Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her şeye, sandığımızdan çok daha çabuk alışılır.
Sayfa 22 - Yapı Kredi Yayınları
"İnsan, sevginin ulaştığı yere kadar gider; bizim koyduklarımızın dışında sınırları yoktur."
Sayfa 66 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Ne istediğini o da bilmiyordu; sadece, herkes gibi kendisinin de, sürmeyi arzuladığı yaşamdan ne denli uzak olduğunun bilincindeydi.
Sayfa 36 - Yapı Kredi Yayınları
Her işin en önemli ânı; başlangıcı, tüm çabaların tek bir amaca yöneldiği, sadece geleceğin düşünüldüğü an mıdır?
Sayfa 19 - Yapı Kredi Yayınları
İnsan ne zaman bir insan sayılır?
Sayfa 58 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Deneyim sahibi olmanın biraz da karamsarlık demek olduğuna inanıyordu.
Sayfa 10 - Yapı Kredi Yayınları
İyimserlikle kötümserlik aynı şey olmasalar bile, aynı enginar yaprağının iki yüzünü oluştururlar.
Sayfa 14 - Yapı Kredi Yayınları
Gençliğinde dağınık, her eline geçeni okuyan, okumaya doyamayan biriydi.
Sayfa 49 - Yapı Kredi Yayınları
"Yargıdan yoksun bırakılmış bir dünya, bizim dünyamız hakkında ne gibi bir yargıda bulunabilir acaba?"
Sayfa 47 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
78 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Sandık gözlemcisi Amerigo’nun uzun günü. 1953 seçimlerinde yaşadıkları ve zihninde dolanan imgelerle giriştiği mücadeleye anlatılıyor. Azınlıkların geleceğe dair kötümserliği, yargıdan yoksun bırakılmış bilinçsiz insanların seçimde oy hakkının olması, sadece seçim günü hatırlanan insanların seçimi gururla önemsemesi, seçimin bir din savaşına dönüştürülmesi sorgulanıyor. Demokratik ideallere özlem, pişmanlık sorumluluk ve suç duygusu arasındaki köprü, üreme karşıtlığı, aşk-güzellik kavramlarının kökenine de yer veriyor.
Sandık Gözlemcisinin Uzun Günü
Sandık Gözlemcisinin Uzun GünüItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2017212 okunma
İnsan, sevginin ulaştığı yere kadar gider, bizim koyduklarımızın dışında sınır yoktur.
İnsan, sevginin ulaştığı yere kadar gider, bizim koyduklarımızın dışında sınırları yoktur.
Sayfa 66
Faşizm sırasında olduğu gibi, bürokratik devletin boz bulanık gölgesi yavaş yavaş her yeri sarmış, yöneticilerle yönetilenleri eskisi gibi birbirinden ayırmıştı.
Hele bu kez, iktidar partisi yeni bir seçim kanunu çıkarmışken; öbür partilerin "dalavere kanunu" adını verdikleri bu kanuna göre koalisyon, oyların %50+1'ini alırsa, meclisin üçte ikisini ele geçiriyordu...
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.