Daha iyisi, biribirimize hiçbir şey açıklamak zorunda değildik. Soner de öyle yaptı, hiçbir açıklamada bulunmadan gitti.
O niye öldü. bilmiyorum. Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep böyle ol muyor mu? O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi! Bu tür abukluklarımıza şartlanılmış melan k oli diyebiliriz. Ama adını ne koyarsak koyalım, bir yerlerimizi acıtmasına da engel olamayız.
"O niye öldü bilmiyorum. Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep böyle olmuyor mu? O insanın ölebileceğini aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi! Bu tür abukluklarımıza şartlanılmış melankoli diyebiliriz. Ama adını ne koyarsak koyalım, bir yerlerimizi acıtmasına da engel olamayız."
Sayfa 31 - Era YayıncılıkKitabı okudu
"Zaten hep böyle olmuyor mu? O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi!
Sayfa 31Kitabı okudu
O niye öldü, bilmiyorum. Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep böyle olmuyor mu? O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi!
Sayfa 31Kitabı okudu
O niye öldü bilmiyorum. Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep böyle olmuyor mu? O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi! Bu tür abukluklarımıza şartlanılmış melankoli diyebiliriz. Ama adını ne koyarsak koyalım, bir yerlerimizi acıtmasına da engel olamayız.
Zaten hep böyle olmuyor
mu? O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir,
öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye
bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi ! Bu tür
abukluklarımıza şartlanılmış melankoli diyebiliriz. Ama adını ne
koyarsak koyalım, bir yerlerimizi acıtmasına da engel olamayız.
Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep böyle olmuyor mu? O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi! Bu tür abukluklarımıza şartlanılmış melankoli diyebiliriz. Ama adını ne koyarsak koyalım, bir yerlerimizi acıtmasına da engel olamayız.
Ne diyebilirim... Sanki her şeyin bir karşılığı olmalı gibi!
O niye öldü bilmiyorum. Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep böyle olmuyor mu? O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi!
Sayfa 31 - Era 3. baskıKitabı okuyor
sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi..
O niye öldü bilmiyorum. Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep böyle olmuyor mu? O insanın ölebilecegini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi. Bu tür abukluklarımıza "şartlanılmış melankoli" diyebiliriz, Ama adını ne koyarsak koyalım, bir yerlerimizi acıtmasına da engel olamayız.
Peki ya içimize öldürdüklerimiz... Onları neden özleriz?
O niye öldü bilmiyorum. Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep böyle olmuyor mu? O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi! Bu tür abukluklarımıza “şartlanılmış melankoli” diyebiliriz. Ama adını ne koyarsak koyalım, bir yerlerimizi acıtmasına da engel olamayız.