Beyin ve sinir cerrahisinde birçok ilklere imza atan ve 2014 yılında dünyanın en iyi beyin cerrahı ödülünü alan, aynı zamanda birkaç sene önce Türkiye'ye gelerek bizim meşhur sanatçılardan birinin de beyin ameliyatına giren Almanya'nın Hannover kentindeki İran asıllı ünlü Profesör Doktor Majid SAMİİ şöyle der: Bizim mahallede bir ÇÖPÇÜ var. Her sabah arabama binip işe gitmek için evden çıktığımda beni görür görmez yanıma gelir, güler bir yüzle sıcak ve içten bir selam verir. Ben de arabadan iner, saygıyla elini sıkarım. Günaydın der, hâl hatırımı sorar, sonra tekrar işine dönüp caddeyi süpürmeye, insanların kirlettiği yolu temizlemeye devam eder. Oturduğum apartmanda bir de alt komşum, aynı zamanda meslektaşım olan bir CERRAH DOKTOR var. Ara sıra asansörde karşılaşırız kendisiyle. Selam verdiğimde gözü yukarıda sadece başını sallar, dışarıya atılmak için bir an önce asansörün kapısının açılmasını bekler. Şahsen eğer bir gün hayatta kalmam bu doktora bağlı olsa, kabrimin tozlarını o çöpçünün silip süpürmesi, yaşama dönmemi sağlayacak olan o doktorun tedavisinden daha lezzetli olur benim için... İşte bu sebeple diyorum: Bir ferdin yüksek eğitimli olmasıyla anlayışlı ve şuurlu insan olması arasında asla bir ilişki, bir alaka yoktur!
Yavuz Sultan Selim Han, Mısır’ı fethettiğinde bir süre orada kalır. İdareyi eline alıp kendi hâkimiyetini yerleştirmek için bu elzemdir. Bu sırada bir çadırda kalıyor. Çadırı süpürüp temizleyen, yemeği yapan Mısırlı bir cariye vardır ki, Yavuz Selim Han sabah çıkınca, cariye geliyor, akşama kadar çadırı temizleyip yemekleri hazırlayıp gidiyor,
Reklam
5 yıl önce yazdığım şiiirim :)
Bir Adam Ölür Bu şehre akşamlar çöker Saati yoktur seni bekler Gözlerin kaybolunca benden Zamansız bu şehre akşamlar çöker Bu şehri hasret sarar Mekanı yoktur seni arar Sen de gidince benden Mekansız bu şehri özlem sarar Bu şehirde bir adam ölür Eşgali yoktur, izi yoktur Umutları da çekip gidince sen gibi Kimsesiz, bu şehirde bir adam ölür Bu şehir mahpushane olur Senin gözlerinde tutsak Bu şehir mezar olur Senin kalbinde bir ölü, Ve bu şehir sensizliğin başkenti Senin için yaşarken....
Hakan Çelebi
Hakan Çelebi
Hifa Hatun ve Hz. Süheyb
Es-Selam Dostlar.. Öğrencilerim her daim derslerde gerçek sevgiye,aşk'a dair rivayetleri dinlemeyi severler ve isterler:)) Ve büyük bir heves ve merakla dinleyip bir ahh çekerler:)) Sizleri Hifa Hatun ve Süveyb'in sevgilerine dair an'ları ile başbaşa bırakmak istiyorum; Hifa Hatun Medine’nin en güzel kadınlarındandır. Öylesine
Sen sabah namazını beklersen, sabah namazı da mahşerde seni bekler. Namaz bizim Miracımız, Namazla dirilen gönüllere Selam olsun, (Kılmayanlara da nasip olsun)
Yüzleşme
Rüzgârı arkama alıp terminale doğru yürümeye başladım. Sigaramı yaktım ve dumanını havaya üfürdüm. Duman, rüzgârın etkisiyle yalpalayarak gökyüzünde dağılıp gözden kayboldu. Mutlu oldum. Böyle küçük şeylerden mutlu olurdum. Küçük şeylerden mutlu olan insanlar, küçük şeylerden mutsuz da olabilirdi. Yürümeye devam ettim. Terminal yakınında bir çay
Reklam
"Sen Sus Kitabın Konuşsun" Etkinliği;
Merhabalar Efendim....! Kahveler hazır mı...? Bardakları havada görüyorum... Duyduk ki özlemişsiniz, Başlayalım o halde...! {Ç News}; "Sen Sus Kitabın Konuşsun" Etkinliği ile Yayında..!!! Yeni Etkinliğimiz ; "Sen Sus Kitabın Konuşsun" Nasıl işliyor? Çok basit, kitaplarınızın adını kullanarak, keyfinize uygun
Her Sabah Seninle Başlar – Ümit Yaşar Oğuzcan
Önce gözlerin girer odamdan içeri Sonra ellerin, saçların dudakların Bir bir hatırlarım Her sabah senin olan ne varsa Yüzüm aydınlanır Şarkılar söylemek gelir içimden Yakında bir kuş öter Uzaklarda bir tren sesi Sonra kornalar, çocuk ağlamaları Vapur düdükleri Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma Sarar benliğimi birden Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım Her sabah seninle başlar Ve ben her sabah Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım Her sabah Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir Biri gider, biri gelir Biri gider, biri gelir Yak
Bir kadın için aşık olmak o kadar da önemli değildir.Kadın doğası gereği bir kelimeye, bir kokuya bir bakışa aşık olabilir.Aşk kadının organı gibidir, bir çok kez bir çok şeye aşıkça davranabilir. Aynı kadın bir anda hiç ummadığın bir anda hayatından kaybolabilir. Kadın aşık olduğu her neyse onu uzun süre inceler,ezberler,bekler. Bir kadın sana gerçekten aşık olduysa o an için dünyasının merkezi sensindir. Seni düşünür, seni özler, seni kıskanır, seni hatırlar, sana kızar,sana küser ama tüm bunlar bir sabah aniden yerini müthiş bir boşluğa bırakabilir. Seni dünyasının merkezine koymuş bir kadın,yerini yadırgayıp yadırgamadığını hisseder. Orayı hak edip hak etmediğini çoktan ölçüp tartmıştır.Kadınlar aşık olunca sarhoş olmuş gibidir ve ayılıp ayılmaması da yine senin elindedir. Ayıldığı an seni tanıyor olmak bile onu rahatsız edecektir. Bir kadın erkeğe binlerce şans verir. Söylediğiniz yalanları bilir, çoğunu belli etmez.Kadınların erkekleri köşeye sıkıştırma derdi yoktur ki zaten bundan hoşlanmazlar. Biriktiren ve kusan varlıklardır. Bir kadının vazgeçemeyeceği tek erkek güvendiği erkektir.
Günaydın mı
Her sabah Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir Biri gider, biri gelir Biri gider, biri gelir Yak
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.