Ateş, derlerdi, doğası gereği insanın dostu değildir bu yüzden onun huyuna gitmek gerekir. Ayrıca ateşi paylaşmanın, daha doğrusu birinden ateş almanın şanssızlık getireceğine inanırlardı. Bu dünyadan ateş ödünç alan biri cehennemde o ateşi iade etmek zorunda değil miydi neticede?
Sayfa 40Kitabı okudu
Ancak ruhsal gelişim çok yavaş gerçekleşmekte. Çünkü insanlar, başkalarının kölesi olmaktan kurtulabilmek için para biriktirmeye, bilgi edinmekten daha çok ihtiyaç duyuyorlar. Bu açgözlülüğün ve zorunlu çalışmanın zincirlerinden kurtulduklarında...
Ana bu konuşmalardan pek bir şey anlamasa da, bu sözlere hayat veren güçlü inanç, onun içinde gittikçe daha da büyüyordu.
Nikola:
- Özgür insanlar dünyada çok az, en büyük şanssızlık bu, diyordu.
Ana bunun anlamını kavrıyordu. Açgözlülüğün zincirlerinden kurtulmuş insanları ve böyle insanlar çoğaldıkça hayatın karanlık yüzünün daha aydınlık ve çok daha güzel olacağını da kavrıyordu. Nikola:
Bütün bunlar insam ister istemez acımasız yapıyor, diyordu üzgün üzgün.
Kadın olmak öyle tuhaf, öyle karışık, öyle çetrefil bir şey dir ki, hiçbir yüklem onu tam tanımlayamaz, ve öyle ki, kullanılmak istenecek olursa, birçok yüklem birbirine, ancak bir kadının katlanabileceği, evet hatta daha da beteri, o suretle kendini mutlu sayabileceği bir şekilde ters düşer. Gerçek hayatta kadından daha az anlam ifade etmesi onun için şanssızlık değildir, hele bunu bilmiş olsa, hiç değildir, zira ne de olsa buna katlanılabilir, hayır şanssızlık onun hayatının romantik anlamda anlamsızlaşmış olması, bir an her şey demek olmak, bir sonraki an ise, aslen ne anlam ifade ettiğini hiç bilememiş olarak, hiçbir anlam ifade etmemektir, ki bu yine de bir şan sızlık değildir, esas önemli husus onun bunu, bir kadın olduğu için, bilememiş olmasındadır.
Tüm talihsizliklerin çaresinin kendinde olduğuna inanıyordu ve önüne geçemediği her şanssızlık için kendini suçluyordu. Yüreği sevgi doluydu. Çaresizlik, tükenmek bilmeyen merhametini her defasında çıkmaza sokuyordu.
Sayfa 21Kitabı okudu
Şans mı, şanssızlık mı?
“Ne kadar ileriye gidebileceğimizi bilmenin tek bir yöntemi var; yola çıkmak ve yürümeye başlamak.”
Sayfa 42 - Pasaj yayıneviKitabı okudu
1 düşünce biçiminiz objektif gerçeklere dayanmalıdır
2 değerlendirme ve yaklaşım biçimini size ve problemi çözmeye yardımcı olmalıdır
3 yaklaşım biçiminiz diğer insanlarla Çatışma ve sürtüşmelerini azaltmalıdır
4 değerlendirme biçiminiz kısa ve uzun dönemli amaçlarınıza katkıda bulunmalıdır
5 yorum biçiminizin size duygusal bir çatışma ve
O gündenberi hep düşünüp duruyorum: Kız olmak, daha doğuştan bir şanssızlık mı? Sen erkek olduğun için, doğuştan şanslı sayılırsın.
Şanssızlık kimin başına gelmiyor ki?
