Kendine bir gelecek edinse bile, onunla ne yapabileceği konusunda akıl yürütmekten ürken, yatalak bir üçüncü dünya ülkesinden yazıyorum. Geçmişinin tazyikiyle geleceğinin çıkışsızlığı arasında mahsur kalmış bir coğrafyadan yazıyorum. Sanatsız, fehmsiz edebiyatsız kalmış, çöküşünün estetiği bile doğru düzgün kurulamamış bir medeniyetin yeraltından yazıyorum.
Sanatsız, fehmsiz, edebiyatsız kalmış, çöküşünün estetiği bile doğru düzgün kurulamamış bir medeniyetin yeraltından yazıyorum. Ama bir bilgenin deyimiyle; "yarısı hırsız yarısı polis, yarısı avukat yarısı savcı." Bir toplumun tam göbeğinden yazıyorum.
Reklam
Ruh'unu ve büyük asalet mirasını, bugün ancak süs şebekleri kadar kontrol edebilen bir milletin içinden yazıyorum bu yazıyı. Bir kliniğin zavallı sakinleri gibi oturmuş bön bön duvara bakan bir ülkeden yazıyorum. Kendine bir gelecek edinse bile, onunla ne yapabileceği konusunda akıl yürütmekten ürken, yatalak bir üçüncü dünya ülkesinden yazıyorum. Geçmişinin tazyikiyle geleceğinin çıkışsızlığı arasında mahsur kalmış bir coğrafyadan yazıyorum. Sanatsız, fehmsiz, edebiyatsız kalmış; çöküşünün estetiği bile doğru düzgün kurulamamış bir medeniyetin yeraltından yazıyorum.
Geçmişinin tazyikiyle geleceğinin çıkışsızlığı arasında mahsur kalmış bir coğrafyadan yazıyorum. Sanatsız, fehmsiz, edebiyatsız kalmış, çöküşünün estetiği bile doğru düzgün kurulamamış bir medeniyetin yeraltından yazıyorum.
Sanatsız, fehmsiz, edebiyatsız
Faulkner.. Bir kitabının daha Türk diline çevrilmesi yeterli bir sebep midir acaba durduk yerde seni bu dille anlatmaya? Ruhunu ve büyük asalet mirasını, bugün ancak süs şebekleri kadar kontrol edebilen bir milletin içinden yazıyorum bu yazıyı. Bir kliniğin zavallı sakinleri gibi oturmuş bön bön duvara bakan bir ülkeden yazıyorum. Kendine bir gelecek edinse bile, onunla ne yapabileceği konusunda akıl yürütmekten ürken, yatalak bir üçüncü dünya ülkesinden yazıyorum. Geçmişinin tazyikiyle geleceğinin çıkışsızlığı arasında mahsur kalmış bir coğrafyadan yazıyorum. Sanatsız, fehmsiz, edebiyatsız kalmış, çöküşünün estetiği bile doğru düzgün kurulamamış bir medeniyetin yeraltından yazıyorum. Ama bir bilgenin deyimiyle; "yarısı hırsız yarısı polis, yarısı avukat yarısı savcı" bir toplumun tam göbeğinden yazıyorum bu yazıyı.