Yemeğin tadına bakmadan tuz atarım ben ,suyu da sütü de ne bileyim şarabı birayı da işte bardak falan hikaye, şişeden içerim,hele bir de akacak ağzımın iki yanından,taşacak oluk oluk.
Biranın köpüğü dudağımın üzerinde kalacak.Güleceksin karşımda,"ne var!" diyeceğim bir kaşım havada,sonra gülüşüne güleceğim.
Gelmedin ulan.Geleceksin diye saçlarıma şu uyuz parfümlerden sıktım gelmedin.
Yüzümü yumurtalı tuzlu formüllere buladım,yumuşak olsun öptüğünde diye gelmedin.
Bütün gömleklerimi ütüledim,derimi üzerimden kazıya kazıya yıkadım yeni gelin gibi,pespembe oldu omuzbaşlarım.Sen gelmedin.
Mis kokulu çarşaflar serdim hani olur ya bir gaflete düşer kanarsın,bir gece de olsa koynumda yatarsın?..Yok..Sen gelmedin.
Ampulün ışığı gözünü almasın diye voltajını düşürdüm bu gün,çay seversin diye çay bardakları aldım afilli,adına ne dedi şu züccaciyeci,,hah!ajda ajda..
Sevmem de hiç popüler kültür kevaşesi..
Kültür?
Haklısın,yakışmadı üzerime çıkardım onu da..
Kevaşe?
Doğru. Sanırım yoluk saçlarım elimdeyken Ajda'dan çok ben benziyorum ona da..