#Kendi Kalemimden#
"Bir fısıltı var; çok inceden duyduğum Sönük bir fısıltı, tam olarak duyamadığım ama tanıdık bir ses sanki daha önceden konuşmuştuk. Yok yok aslında hiç konuşmadık, tanımıyorum kendisini ama hiç yabancı da değil. Sanki böyle içimde ve ona ihtiyacım olduğunda hemen bana sesleniyor... Aslında bu çok farklı bir şey; Nası anlatsam böyle, bazen gece yarısı eve döndüğüm oluyor. Sokaklar boş yapayalnız yürüyorum. Bazen de onunla birlikte yürüyorum.. Kimsin diye hiç sormadım. Durmadan benimle konuşuyor, fısıldıyor, benimle yürüyor, benimle büyüyor... Hani delice gibi gelecek, belki de deli diyeceksiniz bana; bazen onun fısıltısını duymak için yalnız kalmak istiyorum. Gece Geç saatlerde eve dönmüyorum. Benimle yürüsün diye en ıssız caddeleri seçiyorum. Galiba benim olmayan beni seviyorum.. Evet evet seviyorum ve özlüyorum.. Bu bende çok ciddi bir saplantı oldu,galiba deliriyorum..." ...Senden sonra ne mi oldu? Bir soğuk rüzgar esti, tüylerim ürperdi ve sonra sessizlik uzun, uzun süren bir sessizlik, gömdüm seni sayfaların arasına kapadım! Ve bir daha hiç...
Bu Hikayeye Bir Son Lazımdı..
Hediyeni aldım ... Benden haklı olarak ; haber bekliyorsun, ilgi bekliyorsun, sevgi bekliyorsun, cevap bekliyorsun.. Nasıl olduğumu merak ediyorsun.. Kişi , kendisinde var olanı verir , iyi veya kötü... Var olmayanı ise veremez... Sana güzel şeyler verememenin üzüntüsü içindeyim. Çünkü iyi değilim.. Benim iletişim zorluğu yaşadığımız sağlık
Reklam
Kız Okulları Neden Yapılmamalı?
Kız çocuklarınızı 6 7 yaşlarındaki erkek çocuklarından ötürü okula gönderemiyorsanız oturun erkek çocuklarınızı ve bizzat kirli olan bu pis zihniyetinizi eğitin. Gelin size "Heterojen Sınıf"tan bahsedeyim. Her şeyi eğitim ve psikoloji temelinde anlatacağım, lütfen bunları dikkate alarak yorum yapın. İlkokul 2.sınıfa giden öğrencilerden
Kitap toplamak bir saplantı, uğraşı, hastalık, bağımlılık, büyülenme, kaçınılmaz sondur. Hobi değildir.
... Öyle derin yaralarım var ki geçmişimde. Ben her gün acılar içinde yaşıyorum. Ruhumla bir bütün olmuşçasına sanki her gün daha da derine gömülüyorum. Hangi tarafından tutarsam tutayım, yine geçmişe yeniliyorum. Bir saplantı mıdır bu? Ya da artık benden bir parça mı? Benden istediği ne, hiç bilmiyorum. Kaybediyorum, her şeyi, en çokta kendimi. Ruhumu şeytana satmak istiyorum. Sadece o ne derse onu yapmak istiyorum. Bu ağır yükten kurtulmak istiyorum. O kadar derinde saklıyım ki, oraya inmeye cesareti olan yok. ... Kimse benim gibi değil! Olmayanı arıyorum. Yalan, her şey yalan işte, biliyorum. Her şey yalan olmak için var olmuş sanki. Ya da yalanların ve yalancıların toplanma kampı burası. Hiç kimse beni sevmiyor aslında. Herkesin nefret ettiğiyim. Ya benim nefret ettiklerim? Ya her defasında nefretime yenildiklerim? Günler gibi, nefret tohumları ekiyorum toprağıma. Herkesten, her şeyden nefret ediyorum! Haykırıyorum. Yoruluyorum, her geçen gün daha da çok. Ölürcesine yaşıyorum her günü. Yıkık, viran olmuş şehirler gibiyim. Kaybolmuşluğum çok. Ama kalkıp da doğrulamıyorum. Kırık hayallerimin kırıkları batıyor canıma. Kıyıyor, en sevdiğin yanıma. Sen solumdasın. Ama hiçbir şey yolunda değil. Kanıyorum hem de oluk oluk, hepsi sana... 07.08.2020 A.U
Başka düşüncelere hayat hakkı tanımanız dileği ile..
İnsan, hayatı boyunca hep aynı kalamaz. İçerisinde bulunulan şartlar yani günün koşulları insanların düşünce dünyasını değiştirmekte oldukça etkilidir. Bu durum herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Ne var ki bunun dışında kalan kişiler de var. Bu insanlar değişimin, gelişim sürecinin bir parçası olduğunu reddeder. Değişim rüzgarına kapılmaktan korkar, fikirlerinde değişim oluşturabilecek her şeyden uzak durmayı tercih ederler. Böyleleri, yaşadıkları sürece gözlerini bir noktaya diker, hep o noktaya bakarlar. Daha doğrusu bir düşünceye bağlanır, başka düşüncelere hayat hakkı tanımazlar. Bu saplantı içinde yaşayıp giderler. Bu yüzden de hem kör, hem bencildirler. İçerisinde bulundukları bu durum da onları hayatları boyunca mutsuz bireyler olmaktan öteye götürmez..☆
Reklam
597 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.