Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
''Festivaller sadece film izlemek için değildir, izleyici bu etkinlikler sayesinde gelişir. Sanatın iyileştirici bir tarafı var. Yeni bir şeyle karşılaştığınız zaman sanatla bunu iyileştirecek gücünüz oluyor.'' ''Can'' isimli filmiyle Sundance Ödülü kazanan yönetmen, yazar ve yapımcı Raşit Çelikezer bizleri ofisinde ağırladı. Kendisiyle sinema ve sanat üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Nazik tavrı, misafirperverliği ve keyifli sohbetimiz için kendisine teşekkürlerimizi iletiyoruz. Raşit Çelikezer ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız şimdi yayında! Okumak isteyenler için👇🏻 kultursanatduvari.com/rasit-celikezer... Röportaj: Dilara Yiğit
Reklam
Bizi yargıladığınız bu yerde çok yakında siz yargılanacaksınız!
Her birey bu kader vaktinde elinden geldiğince kendini savunmalı… Ve insanlığın kırbacına, faşizme ve mutlakiyetçi devleti andıran her türlü sisteme karşı mücadele etmelidir. 18 Şubat 1943 sabahı “Beyaz Gül” imzalı el ilanları Münih Üniversitesi’nin bahçesini kaplar. Bildirinin bir bölümünde yukarıda alıntı yaptığım sözler varken; geri kalanında
Dikkat edilirse, “Kur’an bize yeter!” denildiğinde Kur’an’ın yerine teklif edilmiş bir şeye itiraz edilmiyor, o temelin üzerine inşa edilmiş olanların reddedilmesi isteniyor. Temeli Kur’an olan bu medeniyetin 1400 yıllık süreçte inşa ettiklerinin reddi isteniyor. Aldatmaca bu noktadadır. Medeniyetin unsurları Kur’an’ı devre dışı bırakıyormuş veya Kur’an’ın inşa edeceği topluma engel oluyormuş, eğer bunlar yok edilirse herkes müminleşecekmiş ilizyonu ile Medeniyetin çocuklarını medeniyete saldırtılıyor. Bu illüzyon ile bakılınca dost düşman birbirine karışıyor. İslam Dünyasının iki yüzyıldır maruz kaldığı şiddetin müsebbibleri ile şiddete maruz kalanlar birbirinden ayrılamıyor. Ümmetin neyi koruması, neden korunması gerektiği, neye ihtiyacı olduğu, tehlikeli olanın ne olduğu, dost, düşman sisler arasında karışıp, bulanıyor. Hadislerin, ulemanın, sanatın, kitapların, menkıbelerin ve hatta hurafelerin toplum nezdinde görmüş olduğu işlevi Kur’an görmez, göremez. Böyle bir iddiası da sorumluluğu da yoktur. Peygamberin işlevini Kur’an görecek olsaydı, insanların içine gökten direk indirilirdi. Zamanın işlevini Kur’an görebilseydi, tek seferde insanlara sunulurdu. Birlikteliğin işini Kur’an görebilseydi, insanlar tevhide çağırılmazdı. Medeniyetin işlevini Kur’an görebilseydi, Peygamber Hira Mağarasından çıkmaz, Medine’ye gitmezdi. Beyt’in işlevini Kur’an üzerine alabilseydi Kabe inşa edilmez, Hac emredilmezdi.(Ahmet Hakan Çakıcı)
Sektör sattıran algoritmayı keşfetti: Kitap değil, kitap simülasyonu
2000’lerin başında çok satan bir kitap söz konusu edildiğinde iyi edebiyat olup olmadığı konuşuluyordu; şimdinin çok satanlarının edebiyat olup olmadığını tartışıyoruz… Ama sonuçta bu kitapların da çokça seveni, okuyanı var… Bunu gözardı edebilir miyiz, “edebiyat değil” diyerek geçebilir miyiz? Niye böyle oldu? Ve yeni tür yazın ve bu ekonomik