Sanrım sen büyüksün
Modern sanat müzesine gitmiştim su borularını sanat eseri sandım ki gerçekten sanat eseriymiş...
Takvimdeki Deniz/ Nfk
Hasreti denizlerin,
Denizler kadar derin.
Ve o kadar bucaksız.
Ta karşımda yapraksız
Kullanılmış bir takvim.
Üzerinde bir resim;
Azgın, sonsuz birdeniz.
Kaygısız, düşüncesiz,
Sandım ki; çok sevmek çaredir ölüme.
Ölmedim!
Aşk ölüsü geçti üzerimden,
Yusef Masadow
Mevsim iyi, kâinât iyiydi;
Yıldızlar o yanda, biz bu yanda,
Hulyâ gibi hoş geçen zamanda
Sandım ki güzelliğin cihanda
Bir saltanatın güzelliğiydi.
Yahya Kemal Beyatlı
Mevsim iyi, kâinât iyiydi;
Yıldızlar o yanda, biz bu yanda,
Hulyâ gibi hoş geçen zamanda
Sandım ki güzelliğin cihanda
Bir saltanatın güzelliğiydi.
yahya kemal
Yahya Kemal Beyatlı
SAATLER VE MANZARALAR
Yahya Kemal BEYATLI
Sütunların Dibinde Duâ Edenler
Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle berâber ve yüksek merdivenli kürsülerden vaazeden dört vâizi kalbimin bütün samimiyetiyle ayrı ayrı dinledim. Fakat kalbimin bütün samimiyetiyle îtirâf ederim ki bu vâizlerin sözleri, İslâm’ı neşreden ilk âlimlerin sözleri gibi, âteşin
Peri Gazozu
Peri Gazozu 
Ercan Kesal 
bidünyakitapgrubu
Ercan Kesal'ı pek çok insan gibi önce oyunculuğuyla tanıdım ki ben gençliğinden beri süregelen asıl mesleğini oyunculuk sandım uzun yıllar. Sonradan öğrendim sıra dışı hayatını.
Geçtiğimiz yaz da Yeşim Hoca'yla senaryo derslerinde Bir Zamanlar Anadoluda filmini izleyip çok etkilenince Evvel Zaman'ı okudum. Böylelikle kalemiyle de tanışmış oldum.
Şimdi de bidünyakitapgrubu 'yla Peri Gazozu'nu okuyoruz.
Şans o ki, kitabı okumak bayram tatiline, Anadolu'ya, büyüdüğüm yere denk geldi.
Tahmin edersiniz ki böylelikle duygusal geçişlerin etkisi daha da bir kuvvetlendi.
Çocukluğuna, Avanos'a uzanan anılar, oradan çağrışımlar, sonra Anadolu'da doktorluk yaptığı yıllarda karşılaştıklarına dair notlar...
Ercan Kesal'ın insanlara bir yerinden dokunabilme gayesini, her koşulda kalbinde taşıdığı ideolojisini, her konumdan azade sadece evlat kalmanın duygu derinliğini, insan olmanın en arı ve en çeşitli halini çok duru bir anlatımla okuyoruz Peri Gazozu'nda.
bidünyakitapgrubu 'nun düzenlediği, Ercan Kesal'ın da katılacağı online buluşmayı iple çekiyorum.
"Onca kitap okudum, tek bir paragrafta takılı kaldım. Diyor ki;
Ben seni kendim gibi sandım..."
Can YÜCEL- Kendimden Özür Diliyorum
youtu.be/7VABvaHXTwo?si=...
KENDİMDEN ÖZÜR DİLİYORUM..
YAŞADIĞIM SÜRE BOYUNCA HEP MERHAMETİMİN ARKASINDAN YÜRÜDÜM, BEKLENTİLERİMİ ARKADA BIRAKTIM.
KİMSEDEN BİR ŞEY BEKLEMEDİM, DOĞRUSU BU SANIYORDUM ÇÜNKÜ.
YAŞADIKLARIMI YAŞAYAMADIKLARIMI İÇİMDE SAKLADIM, SUSTUM BASTIRDIM OLSUN DEDİM İNSANLIK BENDE KALSIN.
BEN EN İYİSİNİ
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine
kurşunlar kanat çırpardı.
kurşun, kendi çığlığına uyanır,
kendinden utanırdı bu coğrafyada,
ki hiç sevmedi sesini, ismini...
ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı.
ne zaman çığlık kopsa, bilirdi,
ardı derin susku kuyusu olurdu,
bir yaprakta olsun solumazdı hayat.
şehirleri birbirine
'O kadar da önemli olmadığımı' anladım. Bu yaralayıcı oldu açıkçası. Yani yaralayıcı derken, kırıcıydı bunu fark etmek. Ben sandım ki... Ben ne sandım ki, ben ne sanabilirim, sanmalıyım? Benim bir şey sanmaya müsait bir durumum mu var ya da vardı ki ben bir şey sandım! Aptallık etme kızım Cansel, işte böyle önemsiz olduğun kabak gibi ortaya çıkar, dedim. Ama ne olurdu sanki ben de biraz olsun önemli olsaydım? Kendimi kıymetli bir şeymiş gibi hissetseydim, hissettirdiğim gibi hissetseydim? Ne olurdu sevgi de, aşk da, bir insan olduğumu hissetmek münasebeti de bana da gülseydi? Niçin her şey ters etki yaratmak zorundaydı, bir kez olsun eşitlik sağlanamaz mıydı şu hayatta? Bir kez olsun sevdiğim insanlarla bunun oyununu oynayabilseydim, ne olurdu!