Kıyamet Emeklisi'yle vedalaştım sonunda. Uzun bir maraton oldu benim için. İlk kitap bayağı sürükleyici gelmesine rağmen onu da uzun bir sürede bitirmiştim. İkinci kitap daha da uzun sürdü. Ne bekliyordum tam olarak bilmiyorum ama beklentimi karşılamadı. Bir şeyler eksik kaldı, sanki ikinci kitap olmasa da olurmuş dedirtti bana. Aziz'in hikayesi beni çok sarıp sarmaladığı için orada bitsin istedim belki de. Ha tabii ki bu kitapta da Aziz'in hikayesi daha yoğun ama ona ek olarak eşi, çocukları ve hemşehrisi Nuhu'nun hikayeleri de ekleniyor. Onlar beni çok sarmadı sanırım. Bir de ikinci kitapta onlarca yazım yanlışı görünce editörün, redaktörün de kendini vererek okumadığını düşündüm. Haksızsam haklısın deyin. Neyse. Her şeye rağmen Şule Gürbüz okumak, okuyabilmek ayrıcalıktır bence. Kullandığı eski Türkçe ve Osmanlıca kelimeler çok yakışıyor cümlelerine. İyi ki var, iyi ki yazıyor.️
Kitapla kalın.