“Ölümün bitmeyen ufkunda yatarken gene sağ,
Bir avuç toprak olurken gene yüksek, gene dağ…”
***
Dolmabahçe sarayı her zamankinden daha sessizdi,
En yakın arkadaşlarının gözleri dolu dolu ona bakıyorlardı,
O günün sabahında herkeste bir huzursuzluk vardı,
Etrafı kalabalık değildi,
Ayağa kalkacak diye umutla bakıyorlardı,
Tüm heybetine rağmen,
Kimseyi Görmedim Ben Senden Daha ÖZEL!!!
Kaçıncı kez izliyorum bilmiyorum. Şu asalete bakın!! Bugünlerde sosyal medya da çokça paylaşılan bir Atatürk videosu! Tüylerim diken diken oldu ve Mutlulukla izliyorum!! :))
Asalet = video-s3.onedio.com/5b6f15e0a51538f...
Alternatif: youtube.com/watch?v=CTvwPuJ...
Sen nasıl bir güzelliksin Sarı Paşam!!
İzlemeniz ve paylaşmanız temennisi ile...
Mustafa Kemal Atatürk hakkında okunması gereken kitaplar:
Güneşi Özledik – Ruşen Eşref Ünaydın
Gazi Mustafa Kemal’in İslam / Kur’an Kültürü – Sedat Şenermen
Çanakkale İlk Günde Biterdi – İsmet Görgülü
Bir Dahinin Hürriyet Aşkı – Fahri Özdemir
Atatürk’ün Ailesi, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Atatürk’ün Soykütüğü – Mehmet Ali
Mustafa Kemal de tatillerde Selanik'teki akrabalarının tekkelerine giderek ayin günlerinde dervişlere katılıp zikir getirmiş, “hu hu..." çekerek kan ter içinde kalıncaya kadar dönüp durmuştur.
Hal böyleyken Kurtuluş Savaşı kazanmak ne kadar zordu kim bilir! Bugün sana bir kez daha hayran kaldım Sarı Paşam!!
"Bu gelenler,öyle düşman ordular filan değilmiş. Avrupa adlı bir Kraliçe'nin bizi çetelerin elinden kurtarmak için gönderdiği yeşil sarıklı evliyalarmış.
Bu kraliçe, bizi kurtardıktan sonra İslam olacakmış. Yüreğine öyle doğmuş. Kemal Paşa'nın ne yazık ki,bundan haberi yokmuş. Çünkü etrafını,birtakım uygunsuz adamlar sarmış; bunlara 'mahpus' derlermiş. Her biri ipten kazıktan kaçmış,kötü kişi imiş. Bütün memleketi haraca kesmişler. Vergiyi, aşarı alırlar,kendileri yerlermiş.
İşte, şimdi bütün bu musibetlerden kurtulacağımız gün gelmiş. Zaten, yeşil sarıklı evliyalar ne tüfek kullanırmış, ne top. Bir okuyup üfürdüler mi, önleri dümdüz olup yürürlermiş..."
***Kitap boyunca en beğendiğim mısraları veya beyitleri veya dörtlükleri seçtim. Araya yıldız koyarak şiirleri ayırmaya çalıştım.
Beğendiğim alıntıları da hemen bir çırpıda bulabilmek için inceleme bölümünün içine doldurdum :)
Sarı Çizmeli Memet’e Mektup, Kalmadı, Olmayacak, Zamanı Geldi, Geliyor, En Akıllımız Deli Ahmet, Zat’ı Devletleri, Masal,
1923… İzmir İkiçeşmelik'te Ankara Sineması vardı.
Mustafa Kemal, Latife'yle birlikte geldi. Locaya oturdular.
Salona baktı, hınca hınç doluydu ama salonun tamamı erkekti.
Cevabını gayet iyi bildiği halde “neden hiç kadın yok?” diye sordu.
“Paşam kadınlara yalnız salı günleri sinema gösteriyoruz” dediler.
Yaverine döndü, “salonun yarısını boşaltın, bizi karşılamak için dışarda biriken kadınları davet edin” dedi.
Kadınlar alkışlayarak ve ağlayarak salonu doldurdu.
Koridorlar bile tıklım tıklım kadın oldu.
Hep birlikte “Şarlo İdama Mahkum” filmini seyrettiler.
Milattı…
Kadın-erkek birarada, tarihimizde ilk kez işte böyle film izledi.
Soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen Türk Kadını; O'nun sayesinde sinema, tiyatro, müzik... hayatla tanıştı..
Çok Büyüksün be Sarı Paşa
"Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlıyacaktı."
youtu.be/94jgxTW3bzA
Sayfa 21 - Bavul Dergisi, Sayı: 36, Nâzım Hikmet: Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
Özellikle ahlak için tek dayanak noktasının din ve Tanrı olduğuna inanıyordu. “Tanrı olmasaydı bile biz O ’nu icat etmek zorunda kalırdık. Ama bütün doğa O ’nun var olduğunu bize haykırmaktadır.” diyen voltaire, Tanrı’nın varlığına ve ruhun ölümsüzlüğüne ilahi dinler acısından değil, sırf aklından dolayı inanıyordu; çünkü ona göre inanma ihtiyacı insanın doğasında vardı. Mustafa Kemal’in akılcı din anlayışının oluşmasında, Voltaire’in bu tarz görüşlerinin önemli etkileri oldu.
Harp Okulu arkadaşları, Mustafa Kemal’in en çok etkilendiği edebiyatçıların başında Tevfik Fikret’in geldiğini belirtmişlerdir. Arkadaşlarına göre Mustafa Kemal, Tevfik Fikret’in en
cok “Sis” manzumesini beğenirdi.