Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
188 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Hepimizin içinde bir "öteki" vardır!
“Bay Goldyatkin yalnızca kendinden kaçmak istemiyor, bir daha geri dönmemek üzere ortadan kaybolmak istiyordu” (s.46). Ne zaman
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
’nin bir kitabını okumaya başlasam derin bir nefes alırım. Zira onun kahramanlarının hikâyesi üzerinden insan ruhunun dehlizlerinde dolaşmak ve dolaşırken şahit olunanlara dayanmak o kadar kolay olmuyor. O bir
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,2bin okunma
188 syf.
8/10 puan verdi
Düşünsene senden bir tane daha olduğunu...
-Spoiler İçermez- Bir kitabın Dostoyevski'ye ait olduğunu gösteren emareler nelerdir; •Karakterler ya fakir ya da ruhen hastadır •Kitabın alt metni derin psikolojik konular barındırır •Ana karakter herkesten çok kendiyle konuşur, iç seslendirme tekniğine bol bol başvurulur •Ana karakterin kendiyle ilgili bitmez tükenmez bir kavgası vardır,
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,2bin okunma
Reklam
383 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Birbirinden farklı insanlar ve anormal hayatlar... Bir psikiyatristin not defterinden, gerçek hayat hikayeleri. Okuyanların kendinden bir bölüm elbet bulabileceği ve o yerlerde sanki bir terapideymiş gibi hissetmenizi sağlayacak. İnsanın ailesini seçmesini mümkün değildir ve kaderimiz doğduğumuz evde oluşur. Ve bu kitabı okuduğunuzda öyle aileler ile tanışacaksınız ki halinize şükredecekcisiniz. Annesi dışarı çıkmasına izin vermiyor ve arkadaş edinmesine de, intihar edeceğini söylüyor ve umrunda olmuyor, sonra da intihar ediyor. Bu sadece kitabın içinden bir örnek. Başka kitabın içinde neler var? Ömrünün sonuna gelmiş ve ölecek birisi ve bu korkuyu nasıl yendiğini okurken sizde göreceksiniz. İlişkiler üzerinden örnekler, sanrılar üzerinde hareket eden ve dünyasını kafasının içine kurmuş birisi, kendisini Hz. İsa olduğunu düşünen bir doktor, apartmanlarında çöp biriktiren her şeyi on kez yıkayan bir aile, yemekleri bile ve neredeyse açlıktan ölecekler... Ve yüklü miktar parası olup açlıktan bayılmak üzere olan bir kişi. Bunların hepsini tanımak hayatınızda bir farklılık yaratacak. Her biri farklı dünya sadece bir hayata sahip olabiliriz fakat bu kitabı okursanız bir çok hayatı da yaşamış gibi olacaksınız. Keyifli okumalar.
Madalyonun İçi
Madalyonun İçiGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 202018,1bin okunma
213 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yeni Roman Okumaları 3
MODERN BİR ‘OidiPolisiye’ ÖYKÜ: SİLGİLER Okumayı sadece zevk olarak görmeyen bir okur edebi eserlerin bir kümülatifleşme sürecinin ürünleri olduğunun farkındadır. Bu farkındalık farklı iki eseri okuyup ‘aaa, bu kitabın bölümünü sanki diğer kitapta da okumuştum’ gibi cümlelerin kurulmasıyla başlar. Okur sonradan iyice farkına varacaktır ki,
Silgiler
SilgilerAlain Robbe-Grillet · Yapı Kredi Yayınları · 200532 okunma
... - baksana batıyor güneş! Ve önüne geçemiyorum... Bir batışın daha ne anlama geldiğini biliyor musun? Güneşin bir batışı daha trenin büyüsünü kaybetmesi anlamına geliyor, kızın büyümesi, arkadaşlarımın uzaklaşması, oyunların silinip gitmesi, şu gördüğün yamaçtaki küçücük alanın kocaman bir dünya olmaktan çıkması anlamına geliyor. Şu halime bak, dudaklarımın arasından dökülen kelimelerin ağırlığına bak! Henüz on üçünde olmama karşın, otuzunda birisinin kaldıramayacağı kelimeleri döküyorum bu ufacık dudaklarımın arasından bir bir... Şuraya bak, karşındaki on üçünde olan çacuğa! Oysa benim gidip hemen aşağıdaki yaşça büyük olan çocukların arasına karışıp oynamam gerekmez miydi? Ben ise burada oturmuş batmakta olan güneşe üzülüyor, için için yiyip bitiriyorum kendimi. Ben çocuk olmak, oynamak istiyorum. Son zamanlarda bende bir değişiklik sezdiklerini işitmekten yoruldum, acı veriyor bana... Bana otuzlarda olmak istediğim kişiyle karşıma çıkmanı istemiyorum ki! Bana sürekli şunu yaparsan düşersin, bunu yaparsan kafana darbe yersin demeni istemiyorum. Rahat bırak beni! Bırak düşüp dizimi kanatıp, olur olmaz yerlerde başıma darbe alayım, bırak bunları bilmeden yaşayıp... Hıçkırıklar daha fazla konuşmasın müsaade etmedi. (Sancılar ve Sanrılar adlı, henüz basılmamış olan kitabımından)
... Güneşin ilk ışınlarını hissetti yorgun ve zayıf bedeninde. "Güneşin doğuşuna hiç şahit olamayanlar, batışını romantizm sanırlar." cümlesini anımsadı Nietzche'nin. İçinde müthiş bir öfke kabardı. Öfkesinin Nietzche'ye değil de Raskolni'ye olduğunu bilmesi, Raskolni'yi aramasına neden oldu. Nietzche'ye de bu cümleyi söyleten bir Raskolni'nin olduğunu biliyordu. Şu an herkes gibi uyuyamıyorsa, ne anlam ifade ederdi ki, tüm evrene anlam katan Güneş ışınları. Aynanın karşısındaki yerini aldı. Raskolni'nin bakışlarını yakalamaya çalıştı aynadaki yansımadan. Ne düşünüyordu acaba? Hiç birşey ve herşey vardı Raskolni'nin bakışlarında. Tıpkı kendisinin ki gibi yaşlanmış ve yıpranmıştı Raskolni'nin gözleri. Sonra dudaklarının arasından dökülmesi gereken kelimeleri düşünerek zihnini zorladı. Dudaklarının arasından dökülecek olan kelimelerin ağırlığı boğazının düğümlenmesine neden oldu. Yutkundu ve: -hâlâ yaşıyor olmanın nedeni, sana uygun bir ölüm şekli bulamayışımdan kaynaklanıyor. Dedi zayıf ve titrek bir sesle. (Sancılar ve Sanrılar adlı, henüz basılmamış olan kitabımından)
Reklam
TİK TAK Bir saatin tik tak sesleri değil bunlar…  Tik tak… tik tak Bir “imdat!” çığlığı yükseliyor köşede. Bir tane daha… sonra biri: “sanki tek kişisin, yeter bağırdığın” diye geçirdi içinden.  Tik tak… tik tak Bir “imdat!” çığlığı daha. Evet herhangi bir köşe başında tecavüze uğrayan herhangi kadınlardan birinin imdat çığlıkları bunlar.  Tik
Yeryüzündeki tüm iyilikleri ve güzellikleri, yeryüzündeki tüm çirkinlikler ve kötülükler doğurur. Sancılar ve Sanrılar
. Bütün hislerini yitirdiğini, her şeyi idrak etmesine karşın tepkisiz kaldığını hissediyordu. Bilinci açıktı ve her şeyi anlıyordu, anladığı her şeyin ne olduğunu bilmiyordu ve bu onu öldürüyordu.
Şizofreninin en geçerli açıklaması..
~ ❝ Sanrılar duyulardan -duymak, tat almak, koklamak, dokunmak, görmek- herhangi biriyle ilgili olabilirler, fakat kişinin düşüncelerinden uzak, duyulan tekil ya da çoğul sesler, tanıdık ya da yabancı olsun şi­zofreninin en belirgin özelliklerinden biridir. ❞ ~
Sayfa 404 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BASIM / MART 2002Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.