Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her kovuşturmaya uğrayan düşünce, yangın öncesi kundakçıların Tuileries'in¹ duvarlarına ve kırlarına döktükleri ve bu korunmalı yapıda yangını büyüten gazyağıyla eş değerdir. ¹. Paris'te saray, 1871'de kundaklandı.
Sayfa 224 - Yapı Kredi Yayınları
512 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Okuyun,okutturun harika!
Öncelikle bu kitap neden bu kadar az okunmuş anlamış değilim. Alın okuyun, alın okutturun o kadar diyorum.. Bayan Devlin işinde çok iyi olan bi hekim daha önce babasının çalıştığı saraya getiriliyor kralın metresini iyileştirmek için. Gayet de başarılı oluyor ayrıca saraya tehtid ile geliyor Lord Arlington tarafından. Bir gün sarayda dolaşırken bayan Devlin yani Hannah Bay Montagu ile karşılaşıyor ve bi çekim oluyo aralarında her neyse hannaha mektuplar falan gönderiyo. Adamın biri feci yaralanıyor ve Kral Hannah’ın bakmasını istiyor. Hannah ile dalga geçer gibi oluyorlar baska bir saray hekimi kendi yegenini getiriyor ama yani adam sadece otopsici hannah onun yardımıyla bacagını kesiyor herkes sasırıyor falan. Saray mensuplarından biri bir gün feci şekilde ölü bulunuyor. Hatta cinayeti islememiş birini falan asıyorlar. Sonra arkadaslar işte kralın kardesinin ölümünü araştırıyor henna ve doğal yollardan ölmediğini bir cinayete kurban gittiğini anlıyor. Kralın kardesine bakan doktor zamanında hannahın babası dr Briscoe ve 1 sene önce öldürülüyor gasp diye biliyorlar ama gasp degil arkadaslar ilk öldürülen Dr. Briscoe daha sonra saray mensubu sir henry daha sonra bay osberno ve son olarak edwardın amcası Bay granville hepsi tek bi kisi tarafından işlenmiş cinayetler üstüne sekiller harfler çizerek zehir yazıyor kralın kardesinin öldürüldügünü anlatıyor ya o kadar çok detay ayrıntı var ki yazmakla bitmiyo olaylar olaylaar.. Aşırı sürükleyici. Daha anlatacagım çok şey var ama spoiler olucak. Katili öğrenince aşırı şaşırmıştım tek kelime ile harika.
Bayan Devlin'in Günlüğü
Bayan Devlin'in GünlüğüChristi Phillips · Epsilon Yayınları · 201045 okunma
Reklam
Ömrümde bir kez insanoğluyla gurur duydum, o da... "Atlantik" gemisinin helasında. -Oh! Hela mı? Neden, ne olmuştu? …….. - Yok, önemli bir şey olmadı. Ama hela gibi mide bulandırıcı bir ihtiyaç için gerçek bir saray inşa etmeyi başarmış insanın zekâsına hayran kalmıştım! Oh, öyle mi?! - Gerçek bir tapınak ve başrahibi de kendinizsiniz!
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası Yayınları.Kitabı okudu
Çok eski bir öyküye göre zamanın birinde bir kralın sorum­ luluklarını küçümseyen bir saray mensubu varmış. Gerçeğin bunun aksi olduğunu kanıtlamak isteyen kral, saray mensubuyla gizlice yer değiştirmiş. Böylece adam, kral olmanın nasıl bir şey olduğunu kendi gözleriyle görecekmiş. Fakat kral bir değişiklik daha yapmış ve tahta oturan kişinin kıl payı tepesinde duracak şekilde bir kılıç asmış. Bu, kral olmanın tehlikelerini ve yükünü temsil etmenin yanı sıra daimi olarak devam eden suikasta kur­ban gitme korkusunu da temsil ediyormuş. Havada sürekli asılı durarak ölüm ve zorlukları temsil eden o kılıca "Demokles'in Kılıcı" diyoruz.
Sayfa 374Kitabı okudu
144 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Dünya'nın ilk romanı kabul edilen Genji'nin Öyküsü adlı eserin yazarının bir başka kitabı. Japon sarayında şair ve nedime olan Shikibu'nun Günlüğü bin yıllık bir eser olması ve bir kadın tarafından yazılmış olması hasebiyle çok ilgimi çekti, bir erkek yazsaydı bu kadar ilgimi çeker miydi bilemiyorum. Bu eserde Shikibu -yaşantısı genellikle sarayla sınırlı olduğu için- saray hayatını detaylıca anlatıyor.(Prens'in doğum merasimi, imparatora sunulan dans gösterisi vs.) Eser insanı hiç yormadan belgesel tadında ilerliyor; daha çok merasimler, törenler, danslar, saray nedimelerinin kıyafetleri gibi bilgileri içeriyor. Çok fazla bilgi içeriyor gibi görünsede yazarın gördüklerini kendi bakış açısıyla yorumlandırması durumu kurtarıyor. Asırlar geçse de insanlar pek değişmiyor... Kitap bittiğinde bu düşünce aklımda kaldı. Şekil değiştirmiş olsa da çoğu şey; insan ilişkileri, kıyafetin önemi, kendinin farkında olan kadının duygusal yorgunluğu ve daha nicesi binlerce yıl geçmesine rağmen dünyanın her yerinde canlı bir olgu. İYİ OKUMALAR...
Murasaki Shikibu'nun Günlüğü
Murasaki Shikibu'nun GünlüğüMurasaki Shikibu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021303 okunma
On altıncı yüzyıl tarihçisi Handmir, "baştan ayağı çelikle donatılmış bu sıra sıra canavarlar, komutanların iflahını kesiyordu," diye yazar. "Daha önce fillerle hiç cenk etmedikleri ve bu acayip hayvanların gerek görünümleri gerek hareketleri hakkında fevkalade mübalağalı hikayeler duydukları için yüreklerini korku sarmış, bunlarla
Sayfa 287 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Varoluşçuluk, Romantizm, Rasyonel Egoizm, Özgür İrade, … Bölüm 1: Yeraltı Bölüm 1'in başlığına bir dipnot, romanda adı hiç geçmeyen ama edebiyat geleneğinde bu tabirle tanınan Yeraltı Adamını tanıtılıyor. Yazar, bu adamın kurgusal olduğunu, ancak Rus toplumunda toplumun oluşma veya örgütlenme biçimi nedeniyle var olması gerektiğini
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · İletişim Yayıncılık · 2020127,7bin okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Martin Puchner, Harvard Üniversitesi'nde Drama, İngiliz Edebiyatı ve Karşılaştırmalı Edebiyat alanında profesörlük yapıyor. Edebiyat ile tarih arasındaki ilişkiyi sadece bu kitapla değil, birçok kitabıyla ortaya koymuştur. Edebiyat sadece kurgu yaratıcılığıyla insanın hayalgücünü etkileyen ya da gerçekleri allayıp pullayıp insanları etkileme
Kelimelerle Dünya Tarihi
Kelimelerle Dünya TarihiMartin Puchner · Pegasus Yayınları · 202059 okunma
Çok eşlilik-Harem
İstanbul'da üç yıl süreyle kalan İngiliz asıllı Kolonel Charles White 1845 yılında yayınlanan Three Years in Constantinople (İstanbul'da üç yıl) adlı seyahatnamesinde, Osmanlı da çokeşlilik konusuna değinir: Çok az ailede bir adamın birden fazla resmi nikâhlı eşi var. Çok az diyorum çünkü başkentte çokeşliliğin yüzde beş oranına bile
2 Mayıs 2007
Geldim. Valla Gregor, birçok sebep sıralayabilirim; fakat en temel sebep, bu adamların Avrupa Birliğine girmek istemeleridir. Ben Avrupa Birliğine girmek falan iştemiyorum. Bunun yüzlerce sakıncası olduğuna inanıyorum Avrupa Birliğinin emperyalist bir birlik olduğunu görüyorum. "Velen terdâ ankel yehûdu velen nesârâ hattâ tettebia
Sayfa 173 - İz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
62 syf.
·
Puan vermedi
Balkan Savaşı Günlüğü ~ Ömer SEYFETTİN . Satır Çizgileri; . Hatıratlardan; . 🪶 6 Kasım 1912 Bu gece pis bir samanlıkta yattık. Burası bize saray gibi geldi. Şimdi, yani sabahleyin dün oturduğumuz yere gidiyoruz.
Balkan Savaşı Günlüğü
Balkan Savaşı GünlüğüÖmer Seyfettin · Kapra Yayıncılık · 2021305 okunma
Dolmabahçe Sarayı’nda İstanbul halkı temsilcileriyle yaptığı konuşma esnasında söylemiştir: Artık bu saray, Allah'ın gölgelerinin değil, gölge olmayan, gerçek olan milletin sarayıdır. Ve ben burada milletin bir ferdi, bir misafiri olarak bulunmakla bahtiyarım. 1927 (Atatürk’ün S.D. II, s.247)
Kanuni, Macaristan'ın fethinden sonra bazı komutanlarını yüceltir, paşalık verir, iyi gelir sağlar, onlara ayrıca büyük arazi ve memleketlerde bağışlar ama bütün bunlar o paşa kendisine sadık kaldığı sürece geçerlidir. Bu araziyi alanlar orada ev, saray vs. yapamazlar. Çünkü o takdirde padişah araziyi geri alır. Ancak padişahın ve şeyhülislamın müsaadesiyle cami, hamam, şifahane ve kervansaray yaptırabilirler.
Şeytan'in Günlüğü
-Düşünsenize Sinyor, hayır! Ömrümde bir kez insanoğluyla gurur duydum, o da... "Atlantik" gemisinin helasında -Oh! Hela mi? Neden, ne olmuştu? Fırtına vardı ve siz de ona boyun eğdiren insanın zekâsına hayran... -Yok, önemli bir şey olmadı. Ama hela gibi mide bulandıncı bir ihtiyaç için gerçek bir saray inşa etmeyi başarmış insanın zekâsına hayran kalmıştım! - Oh, öyle mi?! - Gerçek bir tapınak ve başrahibi de kendinizsiniz!
Sayfa 40 - WandergoodKitabı okudu
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.