Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Cemal Süreya'ya ait olmayan dizeler
* Bu ileti ekşi sözlükte Cemal Süreya adıyla paylaşılan sahte iletileri araştırıp ortaya koymuş olan "don tshort" isimli kullanıcının paylaştığı entry'den alınmıştır. Aşağıda alıntıladığım dizelere
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Reklam
“Ben, otuz yedi yaşında sapasağlam, başlıyorum, Ta ölene dek durmamayı umut ederek.”
Sayfa 39 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Övüyorum kendimi ve şarkısını söylüyorum kendimin, Neyi yakıştırıyorsam kendime sen de yakıştıracaksın, Çünkü bana ait her zerre bana olduğu kadar sana da ait. Aylaklık ediyorum ve davet ediyorum ruhumu, Eğilip gönlümce aylaklık ediyorum bir yaz çimenini inceleyerek. Dilim, kanımın her zerresi, bu topraktan olma, bu havadan, Burada doğmuşum, yine burada doğmuş ana babadan, onların ana babası da öyle, Ben, otuz yedi yaşında sapasağlam, başlıyorum, Ta ölene dek durmamayı umut ederek. İnançları ve ekolleri askıya alıyorum, Bir süre geri çekiyorum, yettiler bana her ne iseler, ama asla unutmadan, İyiyi de barındırıyorum içimde, kötüyü de
hayatı yeniden üretmek ➜ bugüne kadar
Eve dönerken hep Branston Köprüsü'nden geçmem gerekiyor çünkü evden kaçarken hep Branston Köprüsü'nden geçiyorum. Bu kez tamamen diyerek kaçmayı aklıma koyduğum vakit, köprüyü geçerek ardımda bırakmazsam bunun bir kaçış olmayacağı, sadece ve sadece evden uzaklaşmak olacağını artık pek de düşünmeksizin her seferinde oradan geçiyorum. Aslında ben geçtikten sonra birileri havaya uçursaydı bu köprüyü kaçış ve dönüş de oradan uzaklaşırdı başka yerde başka şeyler arardım muhtemelen. Fakat biraz düşününce köprünün havaya nasıl uçtuğunu görmek isterdim diyorum. Orada köprü olmadığı zaman ne yapılabilir onu da görmek isterdim ve yine muhtemelen bir şey yapılamazdı artık orada, ben de yapamazdım hiçbir şey. O zaman yolumda ilerleyip Sad Hill mezarlığının ötesine geçebilirdim. Kesinlikle geçerdim çünkü hiç kimse böylesi korkunç bir mezarlıkla hiçbir şey yapılamayacak bir yer arasında kalmak istemez, eninde sonunda mezarlığı geçip gider. Öyle olmuyorsa lanet köprünün geride hâlâ ayakta olması yüzünden. Mezarlığın ortasındaki taş döşemenin yakınında ikiye çatallanan bir ağaç var, çatalın biri neredeyse yere paralel. Hemen yanında ise isimsiz bir mezar. Ne zaman oraya kadar gelsem, o taşlı zemine ayaklarım değse, sanki oradan hiç ayrılmayan şu lanet karga ürkütücü sesiyle bağırmaya başlıyor, işte o zaman o isimsiz mezarı görüyorum sanki onun içine çekilecekmişim gibi bir korku kaplıyor içimi, büyük şeyler olacak diyorum, buradan kurtulamayacağım. Gerisin geri kaçmaya başlıyorum. Lanet Branston Köprüsü, sapasağlam yerinde yine.
Sapasağlam başlıyorum
Sana söz veriyorum, yolun karşı tarafına geçebilmen için elimden geleni yapacağım.
Sayfa 90 - Altın kitaplar
Reklam
Sapasağlam başlıyorum
Sonuçta dert kazanla gelir, kaşıkla pay edilirdi.
Sayfa 95 - Altın kitaplar
132 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Beni derinden sarsan bir kitabın incelemesini yapamayacak olmanın endişesiyle ve sizlere kitabı en doğru biçimde aktarabilmek umuduyla incelememe başlıyorum. Deli nedir,deli kelimesine bir tanımlama yapabilmek mümkün müdür,şu bozuk düzende akıl hastası olarak nitelendirilmek bir övünç ve gurura mı işaret eder? vb.Öncelikle bu soruların cevabını
İnilti
İniltiBedia Tuncer · Matbaa Teknisyenleri Basımevi · 19641,373 okunma
Sapasağlam başlıyorum
"Hastaya ameliyatın kanlı detaylarından bahsedecek olsak ,hiç kimse ameliyat olmaya yanaşmazdı!"
Sayfa 56 - Altın kitaplar
Sapasağlam başlıyorum
Kitaba göre, zihin ya da düşünce dediğimiz şey sadece beynin bir faaliyetinden ibaretti..
Sayfa 42 - Altın kitaplar
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.