Hürdüm! Hürlük dediğin küçük de olsan büyüklerin sana saygı göstermesidir, isteklerine, ilgilerine, senin de başka hürlere saygı göstermen gerektiğini söylemiyorum bile, zaten öyledir.
Adını, T1AMAT kodu ile görevi Britanya’nın Mısır’a deniz yoluyla askeri sevkiyatını engellemek olan tahtelbahirden alan kitap. Kısacık gibi görünen ancak okuma boyunca denizcilik terimleri ve teknik detaylarla sürekli mücadele edeceğiniz bol betimlemeli bir kitap. Sözlükleri hazırlayın!
İhsan Oktay Anar’ın lügatına ve üslubuna aşina olanlar zorlanmayacaktır. Büyülü cümleleri, ironisi,
İhsan Oktay Anar alttan alttan verdiği mesajlar ile felsefi yönü ve derinliğini ortaya koyduğu bir eser olmuş. “Dünyada herkes on beş dakika zengin olur demişlerdi, biz sıramızı savdık” ile Andy warhol’a, “Su altında en fazla 2 saat 20 dakika kalabiliriz. Tütün içilmezse 3 saat” ile 1953 Dumlupınar denizaltı askerlerine selam göndermiş.
2014’te “severek yaptığım, zevk aldığım şeylerden biri de roman yazmaktı. Onu da tükettim. Sekizinciyi yazarsam bu bir tür enflasyon demektir. Bu yüzden başka türe geçebilirim” diyen Anar, 2022 de yarı fantastik yarı tarihsel Tiamat’la geri dönmüş farkını da göstermiş diye düşünüyorum.
T1amat isimli denizaltının, 1915 ‘te ele geçirdiği tük gemisinin ganimetleri arasında başında iki melek figürlü altın kaplama sandık bulmasıyla mürettebatın başından geçenler anlatılıyor. Kuyumcu titizliğinde bütün denizcilik terimlerini kullandığını, bunun da okunuşu zorlaştırdığını söyleyebilirim. Fakat ilk 50 sayfadan sonra da heyecan ve meraktan elimden bırakamadım. Yazarı bilenler ve sevenlere tavsiyemdir.
Son sözümüz de kitaptan gelsin. “Aptal akıllıyı, akıllı da aptalı öngöremez. Aptal olarak bilgi karşısında tokgözlüyüz. O bizden zeki olduğu için açgözlü. Onu kibriyle vuracağız.”