Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.27
Güzel hikayeler
Yıllar önce iyi ki okumuşum dediğim kitaplardan. Yine bir senaryo yazarı hatta koreograf, tiyatrocu #semakaygusuz . Yıllar geçse de hikayelerin pek çoğu hâlâ aklımda ve yorum için tekrar okumama gerek yok.
Mükemmel betimlenip çürümeye başlayan bir ihtiyarı anlattığı "Ortadan yarısından", yine ayrı derecede harika olan bir mahalle kabadayısının argolar ve sokak ağzıyla süslenmiş dramını anlattığı"Tacettin", bir aldatma kuşkusunu film gibi işlediği "Kadın sesleri", şahane tasvir ve ağıt dolu "Oğul", bir cenaze evi ziyaretinde oluşan kuşku ile karışık taziyeyi barındıran "Sarı" vs. Hepsi inanılmaz güzel hikayeler.
Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
210 syf.
·
Not rated
Kitapta yer alan kitap önerileri:
1. Çalınan Mektup – Edgar Allan Poe
2. Bir Uyumsuzun Notları – Tomris Uyar
3. Öğretmenim Mari’yle Salı Buluşmaları – Mitch Albam
4. Anna Karenina – Tolstoy
5. Saatler - Michael Cunningham
6. Mrs. Dalloway – V. Woolf
7. Sevda Sözleri – Cemal Süreya
8. Odun Kesmek – Thomas Bernhard
9. Yaşama Uğraşı – Cesare
88 syf.
·
Not rated
Kaygusuz'dan okuduğum ilk kitap. Bilge Karasu'yu anımsattı bana nedendir bilinmez. Cevdet Kudret edebiyat ödülünü almış bu eseri. Okuduktan sonra insanı mutlu eden bir yanı. Hayata çok farklı bir açıdan baktığı kesin yazarın.
88 syf.
10/10 puan verdi
Hani masallarda anlatılır ya, bir kızın gerçek prenses olduğu kırk kat yatağın altındaki minik nohut tanesinin varlığını hissedip rahatsız oluşundan belli olurmuş, o kadar narin olurmuş prenses... Işte yazarımız Sema Kaygusuz hiç öyle çıt kırıldım, steril, nane molla yazar tiplerinden değildir, Beyoğlunun en sert kabadayılarını, Bornova' nın Tenekeciler'inin herhangi bir sakinini öyle kanlı canlı ve ustalıklı anlatır ki ne kadar görmüş geçirmiş güçlü, derin bir yazar olduğunu bir çırpıda anlarsınız.
Sema Kaygusuz'la yapılan söyleşileri izlerseniz, onun sadece çok iyi yazan bir edebiyatçı değil aynı zamanda çok iyi konuşan, düşünen topyekun entellektuel bir edebiyatçı olduğunu görürsünüz.
Reklamsız magazinel olmaktan uzak bir yazar olduğu için, ne yazık ki hakettiği ilgiyi yeterince görememiş olsa da edebiyatseverlerce, ne yazsa okunur, sabırsızlığıyla beklenen ve çok değer verilen bir öykücü.
Sandık Lekesi"ndeki öyküleri; kısa, yoğun ve çok katmanlı.. Öykü türünü sevmeyenlere bile öyküyü sevdirecek nitelikte 13 öykü bulunmakta kitapta. Bu öyküleri okurken, dilimizin son derece kusursuz, ustalıklı kullanılışına tanıklık edecek, böyle bir edebiyatçıya sahip olmanın çok büyük şans olduğunu düşüneceksiniz.
Öykü okumayı hep ihmal ederim. Aslında ihmalkarlık değil de, öykü okumak bana pek cazip gelmez. Geçen yıl okuma düzenime yeni aksiyonlar eklemeye karar verdiğimde kendime öykü okuma listesi oluşturmuştum. Melisa Kesmez ile başladığım bu yolculukta sanırım Sema Kaygusuz’un okuduğum ilk kitabı olan bu kitap çok çok aşağıda kaldı. Pek tat alamadım. Meraklasına duyurulur.
Sandık Lekesi, Sema Kaygusuz'dan okuduğum ilk kitap.Kitaplığımda uzun zamandır, okunmayı bekleyen üç tane Sema Kaygusuz kitabı vardı.Bu kadar beklettiğim için üzüldüm doğrusu.️On üç öykünün yer aldığı Sandık Lekesi, 2000 Yılı Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'nü kazanmış.On üç öykünün on üçü de biçimsel olarak da içerik olarak da birbiriden farklı.Kimi öykü kentte kim öykü köyde geçerken, bazen bir bitki bazen bir kuş ya da bir kabadayı öyküye konu olabilmekte.Sema Kaygusuz kitaplarında yılan ve kuyu imgesi sık sık yer alırmış.Sandık Lekesi'ndeki Engereğin Oğlu öyküsünü çok sevdiğimi söylemeliyim.Yine, Aşkâr ve Kadın Sesleri dikkatimi çeken öyküler oldu.Ölüm teması pek çok öykünün ortak teması.Sandık Lekesi'nin ilk öyküsü Ortadan Yarısından adını taşıyor.Bu aynı zamanda bir önceki kitabının adı.Aynı şekilde Sandık Lekesi'nden sonra yayımlanan Doyma Noktası'nın ilk öyküsü de Sandık Lekesi adını taşıyormuş.Sema Kaygusuz kitap isimleri üzerinden yaptığı göndermelerle öykü kitapları arasında bağ kurmuş.Sandık Lekesi'nde yer alan öyküler tamamen birbirinden bağımsız olsa da Yülerzik isimli öyküde yülerzik bitkisinin köklerinden aşkârın nasıl elde edileceği anlatılır.Sonraki öykünün adı da Aşkâr'dır ve aşkâr bir temizlik maddesi olarak karşımıza çıkar bu öyküde.Sema Kaygusuz'un öykülerindeki kelime dağarcığının zenginliği de dikkat çekici.Çok severek okudum Sandık Lekesi'ni, tavsiye ederim.Öykü severler kesinlikle okumalı derim.
Bitkiler tıpkı insan onuruna benzer. Yalnız bir kez yerinden sökebilirsin."syf 57
Sema Kaygusuz'un okuduğum üçüncü kitabı Yüzünde Bir Yer adlı romanı oldu. Bu kitap diğerlerinden ( Sandık Lekesi ve Barbarın Kahkahası) daha ağır okunan bir kitap oldu. Buradan kitabı beğenmediğim düşüncesi çıkmasın. Tam tersine çok beğendim. Sadece daha çok emek ve dikkat verilerek okunması gereken bir roman, tıpkı bir felsefi metni okumak gibi. Derinliği çok, hikayesi bol bir roman. Kitap zaman zaman bir şiir gibi, zaman zaman da bir masal gibi okunuyor. Hızır'la birlikte siz de Antik Çağ'dan günümüze kadar geziyorsunuz. Anlattığı bazı hikayeler bilmeme rağmen, yazarın kaleminden yeniden okumak bana sıkıntı değil ( genelde bildik bir hikayeyle karşılaşınca sıkılırım ), tam tersine keyif verdi. Çünkü kalemi edebi bir tat bırakıyor. Diğer kitaplarını da okuma kararı aldım. Tavsiye konusunda ise şunu söyleyebilirim. Kitap okumayı seviyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz.
Bu ay bazı okuma etkinlikleri dışında hep kadın yazar okuma kararı aldım. Bu sefer Çağdaş Türk Edebiyatı yazarlarından olan ve okuyan herkesin çok sevdiğini duyduğum bu kitabı okumaya karar verdim. Okuyan herkese hakverdim. Yazarın kalemine hayran kaldım. İçinde insana hayata dahil öykülerin bulunduğu çok güzel bir kitapti. Içindeki bazı öykülere bayıldım.
Okumayan kalmasin kesinlikle tavsiye ederim.
Sema Kaygusuz'un okuduğum ikinci kitabıydı. Birincisi öykü kitabıydı Sandık Lekesi. Bu ise roman. Barbarın Kahkahası 2016 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanmış. Bence sonuna kadar da haketmiş. Gelelim kitabın konusuna Mavi Kumru Motel'ine tatile gelen insanları ve motel çalışanlarını anlatıyor. Konu bu kadar basit ama anlatım tam bir edebiyat şöleni. Okudukça hayran kaldım yazara ve tabi ki diğer kitaplarını da okuma listeme ekledim. Beni en çok büyüleyen Simni'nin tııp tarihiyle ilgili inanılmaz bilgisi. Sonunda onun tıp tarihçisi olduğunu öğreniyoruz. Kitap, kahramanların hikayeleriyle tipik bir Türkiye örneği. Sanki Türkiye'den bir örneklem grubu alınmış ve motele konulmuş. Eşcinsellerin yaşadığı sorunlardan tut, ergen problemine, kadın-erkek ilişkilerinden aile ilişkilerine kadar her şey var. En güzeli bu konuların hepsi muhteşem bir kalemden dökülüyor. Okurken keyif alacağınız, keyif aldıkça da okuyacağınız bir kitap.
