Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
GECE YARISI YOLCULARI | 17
GÖKHAN VE CEREN Çok kaybı vardı Gökhanın. Duygunun yüzüne vurduklarını unutamazdı. Bir değil, bin günah işlemişti ve binlerce kez özür dilese de, bu sefer gerçekten kaybetmişti. Utanıyordu ve içindeki yaz, kışa dönüyordu. İlk defa böyle üşüyordu ve kat kat giyinse de hiçbir şey değişmeyecekti. Bu sefer harbiden kaybetmişti. Sadece Duygu değil,
Kan
İnsan kanı bir su ve hücrelerin yanı sıra çözelti veya asıltı halinde birkaç yüz kimyasaldan oluşan bir karşımdır. Kanın bileşenleri üç kısma ayrılır: plazma, akyuvar tabakası ve eritrositler (alyuvar veya kırmızı kan hücreleri). Bu kısımlar, kanın santrifüjle ayrıştırılmasından sonra en ağır öğelerin (kan hücrelerin) dibe çökmesi ve en hafif kısmın (plazmanın) yukarıda süzülmesi sonucu görünür hale gelir. Alyuvarlar kanın toplam hacminin yüzde 45'ini oluşturur ve kana kırmız rengini verir. Akyuvar tabakası, kanın yüzde 1'den azını oluşturan soluk bir malzeme tabakasıdır. Beyaz kan hücrelerinden ve kanın pıhtılaşmasında etkili olan trombositlerden (kan pulcukları) oluşur. Geriye kalan yüzde 55'lik kısım plazmadır. Bu sarı sıvının yüzde 92'si sudan, kalan yüzde 8'lik kısmı ise büyük oranda proteinlerden, özellikle de serum albüminlerden oluşur. Bunlar kanı koyulaştırır ve kanın yüzey gerilimini artırarak dolaşım sırasında yapışkan bir madde olarak kalmasını sağlar.
Sayfa 104 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Hasta: yauu bırak şimdi kitabı sarı serum var mı bana bi sarı serum taksana
Gönderi kullanım dışı
Babam, Hayrettin Varol.. Bafra'nın Sarıköy'ünden.. "Ordulu Hayriddin" derlerdi daha çok.. İbi Emmi, "Afkat" diye seslenirdi.. Çevre köylerde, "Dabancacı" ya da "Fişekci" diye de tanınırdı.. Ufaktan o işlere de bakardı ankayacağınız.. İyi adamdı babam, Allah rahmet eylesin.. Her ne kadar,
Heyyy, bahçede dolanan rüzgár Rüzgåra eğilen ağaç Sokakta gezen insanlar Avluda oynayan çocuk Eşikte duran ihtiyar Yolu ağır geçen kamyon Çöp bidonundaki kedi Yatak, perde, sandalyeler Şişman serum şişeleri Keskin klor kokuları Kutular dolusu ilaç Zafer Bayramı sevinci Saksıdaki mahzun çiçek Vazodaki sari gülüm Hepinize haber ola Babamı götürdü ölüm.
Sayfa 54 - Remzi KitabeviKitabı okudu
ben bir günah işledim bunun azabını duyarım kuvranırım kurtulamam her daim içimde hissederim ağzımdaki diş gibi sızlarım. benim bu günahımdan kurtaracak kişi yok mu. . yüce Allah biliyor günahımı Siz arar durursunuz bu nedir diye de bulamazsınız ben o günahı her gördüğüm insanda hatırlarım Ne zaman birine güvenecek olsam kendimi bir adım geri
Reklam
Heyy, bahçede dolanan rüzgar Rüzgara eğilen ağaç Sokakta gezen insanlar Avluda oynayan çocuk Eşikte duran ihtiyar Yolu ağır geçen kamyon Çöp bidonundaki kedi Yatak, perde, sandalyeler Şişman serum şişeleri Keskin klor kokuları Kutular dolusu ilaç Zafer bayramı sevinci Saksıdaki mahzun çiçek Vazodaki sarı gülüm Hepinize haber ola Babamı götürdü ölüm !
Sen tüm kentten daha yalnızdın, okyanus gibi yalnızlık.. Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor.. Bazı günler elime bir et parçası alamıyorum, ya da o bütün bir cesedi andıran tavuklar. Kızartabiliyorum, ama yiyemiyorum… Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı. Ve
Eğlence deyince aklıma sarı serum gelmesi :)
"Eğlence bugün öğleden sonra" diye bağırdı Berber. "Küçük ya da büyük insan hastalıkları iyileştirilir, her türlü sağlık sorunu çözülür! Bugün öğleden sonra!" Herkesi birilerine haber verme telaşı sardı. Çığırtkan Berber'i duyanların gözleri ışıl ışıl parlıyordu.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.