“İnsan zihnini cildinizmiş gibi hayal edin. Sağlıklı bir cildiniz varsa kendinize dokunmaktan, cildinizi okşamaktan zevk alırsınız. Deriniz bir algılama kapısıdır ve dokunma duygusu çok güzeldir.
Şimdi cildinizin yaralandığını, kesildiğini ya da mikrop kaptığını düşünün. Yaralı cildinize dokunduğunuzda canınız yanacaktır. Yaranızın üzerine sargı bezi koymak ve cildinizi korumak isteyeceksiniz. O bölgenize dokunulmasını istemeyeceksiniz. Çünkü canınız yanacaktır.
Şimdi tüm insanlarda cilt hastalığı olduğunu düşünün. Hiç kimse birbirine dokunamayacaktır çünkü canları acıyacaktır. Ama herkesin cildi yaralı ve hastalıklı olduğu için enfeksiyon “normal” görülecektir. Acı da “normal” olarak algılanacaktır. Hepimiz bu durumu normal ve olması gereken buymuş gibi algılamaya başlayacağız.
Eğer dünyadaki tüm insanların ciltleri hastalıklı, yaralı ve iltihaplı olsaydı birbirimize nasıl davranacağımızı düşünebiliyor musunuz?
Birbirimize sarılmamız pek mümkün olmayacaktı, çünkü sarılmak bize acı verecekti. Bu yüzden aramıza büyük mesafeler koymak zorunda kalacaktık.”
Uzaktan seviyorum seni. Kokunu alamadan, boynuna sarılamadan, yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum.
"Cemal Süreya"
Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda, birbirine sarılarak uyuyordur.
"Özdemir Asaf"
Sarılmak neden güzeldir bilir misin?
Çünkü sağ tarafta kalp yoktur ve orası hep boştur. Sarılınca, sağ yanını onun kalbi doldurur.
"Aziz Nesin"
Sana sarılmak istiyorum;
Yazınca olmuyor işte, söyleyince de eksik.
Ne kadar uzağında söylemek hissetmenin.
"Ali Lidar"
Annemin bıraktığı yerden sarıl bana.
"Metin Altıok"
Bir insanın kollarıyla yapabileceği en güzel şeydir sarılmak.
"Chuck Palahniuk"
Sarılmak neden güzeldir bilir misin?
Çünkü sağ tarafta kalb yoktur ve orası hep boştur,
Sarılınca sağ tarafını onun kalbi doldurur.
Sarılmalıyız seninle...