Saraylar, yani şu geniş zaman korkulukları, gösterişli cephelerini yüzyıllarca umut dağıttıkları insanların hevesiyle parlatmadılar mı?
Sayfa 101 - Timaş Yayınları
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Reklam
"leb-i deryâ’ şu saltanat şu konaklar şu saraylar şu köşkler bu bereket bu bolluk bu çılgınca hovardalık gocunmayın güzel beyler hanımlar alınıp incinmeyin!
Hani, nerede bizden önce bu fâni dünyada yaşayanlar; ölümü, mezarı unutup cicili bicili köşkler, saraylar yapanlar; sonra cicili bicili köşklerini, saraylarını bırakıp yer altındaki karanlık çukurlarda tek başlarına yalnız ve garip yatanlar? Bizler de birgün onlar gibi olmayacak mıyız?
HAYAT HEP O HAYAT DERTLER HEP O DERT BU HAYATIN DERTLERİ BİZİM DE DERTLERİMİZ DEĞİŞEN BİZİZ YOKSA DERTLER BİTİP TÜKENİR GİBİ DEĞİL DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Sayfa 37 - Yapı Kredi Yayınları ~ Pdf - Yanık SaraylarKitabı okuyor
Yarı belime kadar karanlığa sarkıyorum, gürültüyle düşüp parçalanmaya başlıyorum.
Sayfa 23 - Yapı Kredi Yayınları ~ Pdf - PencereKitabı okuyor
Reklam
Onun hesabına akşamlara dek pencerenin önünde yalnızlığımı büyütüyordum... HİÇBİR ŞEYDEN UMUDUM YOKTU DENEMİŞTİM HER ŞEYİ KENDİ HESABIMA
Sayfa 22 - Yapı Kredi Yayınları ~ Pdf - PencereKitabı okuyor
Ruhani konularla uğraşan mısırlılardan farklı olarak Mezopotamyalılar, mimarlık hünerlerini günlük yaşama yönelttiler. Kalelerin yanı sıra, monarşinin gücünün kanıtları olan görkemli saraylar inşa ettiler. Mısır mimarlığı temel bakımından dinsel olduğu halde, Mezopotamya mimarlığı bizi, monarşi ve askerlik iktidarını dile getirmesi bakımından etkiler.
Bir sınıfın şatafatı başka bir sınıfın yoksulluğu ile dengelenir. Bir yanda saraylar vardır, diğer yanda düşkünler evi ve “sessiz yoksullar”.
Medeniyet evlerimizi geliştirirken, o evlerde yaşayacak insanları aynı ölçüde geliştirmedi. Saraylar yarattı ama soylular ve krallar yaratmak o kadar kolay olmadı.
Reklam
- Düşünün bir kere, ben ayakta durmaya çalışıyorum. İnsan bazı düşer - Hayatta her şeyin bir kararı vardır - Bu odalarda pencerelerden aşağı sarkmanın - Ayrılmanın -Unutmanın -Bilmiyorum demenin -
26 Nisan 1931 Cumartesi Bugün tasarruf ve iktisat maksadı ile İstanbul'a inilmemiştir.
Kadın - Aramızda geçenleri unutalım mı demek istiyor­sun? diye ağlamaya başladı.
BEN ERKEKLERİ SEVMEM ... BİR HAYAT YOLCUSUYUM. NEREDEN GELİP NEREYE GİTTİĞİMİ SÖYLEYEMEYECEĞİM ... SADECE KOŞUYORUM YOLU BEN KENDiM BULURUM ...
- KİMSEDEN BİR ŞEY BEKLEMEM dedi. SENDEN DE...
Resim