"Kore daha 1950'lerde, bugün olduğu gibi ABD'nin o zamanki en önde gelen yardım kuruluşu USAID tarafından hazırlanan hizmete özel bir raporda, 'bir dipsiz kuyu' olarak anılıyordu."
Sayfa 9
"Kore Savaşı, insanlık tarihinin en kanlı savaşlarından biriydi ve üç yıldan (1950-1953) biraz uzun bir zaman içinde dört milyon insanın hayatına maloldu."
Sayfa 9
Reklam
"1961 yılında, Kuzey Kore ile kardeşin kardeşi öldürdüğü savaşın bitiminden sekiz yıl sonra, Güney Kore'nin kişi başına geliri 82 dolar düzeyindeydi. Ortalama bir Koreli, ortalama bir Gana vatandaşının kazandığının (179 dolar) ancak yansını kazanıyordu."
Sayfa 9
"1961 yılındayken, Güney Kore'nin 40 yıl içinde, o zamanlar tamamıyla bir bilim kurgu ürünü olan mobil telefonun dünyadaki en büyük ihracatçılarından biri olacağı söylenseydi tepkiniz ne olurdu?"
Sayfa 8
"...kimse sadece tek bir yeniliğe dayanan pazar liderinin uzun süre yerinde kalmasını umamaz."
Sayfa 8
"Şansımıza hızla sonuç alınma isteyen dışarıdan hissedarımızın sayısı, o günlerde pek fazla değildi. Dünya sınıflamasında sayılabilecek bir firma inşa etmenin uzun bir hazırlık dönemi gerektirdiği konusundaki inancımızda ısrar ettik."
Sayfa 8
Reklam
Kutsal Olmayan Üçlü - IMF & WB & WTO
“Zengin ülkeler gelişmekte olan ülkeleri neoliberal politikaları benimsemeye ikna etmek amacıyla yardım bütçelerini ve kendi iç pazarlarına erişim imkanlarını havuç gibi kullanırlar. Bu bazen lobi yapan belirli firmaları kendi ülkelerindeki mevcut imkanlardan yararlandırmak biçiminde tezahür etse de; genellikle, diğer taraftaki gelişmekte olan ülkede yabancı yatırımcılara ve mallara dostça bir çevre yaratmak içindir. IMF ve Dünya Bankası kendilerine düşen rolü, kullandırdıkları kredileri borçlanan ülkelerin neoliberal politikaları benimseme şartına bağlayarak oynarlar. Bu hükümetler ve uluslararası kuruluşlar bir ‘ideologlar ordusu’ tarafından desteklenirler. Sözü edilen ideologların bazıları serbest pazar ekonomisinin sınırlarını bilmesi gereken, fakat iş politika tavsiyesi vermeye gelince bunları dikkate almama eğilimindeki yüksek ölçüde eğitimli akademisyenlerdir. Belirtilen türde kurumlar ve bireyler hep birlikte güçlü bir propaganda makinesi, para ve güç tarafından desteklenen bir finansal-entelektüel kompleks oluştururlar.”
Ortodoks Neoliberalizmi Ölçüsünde İktisadi Tarihin Yeniden Yazımı
“Zengin ülkeler daha zayıf ülkelere sömürgecilik ve eşitsiz anlaşmalar vasıtasıyla serbest ticareti empoze ederlerken kendileri özellikle sınai mallar üzerinde yüksek gümrük tarifelerini muhafaza ettiler. Serbest ticaretin anavatanı sayılan İngiltere, 19. yüzyılın ortasında serbest ticarete geçinceye kadar dünyanın korumacı ülkelerinden biriydi... ...Nihayet ilk küreselleşme dalgasının baş mimari olan İngiltere bile, serbest ticareti terk etti ve 1932’de gümrük tarifelerini yeniden yürürlüğe koydu. Resmi tarih bu olayı İngiltere’nin korumacılığın çekiciliğine yenilmesi olarak tanımlar. Fakat resmi tarih bunun İngiliz ekonomik üstünlüğünün düşüşünden kaynaklandığını belirtmekte başarısızdır. Oysa aksine, İngiltere’nin ekonomik üstünlüğünün gerileyişi, rakip ülkeler cephesinde korumacılığın yeni sanayilerin geliştirilmesindeki rolünün yarattığı başarının bir sonucudur. Dolayısıyla, 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başında yaşanan ilk küreselleşmenin tarihi, zamanımızın ortodoks neoliberalizmiyle uyumlu kılınmak için yeniden yazılmıştır.”
Geri129
298 öğeden 291 ile 298 arasındakiler gösteriliyor.