"Seni Seviyorum TÜLSÜ"
.....yazılı telgrafımı alınca bu da ne demek oluyor,Tülsü de kim oluyor diye şaşırmış olmalısın. Aklı başında bir insanın yazacağı bir şey değildi doğrusu ; ama o telgrafı çekerken tam olarak aklımın başında olduğunu söyleyemem, o gün bir uyur gezer gibiydim; istencim dışında o telgrafı çektim sana...
Yabancısı
Bir varmış bir yokmuş. Aylar sene olurken , seneler yüzyıl , yüzyıllar bin yıla varırken bir bin yıla daha gelinmişti.
O sene henüz doğmayanlar olduğu gibi , bebeler , gençler , yaşlılar milenyumu karşılamıştı.
Düşünsene abi demişti , on-yüz-bin sene aynı senede buluşmuş , bin senede bir olur yani. Birinde İsa doğmuş , biri şimdi , birine
Bu gönderiyi alıntılama sebebim.... çok komiksinizzz laaaaa gerçekten....
al sana kaynak
Günümüzde İslam dininin ilk olarak Türklere ne şekilde ve hangi şartlarda geldiği pek bilinmez, bilinmesi de istenmez. Ancak, bu topraklarda yaşayan bir çoğumuzun bilmediği, ya da bilmek istemediği bu tarih, aslında ders diye anlatılan o taraflı tarihi
Türkler için "sıradan" olan şey herhangi bir dine geçmektir. İslamlaşmanın bu bapta olağan dışı bir tarihselliği bulunmaz, sadece sonuçları diğerlerinden çok farklı olduğu için şu anda böyle bir çalışmada konuyu tartışıyoruz.
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.”
İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan
_Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri
_Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız
_Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran
_Yılan
BEKTAŞİ HİKAYE
Bir Bektâşî ile Karadenizli bir kayıkçı denizde giderlerken fırtına çıkmış, deniz köpürmeye ve tekneye sular girmeye başlamış. Bektâşî'nin yüzü korkudan sararınca Karadenizli kayıkçı onu teskîn etmek için : "Ne korkaysun, Allah KERÎM'dur" deyince Bektâşî şu ârifâne cevâbı vermiş :
Ben de ondan korkuyorum ya! İster misin O