Bugün çok üşüyoruz...
Öyle bir adım ki paha biçilemez. Öyle bir cesaret ki karlı dağları aşar. Yürekleri gövdelerine sığmaz, Sancak bir an bile ellerinden düşmez, Çünkü VATAN SEVGİSİNE SOĞUK İŞLEMEZ... Allahuekber Dağlarında şehadetliğe yürüyen 41.000 vatan sevdalımıza rahmetle..#22.12.1914🇹🇷🏔❄️🏴 ‘Sarıkamış Türküsü’: m.youtube.com/watch?v=tRByPxQ... ✍🏻 Bedirhan Gökçe’den ‘Sarıkamış Destanı’ dinleyelim: m.youtube.com/watch?v=ayS9MU5...
Çağan Şengül. Rei Rope. Rota Norm ender Canfeza Kendimden Hallice Pera
Reklam
11 Ocak 1971 Deniz Gezmiş ve arkadaşları İş bankasını soydu (Resim) Canan Kaftancıoğlu: Mücadeleyi koşullarıyla değerlendirmezsek Deniz Gezmiş'e hırsız, Yılmaz Güney'e katil dememiz gerekmez mi? Bir de burdan bakalım. Canan Kaftancıoğlu karısı, nereden bakarsan bak. Deniz Gezmiş hırsız, Yılmaz Güney katildir. (Resim)Ekrem İmamoğlu: Mustafa
Fetret döneminin kötü izleri sebebiyle şehzadelere Rumeli’de sancak verilmediğini bile bile Selim’in böyle bir talepte bulunması, ciddi bir hesaplaşma içine gireceğinin deliliydi. Böylece ağabeyi Ahmet’in muhtemel padişahlığı durumunda kendisine Rumeli’de önemli bir avantaj sağlamaya çalışıyordu. Fakat bu talebi kesin bir dille reddedildi.
Kanije Savunması
KANİJE SAVUNMASI Kanije Savunması, 1593-1606 Osmanlı-Avusturya Savaşı döneminde, 1601’de 73 gün boyunca Kanije Kalesini kuşatan Habsburg ordusuna karşı Osmanlıların yaptığı savunma ve karşı saldırıdır. 1600 yılında Kanije Kalesi fethedilerek beylerbeylik hâline getirildi ve idâresi, Tiryaki Hasan Paşaya verildi. Ertesi sene (1601) Avusturya
II. Abdülhamid istemeden dolaylı yoldan Cumhuriyete giden yolu açmış :)
Tanzimat döneminin Batıcı, sivil eğitim projesi (Saffet Paşa’nın 1869 tarihli Nizamnâme-i M a‘arif-i Umûmiye tüzüğü) II. Abdülhamid döneminde 1880’li yıllarda uygulamaya konmuş, 1908 yılına kadar Hicaz dışında bütün vilayet merkezlerinde ve önemli sancak merkezlerinde lise düzeyinde "idâdîler" açılmıştır. "Rüşdiye" ve "idâdîye" mekteplerinde pozitif ilimlere öncelik veren “nizamî, maddî terakkiyatçı, padişaha ve milletine sadık” insanlar yetiştirme ilkesi benimsenmiştir. Bu eğitimden beklenen temel amaç, bir laik eğitimle devletin müslim ve gayrimüslim tebaasını Osmanlılık ideolojisi çerçevesinde birleştirmekti.
Sayfa 148 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl, Hakkıdır, Hakk’a tapan,
Mareşal Fevzi Çakmak’ın ölümü
Edirnekapı’dan geçiyoruz! İstiklâl Marşı şairi M. Akif orada yatıyor... Onun bir beytini söylüyoruz: Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli Müsterih ol! Büyük Âkif, bu gençlik seni dinliyor ve ezanlar çok sevdiğin bu yurdun üstünde inliyor. Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı... Âkif: Biz “Bu topraklar için toprağa düşenlerin” çocukları, vatanı bir çiftlik hâline getirenlere karşı çarpışıyoruz. Müsterih ol! Vatanı çiğneyenleri çiğneyeceğiz... Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Korkmuyoruz!.. Korkmadık, ey esir milletlerin, mazlum ümitlerin, kimsesizlerin, şehitlerin, yetimlerin şairi: Korkmadık! Çanakkale’de çarpışanlar korktu mu?.. Müsterih ol! Bize inan! Vatan topraklan üzerinde yemyeşil boy attık... Bastığımız yerleri toprak diyerek çiğneyip geçmiyoruz... Altında kefensiz yatanlan düşünüyoruz. Ve bu topraklar üzerinde milleti kefensiz bırakanların, kefeni hazır. Âkif, bugün tam senin günün oldu.
Hakkari
... 1514 yılında Yavuz Selim tarafından Osmanlı ülkesine katılmıştır. Yalnız bu arada Hakkariye Beyliğinin 1450-1600 yılları arasında başkenti olmuştur. Van Gölü güneyinde yaşayan Hakar adlı bir göçebe aşiretinin adından dolayı Araplar tarafından "Hakkâriye" (Hakanların şehri) denmiştir. Bu bölgeye Türkler "Hakkâri". kasabaya da "Çölemerik" adını vermişlerdir. Osmanlı döneminde Erzurum'a bağlı iken 1876 yılında il, 1888 yılında Van eyaletinin sancak merkezi olmuştur. 24 Mayıs 1915-22 Nisan 1918 yılları arasında 3 yıl kadar Rus işgalinde kalmıştır..
Sayfa 244 - İnkılâp Kitabevi, 5. Baskı (1994)Kitabı okudu
Gümüşhane
... 1514 yılında Yavuz Selim tarafından Osmanlı ülkesine katılmıştır. İskender'den bu yana işletilen gümüş ocakları nedeniyle "Gümüşhane" adını taşımaktadır. Selçuklular zamanında Erzincan'a, Osmanlılar zamanında Erzurum'a, Tanzimattan sonra Trabzon'a bağlı bir sancak merkezi olmuştur. XIX. yüzyıl sonunda Osmanlı-Rus savaşları nedeniyle nüfusun çoğunun şehri bırakmış olması yüzünden gümüş madeni refahı sona ermiştir. 19 Temmuz 1916-28 Şubat 1918 tarihleri arasında Rus işgalinde kalmıştır... 1923 yılında il olmuştur.
Sayfa 242 - İnkılâp Kitabevi, 5. Baskı (1994)Kitabı okudu
145 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.