Geceler, oldukça ilginç ve özgün bir eser. Jacques Lassaigne'in metin kısmını hazırladığı, Füreya'nın resimlediği, Alfa Yayınlarından roman adı altında çıkan fakat bana göre tam anlamıyla bir yetişkin masalı olan, tadı damağımda kalan büyüleyici bir eser Geceler. Ortaya çıkış hikâyesi ise şöyle:
Füreya Koral soyu Osmanlı hanedanından gelen bir ailenin kızı. Çocukluğundan itibaren sanatla iç içe geçen bir yaşantısı oluyor Füreya'nın. Çünkü aile üyelerinin birçoğu yaşamları boyunca resim, edebiyat, müzik gibi türlü sanat dallarıyla ilgilenmiştir. Füreya böyle entelektüel bir çevrede yaşamaya devam ederken 30'lu yaşlarının sonuna doğru verem hastalığına yakalanır. Tedavi için gittiği İsviçre'de iyileşir ve dönüş yolunda Paris'e uğrar. Paris, adının seramik sanatıyla anılmasını ve Türkiye Cumhuriyeti döneminin de ilk kadın seramik sanatçısı olmasını sağlayacak olan yerdir. Füreya; Paris'te yaşamaya devam ederken görsel sanatlarla yakında ilgili, belli bir süre Paris Modern Sanatlar Müzesi'nin yöneticiliğini de yapan Jacques Lassaigne ile aşk yaşamaktadır. Lassaigne Füreya'ya adamak üzere hayatında ilk kez bir kurgu metin kaleme alır ve el yazması hâlindeki bu metni Füreya'ya verir. Füreya da bu metni kendi el yazısıyla ayrı bir deftere geçirir ve aynı zamanda metne uygun düşecek şekilde resimler. Geceler böyle bir aşkın, yaşantının ürünüdür. Füreya bu defterleri günü geldiğinde "gereğini yapması üzere" Ferit Edgü'ye teslim eder. Ve böylece Geceler okuru ile buluşur.