Sarı Gelin türküsünün dilden dile dolaşmasının, acılı ve hüzünlü bir aşkın hikâyesi olmasından kaynaklandığı muhakkaktır.
Sayfa 114Kitabı okudu
Kaynanaya bak :D
Ben seni böyle görünce oğlumdan fazla seviyorum! Gelsin, gelin görsünler! Gı benim bicecik gelinim, gı haspam; gı sarı gülüm!.. Gelin görsünler!..
Reklam
Ya dertlisin, ya sevdalı… Eşsiz kalmış keklik misin? Uçamazsın, sekemezsin. Alan almış, satan satmış Beşik kertmesi başın bağlı Başını alıp gidemezsin! Yavru kuşum, bu sendeki güzellik
Sayfa 286 - Çınar Yayınları
Sen aklıma düşünce Diyarbakır radyosu “Sarı Gelin” çalıyor Sen aklıma düşmüşsün, ben içine türkünün..
Shakespeare Atinalı Timon'da şöyle yazıyor: Bu sarı köle (altın) Bağlar, çözer dinleri; günahkar kutsar; Cüzzamlıya bile taptırir insanı; alır hırsızı Ünvan verir, nişan verir, şan verir, Oturtur senatörle yan yana: budur Kocamış dulu yeniden gelin eden; Hastanenin, çıbanlannı görse kusacağı kadını Allar pullar da bu, ilkyazına kavuşturur. Çekil karşımdan, kahrolası çamur, İnsanlığın orta malı orospu, sen, Uluslan birbirine düşüren. "
Sayfa 149Kitabı okudu
- Nalbur Laz İsmayıl akıllı adamdır, diyordu; park yapılırken "Gelin, birkaç yüz lira daha harcayıp Atatürk'ün heykelini dikelim!" diye tutturdu... "Yağcı" dediler adama... "Sözümü dinleyin, dedi Laz İsmayıl, Atatürk'ün heykeli işimize yarar bir gün... " Diktik heykelini Atatürk'ün... Dedi­ği çıkacak Laz'ın... Belediyenin eli varmayacak parkı kaldırmaya... Atatürk'ün heykeli koruyacak parkı sizin anlayacağınız...
Sayfa 282 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Reklam
496 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.