Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Absürtlük, Batılıların beyinlerinden değil, karınlarından dışarı sızıp çıkan bir olgudur. Batılının doymuş karnının sızıntısıdır. Yıyip içen, Asyalıya ve Afrikalıyı kendisi için çalıştıran, bir saatlığıne teknik bir iş yapıp karşılığında yüz Mark alan Batılı, zamanının geri kalanında dans eder, içki içer, maskeli balo ve karnaval düzenler,
Sayfa 64 - Fecr yayınlarıKitabı okudu
Sektör sattıran algoritmayı keşfetti: Kitap değil, kitap simülasyonu
2000’lerin başında çok satan bir kitap söz konusu edildiğinde iyi edebiyat olup olmadığı konuşuluyordu; şimdinin çok satanlarının edebiyat olup olmadığını tartışıyoruz… Ama sonuçta bu kitapların da çokça seveni, okuyanı var… Bunu gözardı edebilir miyiz, “edebiyat değil” diyerek geçebilir miyiz? Niye böyle oldu? Ve yeni tür yazın ve bu ekonomik
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
  "Milyonlarca halk bedenen, ruhen, fikren ve ahlaken çürüyor da, hiç kimse bu kokuşmuşluğu görmüyor. Herkesin karakteri bozulmuş veya herkes bu yozlaşmışlığa alışmış da bunu doğal bir durum sanıyor sanki. Ama bu böyle mi olmalıdır?"      Grigory Petrov'un ara ara gittiği Finlandiya seyahatlerindeki notlarından oluşan Beyaz Zambaklar
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Hayat Yayınları · 201899,4bin okunma
Dikkat edilirse, “Kur’an bize yeter!” denildiğinde Kur’an’ın yerine teklif edilmiş bir şeye itiraz edilmiyor, o temelin üzerine inşa edilmiş olanların reddedilmesi isteniyor. Temeli Kur’an olan bu medeniyetin 1400 yıllık süreçte inşa ettiklerinin reddi isteniyor. Aldatmaca bu noktadadır. Medeniyetin unsurları Kur’an’ı devre dışı bırakıyormuş veya Kur’an’ın inşa edeceği topluma engel oluyormuş, eğer bunlar yok edilirse herkes müminleşecekmiş ilizyonu ile Medeniyetin çocuklarını medeniyete saldırtılıyor. Bu illüzyon ile bakılınca dost düşman birbirine karışıyor. İslam Dünyasının iki yüzyıldır maruz kaldığı şiddetin müsebbibleri ile şiddete maruz kalanlar birbirinden ayrılamıyor. Ümmetin neyi koruması, neden korunması gerektiği, neye ihtiyacı olduğu, tehlikeli olanın ne olduğu, dost, düşman sisler arasında karışıp, bulanıyor. Hadislerin, ulemanın, sanatın, kitapların, menkıbelerin ve hatta hurafelerin toplum nezdinde görmüş olduğu işlevi Kur’an görmez, göremez. Böyle bir iddiası da sorumluluğu da yoktur. Peygamberin işlevini Kur’an görecek olsaydı, insanların içine gökten direk indirilirdi. Zamanın işlevini Kur’an görebilseydi, tek seferde insanlara sunulurdu. Birlikteliğin işini Kur’an görebilseydi, insanlar tevhide çağırılmazdı. Medeniyetin işlevini Kur’an görebilseydi, Peygamber Hira Mağarasından çıkmaz, Medine’ye gitmezdi. Beyt’in işlevini Kur’an üzerine alabilseydi Kabe inşa edilmez, Hac emredilmezdi.(Ahmet Hakan Çakıcı)
Sanatın sorumluluğu üzerine
Çünkü bir sanat yapıtı mutlaka büyük bir düşünceyi dile getirmeli.
Eskilere uzanan kişisel bir notla başlamak istiyorum: Üniversite yıllarından bu yana sinema, akademik/entelektüel uğraşlarımı doğrudan olmasa da dolaylı olarak beslemiştir. Bu dünyada beni en çok etkileyen isimlerden biri Istvan Szabo’dur. Szabo’nun eserleri arasında Mephisto ve Taking Sides (Taraf Tutmak), II. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş
Reklam
Teşekkür Eskilere uzanan kişisel bir notla başlamak istiyorum: Üniversite yıllarından bu yana sinema, akademik/entelektüel uğraşlarımı doğrudan olmasa da dolaylı olarak beslemiştir. Bu dünyada beni en çok etkileyen isimlerden biri Istvan Szabo’dur. Szabo’nun eserleri arasında Mephisto ve Taking Sides (Taraf Tutmak), II. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Çeviriye Dair
Kitaba dair zihnimdekileri toparlayana kadar çevirisi ile ilgili bir kaç şeyi önden yazmak istiyorum: Bilmediğim bir dilde yazılmış bir kitaptaki çeviri hatalarından/tercih sorunlarından bahsedeceğim. Peki buna nasıl cüret ediyorum? Türkçe okuduğum metindeki sorunları fark edip üzerine düşünerek. Cümleyi defalarca okuyup anlamayınca, önce
İtaat
İtaatMichel Houellebecq · İthaki Yayınları · 202170 okunma
Bizi yargıladığınız bu yerde çok yakında siz yargılanacaksınız!
Her birey bu kader vaktinde elinden geldiğince kendini savunmalı… Ve insanlığın kırbacına, faşizme ve mutlakiyetçi devleti andıran her türlü sisteme karşı mücadele etmelidir. 18 Şubat 1943 sabahı “Beyaz Gül” imzalı el ilanları Münih Üniversitesi’nin bahçesini kaplar. Bildirinin bir bölümünde yukarıda alıntı yaptığım sözler varken; geri kalanında
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.