O niye öldü bilmiyorum. Ölmesi gereken o kadar çok insan varken, Soner niye öldü hiç anlamayacağım. Zaten hep öyle olmuyor mu?
O insanın ölebileceğini hiç aklımıza getirmemişizdir, öyle afallarız, öyle ihtiyaç duyarız, öyle özleriz ki niye diye bas bas bağırırız, sanki her şeyin bir niyesi varmış gibi! Bu tür abukluklarımıza "şartlanılmış melankoli" diyebiliriz. Ama adını ne koyarsak koyalım, bir yerlerimizi acıtmasına da engel olamayız.