Giyim kuşam tarihin her döneminde toplumsal grupların kendisini tanımlamada kullandığı bir dil olmuştur.
Örneğin 17. yüzyılın abartılı erkek modasının bir parçası olan peruka soylu görünmek isteyen yargıç, subay, rahip, tüccar gibi farklı meslek mensuplarının giyim kuşamının önemli bir unsurudur. Orta Asya şamanizminde ise şamanın kendisini
İran'da kadınların şarkı söylemesi yasaktır. Bunu deneyen, geçmiş yıllarda şarkı söyleyen 1334 kadın bir köye kapatılmıştır. Köyün etrafı sarılmış, kapısına yere paralel bir tahta parçası konulmuş, başına da bir bekçi dikilmiştir.
"Defterin içinden bir kağıt parçası çekiyorum, kalem elimde. Eren kitapta. Kadınların sesi çok uzakta sanki.
Yazar için metin, sonu gelmez bir adımlarla ile molalar dizisi..."
Tamam da neden bu soruyu soruyorsunuz? Siz de pekala görüyorsunuz ki diğer herkes ne yapıyorsa ben de onu yapıyorum ! " Özel olarak kimse olmayan bu başkaları ve benim ben olarak da ben olmayan başkaları için bir parçası olduğum ve kimse olmayan "başkaları"; kendi olmamakla birlikte her biri için herkes olan başkaları; insanları dağıtan, birbirinden ayıran, onları yeniden gruplandırıp dışlayan sistemin dışında hiçbir şekilde kişi zamirlerine indirgenemeyen, belli belirsiz bir kalınlığa sahip bu başkaları. Kendi genelliği içerisinde soyut ama her birinin kararlarının kalbinde somut, bu anonim ve bilinmez "herkes"in saltanatıdır.