Yoksa siz hâlâ Bidur ile tanışmadınız mı?
"Bu nasıl isimmiş?" diyorsanız tanışmamışsınızdır. Yok eğer "Aaa, Bidur tanınmaz mı? Harika bir karakter." diyorsanız tamam...
Bidur'un aslında adı "Bidur" değildir. Bebekken hiç yerinde durmayıp oda oda gezdiği için ailesi ona sürekli "Bi dur!" yani çok hareket etme demektedir. Bidur ise sürekli tekrarlanan bu sözcüğü adı sanmaktadır.
Zaten Bidur'un ailesi de bir acayiptir. Ablası olacak Çenenaz'ın çenesi hiç durmaz, annesi zaten süper anne... Her zaman Bidur'un yanında hazır ve nazır.
Bidur'a gelince çok ince bir çocuk. Çok iyi bir gözlemci, bir de çok hızlı ve tatlı...
Kitabın yazarı Alaaddin Beken'e gelince o bir Türkçe öğretmeni. Hem de onlarca yarışmada ödülü olan, müzik ve sanatla ilgili, hayvansever bir öğretmen. Yani on parmağında on marifet.
Gelelim kitabımıza...
Eser, Bidur'un ağzından anlatılmış. Yazar, Bidur'un bebeklikten itibaren gözlemlerini esprili bir dille anlatmış. Ailesi ve mahalledekiler hakkında güzel gözlemlere yer vermiş.
Değerler eğitimi ile ilgili unsurlar komik ve eğlenceli bir dille anlatılmış, mesajlar olayların içinde ince bir şekilde aktarılmış.
Tüm bunlar bir sohbet havasında anlatıldığı için bir solukta okunan bir eser olmuş.
Değerli yazarımızı canı gönülden kutluyorum.