“… sonbaharda sararan yapraklar, ilkbaharda tomurcuklanan çiçekler güzeldi. Sözün özü insanın elinin demediği yerlerde olan biten her şey çok güzeldi.”
Özelliğini anlatıyor taşlar, topraklar Sararan düşen yapraklar, Kocaman kocaman ağaçlar, Dinlemiyorum.
Reklam
115 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KızlaaarYapın çayınızı ,kahvenizi canlar ,açın fonda bir müzik geçmişi analım şiirlerle. Gidenleri, yaşananları , umutlarımızı haykıralım kitaptaki gibi .Ozlemlerimiz dile gelsin ,giden gelmese de hatıraları ile avunalım . Öyle güzel şiirler ki beni benden aldı .Araya şiirsel bir tat bırakan kısa denemeler serpiştirilince okumadiginiza pişman
Bizi Hatırla
Bizi HatırlaHasan Karataş · Lora Yayıncılık · 20246 okunma
Her şey bana düşüşü anımsatıyor: sararan yapraklar, baktığım insanlar, aynam.
Oysa bir kelebeğin kanatları ne güzeldir, bir yerde okumuştum kelebekler kanatlarını göremezler diyordu, sararan yapraklar tüm kuruyan damarlarını gözler önüne sererken hüzün verebilir ama onlar da ne güzeldir, sonra kar eriyip gitmeden önce beyaza bürüyebilir her yeri tüm ihtişamıyla, ya insanlar... kimi dünyanı tıpkı o kelebeğin kanadına, o sarı yaprağın sorgulamalarına, o karın huzuruna çevirirken, kimi içinin sokaklarını bir kelimesiyle yangın yerine çevirebilir.
“Her şey bana düşüşü anımsatıyor: sararan yapraklar, baktığım insanlar, aynam.”
Henri-Frédéric Amiel
Henri-Frédéric Amiel
Reklam
Uykum kaçıyor, ne iyi diyorum, Somut şeyler karışıyor yaşantıma. Elimi kesiyorum, kan akıyor, Gizliden gizliye seviniyorum. Öyle yalanlar saklanıyor ki gözlerime Canım acıyor, Deliriyorum; Seviyorum neden sonra anlıyorlar
"Evladım, demek sararmış yaprakların rüzgarda dökülmesi seni bu kadar üzdü Ancak bu, tabiatın bir gereği. Her şeyin bir ömrü vardır, yaprakların da. Sararan yapraklar dökülür ve tabiata geri döner. İlkbaharda ise onlarn yerine yenileri açar."
Sayfa 25 - Çizgi Kitabevi Yayınları: Nisan 2014, KonyaKitabı okudu
Bahçede
Günlerin gecelere bağlanışında bir, Gecelerin günlere uzanışında iki, Birikmemi tamamlanmaktan koruyorum şöyle ki: Önce bir şeyler yitiriyorum, somut şeyler, Çakmak, tarak, kalem, çanta, saat, para gibi Önemsiz şeyler. Alışkanlığım tükenmiyor Biriktirmeyi sürdürüyorum gene, Usanmıyorum. Biçimler, renkler, şişeler eskiler. Unuttuklarımı saymıyorum
Altın tarlaların hasat edildiği ve yeniden sürüldüğü, yaz meyvelerinin olgunlaşıp sarardığı, yeşil şerbetçiotu tarlalarının çalışkan toplayıcılar tarafından biçildiği, bahçeleri dolduran elmaların kızardığı ve üvez ağaçlarının sararan yapraklar arasındaki tanelerinin al al olduğu güzel bir sonbahar günüydü. Ormanda şimdiden yaklaşan zorlu kışın ipuçları, dalların alışılmamış aralıklarından görülen manzaranın belirgin ve berrak bir halde havanın eriğin üstündeki buğu gibi uykulu pusundan arınmış olarak parlamasından yakalanabiliyordu. Dolayısıyla artık sahilden okyanusun sıcağın altında uyuduğu görünmüyordu, ama binlerce parlak gözü açıktı ve tüm genişliğiyle, plajdaki serin kumlardan, ağaçlardan süzülen sonbahar renkli yapraklar gibi uzaklarda süzülen küçük yelkenlere kadar neşeli bir hareketlilik içindeydi. Bu güzelliklerin hiçbiri, değişmez ve çorak, yoksulluğun ve sıkıntının sabit ve sıska yüzüyle her mevsime boş boş bakan hapishaneye dokunmamıştı bile. Ne kadar çiçek açarsa açsın, onun tuğlaları ve çubukları daima aynı ölü mahsulü üretirdi.
Sayfa 809 - Alfa KlasikKitabı okudu
Reklam
Sararan yapraklar dalında üşür, Eylül, acıyı sol yanımdan düşür! Ömür defterimde kalem kağıtta yürür, Toprak, beni bağrına bastıkça büyür!..
Mevsim sonbahar sararan yapraklar Vakit geldi gelecek Sabırsızlıkla bekledik ve kuşanacak kılıçlar.,., 🥀
“Sararan yapraklar utandı dalından düşerken, bunca çiçek solup zamansızca giderken.”
223 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.