Günlerce ne gördüm ne de kimseye sordum, "Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!" diyordum. His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı Gönlüm bu sevincin heyecanıyla kanatlı Bir taze bahar alemi seyretti felekte, Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te, Akşam!.. Lekesiz,,saf, iyi bir yüz gibi akşam!.. Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki üç
Muhsin seyrek saçlarını geriye yatırıp avucunu açmış. “Ben bunları yaprak döker gibi tel tel döktüm, senin gibi ağartacak kafama gönmedim...”
Reklam
104 syf.
·
Not rated
·
Read in 18 days
‘Doyma Noktası’ farklı anlatıcılar, bakış açıları ve anlatım tarzlarına başvursa da başlığında yer alan ‘doyma’ sözcüğüne ek olarak doyum, doygunluk ve ölüm izleklerine sadık bir kavramsal öykü derlemesi.(fahri öz) Sandık Lekesi kitabından sonra ikinci Sema Kaygusuz kitabı. Güçlü Kalem.
Doyma Noktası
Doyma NoktasıSema Kaygusuz · Metis Yayıncılık · 2015508 okunma
"üç çizik attı kalbime doktor her sabah aç karnımla seni unutmalıyım sandım"
Herkesin bildiği ölümü ben mahrem sandım. Hayat tabutun dışında öyle aldırışsız devam ediyor ki, içeride ben utandım!
" Bir kuşu avuçlarınıza aldınız mı hiç? Onun göğsünü, kendi göğsünüz sanırsınız. Uçup gitmesine razı olamazsınız, yüreğiniz dışarı çıkacak diye korkarsınız. Bir avuç hayatı için yaşamın kutsal pırıltısını kaptırmamak için, incecik kemikleriyle nasıl da direnir. Şaşırtıcı bir güç vardır kanatlarında, sıkmakla, bırakmak arasında gidip gelirsiniz. Uçup gittiği an, özgürlükle kaçışın aynı anlama geldiğini hissedersiniz. Bir sahibin övüngenliğiyle, ona hayatı bahşettiğinizi düşünerek ağzınız iki yana yayılır. O kaybolana kadar gözlerinizi ondan ayırmazsınız. Kaybetme duygusunun kısa süreli burukluğu, yerini kıskançlığa bırakır. O sırada ne olmak istersiniz... kuş mu , onu sıkan el mi?"
Reklam
763 öğeden 611 ile 620 arasındakiler gösteriliyor.