Lakin vicdan azabı çabucak geçti; başarısızlıklarıma bahane bulduğum için değil, asıl başarısızlığımın o yemini bozmaktansa daha ilk başta etmek olduğunu anladığım için.
Hayretle başımı iki yana sallıyorum; şu koskaca dünyanın her köşesi, başka hayatların kendilerininkiyle kesişmesine göz yumamayacak kadar bencil kimselerle mi dolu? O kimseler kendi kötülüklerine karşı dürüst bir savunmadan ibaret olsa bile algıladıkları yanlışların peşinden koşarak haklı çıkmak isteyecek kadar mı nefret içindeler?
``Fakat artık (sonu gelmez) sükût ve huzur içerisinde o kritik zamandaki arzularımın, tecrübesizlikten doğan kaçınılmaz bir özlem olduğuna inanmaya başlıyorum. O günlerde uğruna yanıp tutuştuğum sakin yaşamı hiç tanımıyorum.``
``Kişisel amaçlar güden kişilerin hırslarının, karmaşa getiren bir kayıp olduğunu, sonsuz bir kayıpla sonuçlanan, sonu gelen bir kazanç olduğunu öğrendim.``