ATTİLA İLHAN ŞİİRİ
Ne zaman yürüsem,
Şehrimin yorgun kaldırımlarını,
Sarısabır hüzünlerde,
Sen geliyorsun aklıma.
Emirgan geliyor,
‘Sokaktaki adam’ geliyor,
Yürüyorum ‘Sisler Bulvarı’na doğru.
Aldırmadan aramızdaki uzaklığa
Derinlerimde bir dalga,
Vuruyor sol yanıma.
Biliyorum yoksun şimdi.
Gelmeyeceksin de…
Kelimelerin suskunluğundan belli,
Uzaklarda olduğun.
‘Bir Avuç Kıvılcım’ın buruk hüznü kaldı elimde.
Bir de ölümün gözyaşları, gözlerimde…
Sayfa 75
Kadınlar, erkekler hakkında kitap yazmıyorlar bu gerçek elimde olmadan içimi ferahlattı, çünkü önce erkeklerin kadınlar hakkında yazdıklarını, sonra da kadınların erkekler hakkında yazdıklarını okuyacak olsaydım, ben kalemimi kâğıda değdirene kadar yüzyılda bir çiçek açan sarısabır, iki kez çiçek açmış olurdu.
:D
Erkeklerin kadınlar hakkında yazdıklarını, sonra da kadınların erkekler hakkında yazdıklarını okuyacak olsaydım, ben kalemimi kâğıda değdirene kadar yüzyılda bir çiçek açan sarısabır, iki kez çiçek açmış olurdu.
Sayfa 33 - pdfKitabı okudu
Kadınlar, erkekler hakkında kitap yazmazlar; bu iç rahatlamasıyla karşıladığım bir olgu çünkü önce erkeklerin kadınlar, sonra kadınların erkekler hakkında yazdıklarının tümünü okumam gereksizdi, yüz yılda bir çiçek açan sarısabır, ben kalemi kâğıda değdirene kadar iki kez çiçek verirdi.
Sayfa 41 - İndigoKitabı okudu
... kem gözlerden korunmak için de sokak kapısına bir demet sarısabır ile bir somun ekmek astı.
Sayfa 45 - Can ️Kitabı okudu
-“Kadınlar, erkekler hakkında kitap yazmıyorlar – bu gerçek elimde olmadan içimi ferahlattı, çünkü önce erkeklerin kadınlar hakkında yazdıklarını, sonra da kadınların erkekler hakkında yazdıklarını okuyacak olsaydım, ben kalemimi kâğıda değdirene kadar yüzyılda bir çiçek açan sarısabır, iki kez çiçek açmış olurdu.”
aynı büyümüyor herkes
sarısabır ışığına tutup
ezberini baştankara ettiğim geceleri
belirsizliğin uçsuz hançeri nasıl susuyorsa içimde
öyle
Aynı Büyümüyor Herkes
"Yüz yılda bir çiçek açan sarısabır, ben kalemi kâğıda değdirene kadar iki kez çiçek verirdi.."
Sayfa 41 - Sarısabır:Aloe veraKitabı okudu
Kadınlar, erkekler hakkında kitap yazmazlar; bu içi rahatlamasıyla karşıladığım bir olgu çünkü önce erkeklerin kadınlar, sonra kadınların erkekler hakkında yazdıklarının tümünü okumam gerekseydi, yüz yılda bir çiçek açan sarısabır, ben kalemi kağıda değdirene kadar iki kez çiçek verirdi.
Sayfa 41Kitabı okudu
Erkeklerin kadınlar hakkında yazdıklarını, sonra da kadınların erkekler hakkında yazdıklarını okuyacak olsaydım, ben kalemimi kâğıda değdirene kadar yüzyılda bir çiçek açan sarısabır, iki kez çiçek açmış olurdu.
Kendine Ait Bir Oda
Bir anda, semavi bir mırra ve sarısabır kokusu, o zamandan beri ruhumda bir doğu şiiri gibi parlayan bir kadın parfümü hissettim. Yanıma oturan kadına baktığımda, gözlerim, şenliğin başaramadığı ölçüde kamaştı; benim tüm şölenim o oldu.
Sayfa 18Kitabı okudu
- Rus mutfağı.. Sefil mi sefil "Kruşçev" mutfakçığı - dokuz-on iki metrekare (o da şansın varsa!), incecik duvarın arkası da tuvalet. Sovyet projesi. Bir köşede mayonezin altında bir kavanoz soğan, bir kasede nezle için sarısabır. Bizde mutfak sadece yemek hazırlama yeri değildir, salondur, misafir odasıdır, çalışma odasıdır, tribündür. Toplu psikoterapi seansı mekânıdır. On dokuzuncu asırda bütün Rus kültürü soylu çiftliklerinde yaşıyordu, yirminci asırdaysa mutfaklarda. Perestroyka da öyle. "Altmışlıların" bütün hayatı "mutfak" hayatından ibaret. Sağ olsun Kruşçev! Onun döneminde çıktık komün evlerinden, ayrı mutfaklara geçtik, orada rahat rahat küfrettik iktidara, en önemlisi de korkmadan, çünkü mutfakta herkes tanıdıktı. Orada doğdu fantastik projeler, fikirler. Fıkralar uyduruldu... Fıkralar çiçek açtı! "Marx okuyana komünist denir, ama onu anlayana antikomünist denir."
Sayfa 22Kitabı okudu
“Kadınlar, erkekler hakkında kitap yazmazlar; bu iç rahatlamasıyla karşıladığım bir olgu çünkü önce erkeklerin kadınlar, sonra kadınların erkekler hakkında yazdıklarının tümünü okumam gerekseydi, yüz yılda bir çiçek açan sarısabır, ben kalemi kağıda değdirene kadar iki kez çiçek verirdi.”
“Kadınlar, erkekler hakkında kitaplar yazmaz. Rahat bir şekilde kabullenmekten kendimi alamadığım bir gerçek bu, çünkü eğer ilk önce erkeklerin, kadınlar hakkında yazdıklarını, sonra da kadınların erkekler hakkında yazdıklarını okusaydım, yüzyılda bir çiçek veren sarısabır bile ben daha kalemimi kâğıda değdirmeden iki kere çiçek vermiş olurdu.”
Sabır
Bütün sanatlar , bir sabır sanatıdır aslında . Sabrın ödülleriyse hep geç gelir . Adı üstünde sabır . Hatta kimine sarısabır.
Sayfa 27 - Metis yayınları 2010Kitabı okudu
