Kitaptaki göndermelere; Hristiyanlık tarihi ve ritüelleri, Britanya tarihi, mitoloji, Shakespeare külliyatı.Bu konulara hakim olmadan kitabı okumak hem zorlayıcı hem de kitabın havada kalmasına neden oluyor. Daha önceki yorumda denildiği gibi Ulysses Sözlüğüyle eş güdümlü okunduğunda kitap daha anlamlı hale geliyor.
Ulysses
UlyssesJames Joyce · Norgunk Yayıncılık · 20151,063 okunma
Yapayalnızdı. Kimsenin dikkatini çekmiyordu, mutluydu, yaşamın vahşi kalbine yaklaşmıştı. Yalnızdı, gençti, başına buyruk ve yabanıl yürekliydi. Sert havanın ıssızlığı, acı sular, denizden gelme kabuklar ve yosunlar ile perdelenmiş kurşuni günışığında bir başınaydı..
Reklam
·
Puan vermedi
Özellikle de yazma uğraşı içinde olan gençlerin ufkunu açacak, sorular sordurup yanıtlarını aratacak bir yapıt diyor Cemil KAVUKÇU kitabında... Bu notu düşüyorum ki en kısa zamanda okuyayım diye...Gençler demiş lakin okuyacağım..
Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi
Sanatçının Bir Genç Adam Olarak PortresiJames Joyce · İletişim Yayıncılık · 20181,062 okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
Feridun Andaç yazmışsa, iyi yazmıştır. Belki de anahtar cümlemiz bu. Denemelerden oluşan bu kitaplarda, okuru bazen değişik coğrafyalara bazen de değişik yazarların dünyasına götürüyor. Sanatın içerisindeki her alana dokunuyor elleriyle. Okuru bazen hayrete sürüklüyor. Nasıl olur da insan hafızası bu kadar şeyi aklında tutabiliyor. İşte bu
Aynanın Arkası
Aynanın ArkasıFeridun Andaç · Can Yayınları · 20025 okunma
Özgür düşünce diye bir şey olabileceğine inanmıyorum; çünkü her düşünce kendi kurallarıyla bağlanmıştır.
Sayfa 201 - İletişim yayıneviKitabı okudu
Reklam
“Gözleri yaşlardan kararmıştı, alçak gönülle gökyüzüne bakıp kaybettiği masumiyetine ağladı.”
"Doğru, akıl tarafından kavranabilir şeylerin en doyurucu ilişkileriyle yatıştırılan akıl tarafından görülür; güzellik, duyumlanabilir şeylerin en doyurucu ilişkileriyle yatıştırılan imgelem tarafından görülür."
Sayfa 225 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Doğru yönünde atılacak ilk adım, aklın kendisinin çevresini ve sınırını anlamaktır"
Sayfa 225 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Güzellik yönünde atılacak ilk adım imgelemin çerçevesini ve sınırını anlamaktır."
Sayfa 225 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kavrayışın ilk evresi kavranılacak nesnenin çevresine sınırlayıcı bir çizgi çekmektir."
Sayfa 229 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
339 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
James Joyce'un otobiyografik ilk romanı olan kitap, çoğunlukla eğitim yıllarını konu alır. Özellikle Cizvit eğitimi içerisinde inanç sorunları ön plandadır ki inançsızlığa varır ve edebiyat coşkusunu da içerir. Joyce, üslup ile edebi zevki kurma peşinde. Çünkü konu akışını, bilinçli ya da bilinçsiz, ikinci planda görüyoruz. Bu da edebi zevki önemseyenler için artı olsa da diğerleri için eksi... Konuyla bir yere varamıyorsunuz. Dağa doğrusu genel olarak olayları algılıyorsunuz ancak nereye varacağını ya da vardığını bulmak imkansız. Adı aklıma gelmeyen bir yazarın dediği gibi, "Okunmayı bekleyen yüzlerce kitap var."
Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi
Sanatçının Bir Genç Adam Olarak PortresiJames Joyce · İletişim Yayıncılık · 20181,062 okunma
Onun adı nasıl Stephen’sa Tanrı’nın adı da Tanrı’ydı. Dieu Tanrı’nın Fransızcasıydı ve o da Tanrı’nın adıydı ve ne zaman birisi Tanrı’ya yalvarsa ve Dieu dese Tanrı bir Fransızın yalvardığını hemen anlardı. Ama her ne kadar yeryüzünün çeşitli dillerinde Tanrı için çeşitli adlar varsa da her ne kadar Tanrı yakaran bütün bu insanların çeşitli dilleriyle ne söylediklerini anlıyorsa da, sonuçta Tanrı hep aynı Tanrı olarak kalıyordu ve Tanrı’nın asıl adı Tanrı’ydı.
Bir adam gençliginde bir lira çalmış sonra da bununla kocaman bir servet yapmışsa ne kadarını geri vermek zorundaydı, yalnız çaldığı bir lirayı mı, biriken faizini mi, yoksa bütün o kocaman servetini mi?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.