Başkalarının topraklarını istila eden komutanlardan niçin bu kadar büyük hürmetle bahsedildiğini anlayamıyorum.
Büyük İskender, Hannibal, Sipyon Sezar, Şarlman, Napolyon ve daha bunlar gibi binlerce komutan yabancı arazisini gasp ve yağma etmekten başka ne yapmışlardır?
Sekizinci yüzyılda İngiltere'nin güneybatısında bulunan Mercia Krallığı, Offa'nın idaresinde altın çağını yaşıyordu...
Offa zamanında Mercia kendi sikkelerini de darp ediyordu. Ancak sikke için ihtiyaç duyulan örnek, Abbasilerden seçilmişti. Abbasiler Şarlman'ın çağdaşı olan Harun Reşid zamanında Orta Asya ve Avrupa'ya uzanan ticaret yollarını aktif hale getirmeleri ile tanınırlar. Muhtemelen ticari alışverişlerden birinde bir Abbasi sikkesi Offa'nın memleketine kadar uzanmıştı. Bu sikkeyi örnek alarak kendi sikkesini bastıran Offa ön yüze Offa Rex, yani Kral Offa yazılmasını emretmişti. Arka yüz ise aynen korunarak taklit edilmişti. İşin ilginci arkada ne yazdığı hakkında muhtemelen Offa'nın en ufak bir malumatı yoktu. Oysa yazan şuydu: La ilahe illallah vahdehu la şerikeleh / Allah'tan başka ilah yoktur; o tektir, ortağı yoktur.
"...kılıç, mert ve asil adamın silahıdır; kılıç, tarihin memleketin büyük adamlarına tahsis ettiği kutsal emanetlerin içinde en kıymetlisidir: Şarlman'ın kılıcı deriz, Bayard'ın kılıcı, Napolyon'un kılıcı deriz, ama kimse tabancalardan bahsetmez. Tabanca eşkıyanın silahıdır; sahte mektuplara imzayı gırtlağa silah dayalıyken attırırlar; bir orman kenarında posta arabasını elde tabancayla durdururlar; iflas etmiş adamlar, beynini tabancayla uçurur... Tabacaymış...! İğrenç...! Ama kılıç öyle mi ya! Kılıç insana yoldaş olur, sırdaş olur, dost olur; ya şerefini korur ya intikamını alır"
Ocak 29
Daha henüz matbaa yokken, İmparator Şarlman, Aachen şehrinde Avrupa’nın en iyi kütüphanesini yaratan çok sayıda metin kopyalayan ekipler oluşturdu.
Okumaya bu kadar katkı sağlayan Şarlman okumayı bilmiyordu. Ve 814 yılının başlarında bir okuma yazma bilmez olarak öldü.
Martel'in torunu Şarlman (Charlemagne), dedesinden daha büyük şöhrete sahip olacak, Frenkler'i ve Lombardlar'ı birleştirerek Avrupa'nın ilk gerçek "imparator"u olacaktır. Şarlman'ın hüküm sürdüğü yıllar (768-814), Avrupa tarihine Karolenj Rönesansı olarak geçecektir.
Başka ülkelerin topraklarını istila eden komutanlardan niçin bu kadar büyük bir saygıyla bahsedildiğini anlayamıyorum. Büyük İskender, Hannibal, Scipio*, Sezar, Şarlman, Napolyon ve daha binlerce komutan yabancıların topraklarını yağmalamaktan başka ne yaptılar? Gerçi bu işgaller sonucunda büyük devletler kuruluyor ama çok sayıda insan da zorluklardan ve açlıktan ölüyor; milyonlar cahil kalıyor. Her yerde ahlaksızlık, hırsızlık, sefalet, sefahat, savaşlar, karşılıklı nefretler çoğalıyor; insanlar kabalaşıyor.
Charles Martel, Pepin ve Şarlman krallığı arka arkaya yönetmiştir. Birincisi savaşçıların, diğer ikisi ruhban sınıfının açgözlülüğünü tatmin etmiştir. Buna karşılık Dindar Ludwig her iki sınıfı da gücendirmiştir.
Şarlman'ın saltanatından yüzyıllar sonra ozanlar, genellikle "Dokuz Muhteremler" olarak tanımlanan dokuz cesur adamın temsil ettiği iyi örnekleri takip etmeye odaklanan bir şövalyelik kodu ortaya koydu: Üç Pagan (İlyada'daki Hector, Jül Sezar ve Büyük İskender), üç Yahudi (Yeşu, David ve 3. yüzyıl Yahudi devrimcisi Judas Maccabeus) ve üç Hıristiyan (Şarlman, muhtemelen kurgu bir karakter olan Kral Arthur ve Fransız haçlı Bouillon'lu Godfrey).
Muhteremler arasında bilinen tek Hıristiyan hükümdar olan Şarlman, sonraki yüzyıllar boyunca Hıristiyan Avrupa'nın simgesi olarak kaldı.
Bu kararlar hakkında tartışmalar sürerken, haritaların tozu alınıyor ve diplomatlarla askeri stratejistler görüyorlar ki, Şarlman, Napolyon, Hitler ve Sovyetlerin aksine, Kuzey Avrupa Ovası, Karpatlar, Baltık ve Kuzey Denizleri yerli yerinde duruyorlar.
". Avrupa, Şarlman ile başlayan ve ancak 1914-1918 arasındaki korkunç kan dökülmesiyle kapanan bu 11 yüzyıllık Sezar taklidi boyunca, bazen oldukça önemsiz ve bazen de feci halde yoluna çıkan bir uyurgezerin sahip olduğu yoğun bir fabrika gibiydi.."
Şarlman 46 sene ( 768-814 ) devam eden saltanatında 53 kadar muharebe verdi. Bu muharebeler başlıca dört harp sahnesinde vukubuldu:İtalyada, İspanyada, Germanyada, Şark hudutlarında .